Nuh`un gemisinin mekanı olan “Cudi” neresidir?

Hz. Nuh`un Gemisinin yerine ilişkin Müslümanlar ile Yahudi ve Hıristiyanlar arasında bir ihtilaf vardır. Yahudi ve Hıristiyanlar Eski Ahitte (Tekvin, Bap 8: 4) aktarılan, Geminin Ararat’ta karaya oturduğu bilgisine dayanarak onun Ağrı dağında olduğuna inanmaktadırlar. Müslümanlar ise Hud suresinin 44. ayetinde geçen و َ ا س ْ ت َ و َ ت ْ ع َ ل َ ى ا ل ْ ج ُ و د ِ ي ّ ِ (vestevet alel cudi) yani “ve cudi üzerine oturdu” ifadesinden hareketle Geminin Cudi dağında olduğunu düşünmüşlerdir. Aradaki ihtilafın sebebi budur. Ancak bize göre geminin yerine ilişkin olarak bu iki kitap arasında bir çelişki yoktur. Şimdi bunun sebebini açıklamaya çalışalım.


Kur’anda Geminin “cudi”ye oturduğu söylenmektedir. Dikkat edilirse, “cudi” kelimesinden sonra “dağ” kelimesi geçmemektedir. Ama bu, neredeyse hep Cudi dağıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak anladığımız kadarıyla “cudi” burada bir özel isim değil bir sıfat olarak kullanılmıştır. Çünkü aslında “cudi”, “yüksekçe bir yer” demektir. Bu ayetten “Geminin mutlak suretle Cudi dağına oturduğu” anlamı kesinlikle çıkarılamaz. Zaten bunu ilk söyleyen biz de değiliz. Hatta, Elmalılı tefsiri, cilt 4, Hud suresi 44-47. ayetler tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır dahi Geminin oturduğu Cudi’nin, Amid’de (Diyarbakır) olabileceğine dair rivayetler bulunduğunu aktararak bu iddiaların doğru olma ihtimallerini göz ardı etmemiştir. Yani kısacası “Geminin Cudi dağında olduğu” Kur’ani bir bilgi değildir.

Şimdi gelelim Ararat’a. Ağrı dağının yabancı dillerdeki karşılığı Ararat’tır ve bu yüzden Tevrat’taki Ararat’ın hep Ağrı dağı olduğu düşünülmüştür. Ancak burada da bir hata olduğunu düşünüyoruz çünkü Ararat aslında Urartu’dur. Zaten Ağrı dağı, Urartu (Ararat) toprakları içinde olduğu için Ararat ismini almıştır. Dolayısıyla Tevrat’tan da “Geminin Ağrı dağında olduğu” bilgisini çıkaramayız.

Ama bu iki kitabı bir araya getirip karşılaştırmalı olarak incelersek Geminin bulunduğu yere ilişkin ortaya çıkan bilgi Geminin “Urartu” sınırları içerisinde bir “cudi”de yani yüksekçe bir yerde olduğu anlaşılır.

Ve Tevrat’taki Urartu dağları ifadesi bile onun direkt olarak Ağrı dağına işaret etmediği bilgisini kolayca açığa çıkarır. Tevrat’ın orijinal dili olan İbranice ile yazılan metinlerde dağ kelimesine karşılık gelen kelime “har”dır. Bu kelime “dağ” anlamına geldiği gibi; “tepe”, “tepe bölge” “yüksek bölge” anlamlarına da gelir. Hatta İsrail’de, ortalama 25 metrelik bir yüksekti olan Megiddo tepesine de Harmageddon[1] denmiştir. Yani anladığımız kadarıyla, Tevrat’ta Gemin yerini tanımlamak için kullanılan ifadeden çıkan anlam aslında “Urartu’nun yüksek yerleri”dir. Dolayısıyla Geminin bir “dağ”da olduğuna dair kutsal kitaplarda bir bilgi yoktur.

——————————————————————————–

[1] Harmageddon diğer bir deyişle Armageddon kıyamete yakın zamanda gerçekleşeceğine inanılan, dünyanın göreceği sonuncu ve en büyük savaştır. Bu savaş ile beraber Mesih’in geleceğine, dünya üzerinde mukaddes bir krallık kuracağına ve kısa süreli bir adil hükümranlığın ardından kıyametin kopacağına inanılır. Hatta son zamanlarda bu konu uluslararası düzeyde popüler hâle gelmiş ve hakkında birçok yayın yapılmıştır. Bu savaş, adını, vuku bulacağı yer olan Harmageddon’dan alır.

Yazan:
Hamza Yardımcıoğlu
www. hamzayardimcioglu. com
2009

Yazar : Hamza Yardımcıoğlu

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website