Sizlere bugün hatırlatmak ve üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet, bakara suresi 42. ayet olacaktır. Allah gönderdiği ayetlerini üzerinde düşünmemizi, akıl yürütmemizi ister bizlerden. Gelin bizde Rabbin emrettiği yoldan bu sözleri anlamaya çalışalım. Bakın Yaratan Bakara suresi 42. ayette ne diyor.
Bakara 42: Hakkı batılla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin.
Bu sözler üzerinde düşünelim önce, hak olan nedir? Sanırım hepimiz hak olanın KUR’AN olduğunu söyleyeceksiniz. Çok doğru gerçekten hak olan, Rabbin elçisi tarafından bizlere rehber olsun diye gönderdiği KUR’ANDIR. Şimdide bu düşüncemizi destekleyen yani hak olanın ve bizlerin sarılması gereken kitabın yalnız ve yalnız KUR’AN olduğunu söylediği, diğer ayetlerden birkaç örnek hatırlayalım ve bu ayetlerden ne gibi dersler çıkarmalıyız onu anlamaya çalışalım.
Bakara 2: Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir kitaptır.
Bakara 121: Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim onu inkâr ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Muhammet 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed`e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. 3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.
Furkan 1: Furkan’ı âlemlere bir uyarıcı olsun diye, kuluna indiren (Allah) ne yücedir.
Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.
Araf 170: Kitap’a sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz, iyiliğe çalışan (erdemli) kimselerin mükâfatını zayi etmeyiz.
Yukarıdaki ayetleri dikkatlice düşünelim şimdide. Allah kur’an için, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir kitaptır diyor. Demek ki Kur’an gerçek iman edenler için, yol gösterici bir kitap olduğu çok açık. Bakara 121 ayeti tekrar hatırlayalım ki, daha iyi anlamaya çalışalım. Bakın Rabbim gerçek iman edenler kimlerdir diyor. Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Şimdi hemen hatırlayalım ve çok iyi düşünelim. Gereği gibi okumak ne demektir? Anlamını dahi bilmeden okumak, sizce gereği gibi okumak mıdır? Demek ki bizlerin yaptığı en büyük yanlış, gereği gibi okumadığımızdan kaynaklanıyor. Yine hatırlayalım bizlere günümüzde, siz kur’anı okusanız bile anlayamazsınız demiyorlar mı? Ama bakın Rabbim tam tersini söylüyor ve gereği gibi okuyanların anlayacağını belirtiyor. Ayeti daha dikkatli anlamaya çalıştığımızda, Rabbim KUR’ANI gereği gibi okuyan, dikkat edin Rahman burada bizzat şahsa, kişiye yani direk kuluna sesleniyor ve o kitabı gereği gibi okuyan onu anlamaya çalışanlar, GERÇEK İMAN EDENLERDİR DİYOR. Şimdi sormak isterim, biz böylemi yapıyoruz? Yani KUR’ANI GEREĞİ GİBİ ANLAYARAK BİZZAT OKUYORMUYUZ? Allah bizleri affetsin, bırakın anlayarak gereği gibi okumayı, okumaya çalışanları da engelliyoruz. Sen kur’andan anlayamazsın diyerek ondan uzaklaştırıyoruz. Daha sonrada ellerimizi Rabbim e açıp, ondan yardım diliyoruz. Şimdi bu durumda kendimize soralım BİZLER GERÇEK İMAN EDENLERMİYİZ DERSİNİZ? Bu sorunun cevabını herkes kendi nefsine verecektir, çünkü bunu yalnız RABBİM BİLİR.
Muhammet suresi 2. ve 3. ayetleri çok ama çokkkkkkk dikkatle anlamaya çalışalım. Bakın Yüceler Yücesi rabbim daha açık nasıl söylesin sizce. Rableri tarafından hak olarak Muhammed`e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. Sizce Rabbim bu sözlerde ne anlatıyor bizlere. Peygamberimize hak olarak indirilen KUR’ANA inananların günahlarını Allah örtmüştür ve hallerini düzeltmiştir diyor. Peki, bizlere dini ve imanımızı yaşamak adına KUR’ANIN yetmeyeceği öğretilmedi mi? Bizlere bunun dışından da birçok dini hükümlerin, peygamberimiz tarafından konduğu söylenerek, ciltlerce dolusu kitaplara da yönlendirilmedik mi? Şimdi yine aynı ayetin devamına bakalım, çünkü burada Rabbim kur’ana uyan insanlar ile batıla uyan insanların ayrımını yapıyor ve bakın ne diyor. Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. Bu sözlerden çok şeyler anlamalıyız. Hakka uymanın KUR’ANA UYMAK olduğu çok açık ve net belirtiliyor. Bu ayette bahsedilen o devirde batıla uyan insanlar atalarından gelen inançlardan vazgeçmek istemeyen toplumlar olduğu açıktır. Peki, günümüzde yapılan yanlışları hatırlayalım, acaba bu ayetten alacağımız dersler yok mudur dersiniz, batıla inanç konusunda? Din ve iman adına Hak olan her şeyin kur’an da olduğunu söyleyen Rabbim e inatla, günümüzde KUR’ANDA HERŞEY YOKTUR, İSLAMI YAŞAMAK İSTİYORSAK FIKIH KİTAPLARINADA İHTİYACIMIZ VARDIR. KUR’ANI HERKES ANLAYAMAZ, demiyor muyuz? Atalarımızdan 1400 yıl öncesinden günümüze gelen onca sözleri, hiç dikkatle incelemeden, araştırmadan, kur’an süzgecinden geçirmeden, sırf peygamberimizin sözüdür dedikleri için kabul eden bizler, acaba Rabbin o gün batıla inananlar için söyledikleri, bugün bizler için geçerli değildir diyebilir misiniz? Lütfen düşünün Rabbim nasıl bir yolu izlememiz gerektiği konusunda anahtarı elimize vermiş, fakat biz inatla o anahtarı elimize almak istemiyoruz. Sizce şu sözleri söyleyen Rabbim bizlerin yöneleceği kitabın anahtarını vermiyor mu?
Zühruf 44: Doğrusu Kur`an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Bu sözleri söyleyen Yüce Rabbim, sizleri kur’andan sorumlu tutuyorum, ondan imtihan edeceğim dedikten sonra, acaba bizleri kur’anın dışından da, bugün söyledikleri gibi ciltlerce dolusu kitaplara ve velilerin sözlerinden de sorumlu tutar mı? İşte bizler İslam ı böyle yaşıyoruz. Doğrusu söyleyecek söz bulamıyorum. Yorum ve karar sizlerin, çünkü her insan yaptıklarından bizzat sorumlu tutulacaktır, bunu da hiç ama hiç unutmayalım.
Furkan suresi 1. ayetinde, Âlemlere uyarıcı olsun diye indirdim dediği kitaba, sizce bizler her şeyin orada olmadığını söylemekle, ne kadar büyük bir saygısızlık yaptığımızın farkın damıyız? Araf suresi 3. ayetinde Allah açık, seçik Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin demesini hiç mi dikkate alan yok? Allah hem sizlere yol gösteren bir kitap indirdim, size indirdiğime uyun sizleri doğruya ulaştıracak diyecek, ondan sonrada dikkatimizi çekip sakın din ve iman adına VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN dedikten sonrada, velilere bizi muhtaç bırakacak, öylemi dostlar? Bizler neler söylüyoruz farkında mısınız? Yaptığımızın apaçık sapkınlık ve Rabbim e karşı inat olduğunun halamı farkına varamıyoruz? Bu kadar mı gözler perdeli, gönüller mühürlü? Rabbim bizleri affet ve yardım et ne olursun.
Araf 170. ayette Allah Kitap’a sımsıkı sarılanların ve namazı dosdoğru kılanların mükâfatını zayi etmeyiz diyor. Bizler bu sözlerden habersiz olamayız, çünkü elimizde apaçık kur’an duruyor. Bizler bunları okuduğumuz halde neler söylüyoruz? Bu kitapta namazın nasıl kılınacağı dahi yazmıyor diyerek, apaçık iftirada, isnatta bulunmuş olmuyor muyuz? Allah kitaba sımsıkı sarılıp namazı kılın diyecek, ondan sonrada namazın nasıl kılındığını Kur’an da yazmayacak, öylemi dostlar? Lütfen iyi düşünelim, bizlere mezheplerin öğrettiği namazın detaylarını, ilavelerini kur’anda bulamadığımızda, demek ki kur’anda her şey yokmuş demekle, Rabbim e ne kadar saygısızlık yaptığımızın farkına varmamız gerekmiyor mu sizce? Allah size indirdiğim kur’ana sarılın velilerin ardına düşmeyin diyecek, daha sonrada namaz kılmak için, bizleri velilere muhtaç edeceğini nasıl söyleriz, nasıl bunu düşünürüz? Bu nasıl bir mantık ki bunun farkına varamıyoruz?
Değerli dostlar yazımın konusu olan bakara suresi 42. ayette, Rabbim bizleri çok açık bir şekilde uyarıyor ve ne diyordu? Hakkı batılla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin. Ne dersiniz, günümüzde hakkı batılla karıştırdığımızın farkın damıyız dersiniz? Yoksa gözlerde perde, gönüllerde mühür mü var? Allahın apaçık söylediği sözlerin üzerinde düşünmeden, Rabbin kur’an bütünlüğünde ne anlatmak istediğini anlamadan, ataların sözlerine delil aramak için kur’ana bakarda kelimelerin peşine düşersek, ancak kendimizi oyalamış oluruz.
HAKKI BATILLA GİZLEMEYELİM, YOKSA RABBİN HIŞMINDAN ASLA KURTULAMAYIZ.
SAYGILARIMLA
Haluk GÜMÜŞTABAK