Ya Allah`ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah Raûf`tur, Rahîm`dir.
(Nur Suresi, 20. Ayet)
Hiçbir şey bizim elimizde değil. İrade dışı gözümüzü bir açıyoruz, bir de bakıyoruz dünyadayız. Ve bir şeyler yapacağız ve bir süre sonra da öleceğiz, bir saat sonra ya da yetmiş sene sonra. Ya hepsi bu kadar olsaydı? Ya ateistler haklı olsalardı? Ya Allah cennet diye bir kavram ortaya atmamış olsaydı? Resmen bu insanoğlu için çöküş olurdu. Gerçekten de bunu çok az bir süre düşünmemle bedbaht oldum. Ateistler hakikaten hem dünyada hem ahirette hayatlarını berbat ediyorlar.
Görüldüğü gibi, bu dünyada kral bile olunsa, bir minik hastalık her şeyi mahvedebilir. Görmesini bilen için her şey o kadar ortada ki.
Kim kime, ne veriyor arkadaşlar?! Allah kuluna sonsuzluk ve sonsuzlukla birlikte istediği her şeyi vaadediyor. İçinde bir tanecik bile kötü anının olmayacağı bir hayat. Hem de en iyi, en güzel insanlarla…
Allah`ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı neylerdiniz! Ve hiç kuşku yok Allah Tevvâb`dır, Hakîm`dir.
(Nur Suresi 10. ayet)
Biri doğum günümüzde bize bir laptop hediye etse, ona sevgimiz on kat artar. Patronumuz maaşımıza yüzde yüz zam yapsa, onu göklere sığdıramayız, sözünden asla çıkmayız. Babanız harçlığınıza zam yapsa ya da ev sahibi, kiracısı olduğunuz evi size hediye etse… Tüm bu durumlarda bize maddi herhangi bir şey veren bu insanlar, bizim için en iyi insanlar olmazlar mı?
Ama Allah cennet vaadediyorum deyince, işler değişiyor. Çünkü cennetini vermeden önce birazcık sabretmemizi istiyor. Kısacası, sonuçta sadece sabredenler, Allah’a karşı samimi olanlar ve Allah’a güvenip dayananlar kazanıyor.
“…Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir. ”
(Zümer suresi 10. ayet)
Yazımı okuyan herkese; benim yaptığım gibi, Allah’ın cennet vaadinin olmadığı bir hayatta yaşadıklarını düşünmelerini ve aradaki uçurumu görmelerini tavsiye ederim.
Yazar : Nurseli