Miraç Olayı Gerçeği

Miraç Olayı Gerçeği

Geçen gün yine Kur’an’dan bihaber olan bir kez bile eline alıp okumamış ,uydurma hadislere sarılan birkaç kişiyle miraç olayı hakkında tartışıyordum. Peygamber göklere uçmamıştır dediğim zaman neredeyse beni döveceklerdi. Sahi gerçekten peygamber göklere yani Allah’ın yanına uçmuş mudur? Gelin bunu beraber inceleyelim, sorgulayalım ve gerçeği öğrenelim. Sorgulayalım diyorum çünkü sorgulamadan, araştırmadan kulaktan dolma bilgilerle hayatı dizayn etmek, müşriklerin atalarının dinini (yolunu) sorgulamadan, akletmeden yaşamasına benzer.

Şunu belirtmeliyiz ki Kuran’da miraç diye bir olay geçmez İsra olayı geçer. Miraç olayına inanların dediğine göre peygamberimiz bir gece Burak adındaki ata binmiş ve göğe yükselmiş, göğün her bir katında da diğer peygamberlerle konuşmuş ve en sonunda Allahı’n huzuruna gelmiştir. Daha sonra haşa Allah ile namaz pazarlığına girmiştir ve namaz 50 vakitken (kimilerine göre 55) Allah sonradan 5 vakte indirmiştir ve namaz burada farz kılınmıştır. Bir kere şunu söyleyelim ki namaz zaten İbrahim Peygamber zamanında da kılınıyordu. (Ey Rabbim! Beni, soyumdan gelenleri, namazı devamlı kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz,! Duamı kabul et! İBRAHİM:40 (Bayraktar Bayraklı Meali)) ve tüm peygamberler zamanında da kılınmıştır. Bakın Lokman Peygamber çocuğuna ne öğütlüyor; Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir- LOKMAN:17 -(Diyanet İşleri Meali). Aslında itiraf etmeliyim ki ben de daha önce bu miraç olayına inanırdım, tabi çocuktum o zamanlar. Fakat diğer bütün şeyleri bırakıp sadece Kur’an’ı gerçek manasıyla okumaya başlayınca yavaş yavaş sorgulamaya ve gerçekleri öğrenmeye başladım. Miraç olayını araştırmaya başladığımda aklıma takılan belki de en önemli soru şuydu; Allah neden önceden namazı beş vakit olarak emretmemiş ki, neden 55 vakit? Haşa Allah bilmiyor muydu ki kuluna 55 vaktin ağır geleceğini? İşte tam bu çıkmazların içinde debelenirken Kur’an’ın şu ayeti yardımıma koşuyordu. Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez. Kişinin yaptığı her iyilik kendi lehinedir, her kötülük de kendi aleyhine. Ey Rabbimiz! Unutur veya bilmeden hata yaparsak bizi sorgulama! Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yükler yükleme! Ey Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükleri bize taşıtma! Günahlarımızı affet, bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen yüce Mevlamızsın, hakikatı inkar eden topluma karşı bize yardım et! BAKARA:286 (Bayraktar Bayraklı Meali). Tabi ya benim Rabbim bana kapasitemden fazla yük yüklemez…

Kur’an ayetlerine baktığımız zaman peygamberin uçmasını, göklere yükselmesini isteyenlerin müşrikler olduğunu görüyoruz. Buyurun bakalım İsra suresinde müşrikler peygamberden ne istiyorlar. Dediler ki: “Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız. Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın.” “Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin . “Ya da altın bir evin olmalı, veya göğe yükselmelisin. Yükselsen bile okuyacağımız bir kitabı üzerimize indirmedikçe ona inanmayız.” De ki: “Rabbim yücedir. Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki.” İsra: 90,91,92,93 ( Edip Yüksel Meali). Gördüğünüz gibi Hristiyanlar nasıl ki İsa peygamberi göklere yükseltiyorsa müşrikler de peygamberimizden bunu istiyorlar. Hemen İsra suresi birinci ayete bakmamız lazım burada: Bir gece kendisine ayetlerimizden/kainatın işleyiş kanunlarından bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haramdan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya YÜRÜTEN Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O gerçekten işitendir, görendir: İSRA :1 –(Bayraktar Bayraklı Meali)

Peki neden buna rağmen Müslümanlar halen müşriklerin ve hristiyanların yaptığı gibi peygamberi göklere uçuruyorlar ? Peygamber Kur’an’da sürekli ben sadece bir beşerim ve uyarıcıyım dediği halde insanlar neden peygamberi putlaştırıyorlar. Cevap çok açık değil mi? Çünkü Müslümanlar okumadıkları ve içinde ne olduğundan bihaber oldukları bir kitaba inanıyorlar. İşte Müslümanlar Kuran’ı bırakıp hadisçilerin, müçtehidlerin, şeyhlerin kitaplarına sarılırlarsa hep böyle gaflet içinde debelenip dururlar. Allah’ın kitabını okuyup üzerinde düşünmeden onun bunun kitabına inanırsak tıpkı müşriklerin atalarının dinini körü körüne taklit ettikleri gibi biz de peygamberi göklere çıkartır, Allah ile pazarlığa sokar ve putlaştırırız…

Değerli kardeşlerim miraç olayı, üzerinde uzun uzadıya tartışılması gereken ciddi bir konudur. Yani yazsak sayfalarca yazabiliriz konunun daha iyi anlaşılması açısından. Fakat sizleri daha fazla yorup bezdirmemek için yazıyı kısa tutuyorum, biraz uzun olmuşsa da hakkınızı helal edin…
Selametle…
Mehmet İNAL


About the Author
Author

Mehmet İNAL

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website