Ey kadınlar, Allah kadının başının kapalı veya açık olduguna bakmaz. Ama kalbinize, davranışlarınıza özetle takvanıza bakar. Yobaz anlayışın hoşuna gitmese de, kabul etmek istemeseler de bu böyledir. Elbetteki giyim konusunda bir bayana yakışan edebe uygun giyinmesidir.
Araf Süresi (26) Ey Adem oğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek ve süs olacak giysi indirdik; fakat TAKVA ELBİSESİ hepsinden hayırlıdır. İşte bu, Allah`ın ayetlerindendir. Gerek ki, düşünüp ibret alırlar.
Bugün Türkiye`de kadınlar bir nevi özgür ve rahat yaşıyorlarsa bunu önce Allah`a sonra da tarihsel olarak ülkemizde geliştirilmiş haklara ve özgürlüklere borçludurlar. Bu özgürlükler bize Allah`tan bir lutüf ve hediyedir.
Kendinin islamla yönetildigini zanneden bazı yobaz ülkelere bakılırsa insanların, bilhassa da kadınların, nasıl din adına baskı ve zulümlere mağruz kaldıgını açıkça görebiliriz. İnsana özgür irade verilmesi ve dinin “Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan kesin olarak ayrılmıştır. ” (bakara/256) hükmüne bağlanması insanların her konuda, dini konular da dahil, özgür olması gerektiğininin en büyük kanıtı ve hükmüdür. Din adına insanlar üzerinde baskı kurmanın Kuran`da hiçbir dayanağı yoktur. Peygamber efendimize bile (Bakara/272) “Onların yola gelmesi senin üzerine vazife değildir. Ancak Allah, dilediğini yola getirir.” diye hükmedilmişken bazı insanlar kendilerini peygamberden de üstün tutmaya çalışıyor, Allah`ın emrini sözlerini hiçe sayıyorlar! Ya da kendilerini Allah`la ortak sanıyorlar. Ne yaptıklarını kendileri biliyorlar mı acaba?
Özetle Allah ne erkegin ne kadının kimsenin şekline şemaline bakmaz ama takvasına bakar. Takva nedir diye soranlar da olabilir. Takva Allah`tan sakınmak, Allah`tan geregi gibi korkmak ve bütün davranışlarını en güzel ahlaka, en güzel işlere, en iyiye ve hayırlara yöneltmektir. Nefsin arzularını dizginleyen, edepçe ve huyca en güzel, en iyi ve en güzel şekilde davranmaktır. Takva sahibi olmak bambaşka birşey. Nur üstüne nur. Her zaman herşeyin en dogrusunu Allah bilir. Saygı ve selamlarımla.
Yazar : BirKul