KİTABIN YARISINA İMAN EDİP, DİĞER YARISINA KÜFREDENLERE;


Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar. (En’ am Suresi 1)

Yeryüzünde dinsiz insan yoktur. İnandığı şeyin ismine ister din desin, İster ideoloji desin, İster düzen desin, İsterse laiklik desin… Ne derse desin kişinin inandığı şey o kişinin dinidir.

Ateist (Allah’ı inkâr eden) insanlarda yeryüzünde yok denecek kadar azdır. Ateist olduklarını iddia edenlerde başları sıkışınca hemen bir ilaha, tanrıya canı gönülden yalvarıp dururlar ve inandıkları ateistlik putlarını bir çırpıda yutarlar.

Gemiye bindikleri zaman dini yalnız O`na has kılarak Allah`a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca bir bakarsın ki Allah`a ortak koşmaktadırlar. Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Yakında bilecekler! (Ankebût Suresi: 65-66)

Kur’an da ateistleri hedef alan ayetler çok azdır. Ancak Kuran da müşrikleri hedef alan ayetler pek çoktur. Şu bir hakikattir ki; İster Hz. Peygamber dönemindeki Mekke müşrikleri olsun, isterse bu güne kadar gelip geçen müşrik inanç sahibi olan insanlar olsun Hiç birisi bizim amellerimiz ve inancımız şirk bizlerde müşrikleriz dememişlerdir. Bizim yolumuz batıldır, bizler ahirette de cehenneme gideceğiz de dememişlerdir. Bütün batıl fırkalar gibi onlarda kendilerinin hak üzere olduklarını iddia etmişler ve bu inançları uğurda mücadele etmişlerdir.

Bizler şirk ehli olan müşrikleri tanımamız için şirkin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Şirki anlayamazsak hakkı, batılı, şirki, tevhidi anlayamayız. Hak ehlini ve müşrikleri tanıyamayız ve anlayamayız.

Çoğumuz müşriklerin nasıl bir inanç üzere olduklarını bilmiyor. (Asrımız müşrikleri de buna dâhil). Müşrikler sağdan veya soldan müşriklerde olabilir. Yani bunlar şeytanın sağdan saptırdığı veya soldan saptırdığı müşriklerde olabilir.

Hz. Peygamber bir gün yere düz bir çizgi çizdi. Bu Allah`ın yoludur dedi. Daha sonra bu çizginin sağına ve soluna başka çizgiler çizerek Bunlar ise diğer yollardır. Her biri üzerinde yanlışa davet eden birtakım şeytanlar vardır. Buyurdu. Arkasından da şu ayeti okudu: “Şu emrettiğim yol, benim dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun! Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi O`nun yolundan saptırmasın. (Azabından) korunmanız için (Allah) size böyle tavsiye ediyor. ” (Enâm Suresi: 153) (İbn Mâce, Mukaddime 1).

Müşrikler Allah a iman ederler, Peygamberlere iman ederler, namaz, oruç… Gibi ibadetleri de yapabilirler. Hatta onlar kendilerinin Allah’ın sevgili kulları olduklarını bile iddia edebilirler. Ama Allah`a şirk koştukları için Allah onlara müşrik ismini vermiştir.
Müşrikler; Müminlere gerici, yobaz, dinci, terörist… Gibi isimlerle de sataşırlar. Yeri gelince kendilerinin en iyi Müslüman olduklarını bile iddia edebilirler. Allah`tan başka İlah (kanun koyucu, kendisine itaat edilen, ibadet edilen, kendisine şikâyette bulunulan, derin bir saygı ve korku duyulan, tazim edilen, kendisinden umulan ve korkulan… Vb… ) edindikleri bazı kişi ve ideolojileri kendilerine yol edinerek Allah`ın yolu olan İslam’a küfrederek. TEVHİD yolu olan İslam dan ayrılarak ŞİRKİN içine düşerler ve müşrik olurlar. Ancak bunlar kendilerinin hak yolda olduklarını da zannederler.

Andolsun ki sana da (Ey Rasulüm) senden önceki (Peygamber)lere de şöyle vahyedildi: “Eğer şirk koşarsan, yemin olsun ki amelin büst bütün boşa gider ve kesinlikle hüsrana düşenlerden olursun. ”(Zümer Suresi 65)

Müşrikler iman ettikleri Allah’ın dinine Allah `ın istediği şekilde değil de kendi hevalarına göre iman ederler. Mekke müşrikleri de İbrahim peygamberin dini üzere olduklarını sanıyor ve iddia ediyorlardı. Ancak onlar İbrahim’in dinine şirki karıştırarak bu dini bozmuşlardı. Günümüz müşrikleri ise yeri gelince en iyi Müslüman olduklarını söylerler ancak onlarda Muhammed’in dinine şirki karıştırmışlardır. Onlar bu dini parçalayarak kitabın bir kısmına iman ettiklerini söylerler diğer kısmını ise irtica, yobazlık, gerici kanunlar, aşırı dincilik… Gibi kelimelerle karalayıp o dine küfrederler.

Müşrikler Allahın dinine dünya ve ahirete dair her şeyin kural ve kanunu olarak değil de; fert ve toplumu moral, teselli etmek için yeri gelince kullanılan. Yeri gelince de atılan, rafa kaldırılan, camiye sürülen, kalplere hapsedilen, sövülen, küfredilen bir şey olarak bakarlar.

Müşriklerin daha birçok vasfı vardır ancak biz şimdilik bu kadarıyla yetinelim. Müşrikler kıyamete kadar da var olmaya devam edecektir.

Şu an yeryüzün de hâkim konumda olan şirkin, aile ve toplumların huzur ve mutluluğunu sağlaması mümkün değildir, Ahretlerini kurtarması ise tamamen olanaksızdır. Çünkü insanı ve evreni yaratan Allah’ın dinine tevhid üzere teslim olmak yerine bu dini şirk ile bozup tahrif etmektedir. İslam dinine tabi olmak yerine bu ilahi düzene karşı aynı zamanda mücadele vermekteler. Oysa insanlık dünya ve Ahrete taalluk eden her şeylerini Allah’ın dinine teslim etmedikçe kurtuluşları mümkün olmayacaktır.

İnsanlığı dünya ve ahiret saadetine erdirecek tek bir düzen vardır: İslam nizamı; geriye kalan bütün dünya düzenleri “Cahiliye nizamıdırlar”:
“Yoksa cahiliye hükmünü mü arıyorlar iyi bilen bir toplum için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim olabilir? ” (Maide Suresi: 50)
Tek bir şeriat vardır burada: Allah’ın şeriatı; geriye kalanların hepsi dizginlenemeyen arzular (heva) dır.
“Sonra sana katımızdan bir şeriat gösterdik; ona uy; bilmeyenlerin hevasına dizginlenemeyen arzularına) uyma. ” (Casiye Suresi: 18),

Asrımızdaki insanların çoğunluğu Allah’ın dinini tamamen reddetmekteler. Bir kısım insanlar ise bu dinin bir kısmını kabul bir kısmını reddetmekteler. İslam’ın emirlerinden bir kısmını kabul ederek Müslüman olduklarını iddia ederler. Bir kısın emirlerini ise işlerine gelmediği için ya görmezlikten gelirler, ya tevil ederek asıl maksadından saptırırlar, ya da inkâr ederler. Bu tür kişiler kâfir ve müşriklerin ta kendileridir. Allah Teâlâ bunun gibi insanları bakın nasıl tehdit ediyor:

…Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar, netice olarak dünya hayatında perişanlıktan başka ne kazanırlar, kıyamet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara Suresi: 85)

“Allah`ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir. (Maide Suresi: 44)
“Allah`ın indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. (Maide Suresi: 45)
”Allah`ın indirdikleriyle hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir. (Maide Suresi: 47)

İman eden kullar olarak bizlere Kur’an ve sahih sünneti fert, toplum hayatımızın her yanına hâkim kılmamız emredilmiştir. Allah tağuti düzenlere ise muhalefet etmemizi emretmiştir.

Allah şöyle buyuruyor: “Hayır, Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme, içlerinden bir burukluk duymadan, tamamen teslim olmadıkça inanmış olmazlar. ” (Nisa, 4: 65)
Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir. ( Nisa Suresi: 115)

Oysa iman ehli olanlar Allah ve Resulünün çağrısına hemen itaat ederler. Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah`ın ve Resulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız. (Enfal Suresi 24)

Bir konu hakkında Allah ve Rasulu bir hüküm verdikleri zaman kayıtsız şartsız ona teslim olacağız. “Sözü dinleyip de en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah`ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl edenlerin ta kendisidir. “(Zümer Suresi; 18)

“Müminlerin -aralarında hükmetmek üzere Allah`ın Resulü`ne davet olundukları vakit- sözü ancak, “Dinledik, itaat ettik” demeleridir. İşte asıl muratlarına erenler bunlardır. ” (Nur Suresi; 51 )

Yazar : ersin_usta

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website