Allah’ın ve O’nun sözü Kur’an’ın yanına yardımcı, tamamlayıcı olarak hiç kimseyi, hiçbir sözü, hiçbir kitabı koyamayız.. Tevhid inancının karşıtı, şirktir..
Şirk: Allah’a ve Allah`ın sözüne (Kur’an’a) eş, ortak, yardımcı, tamamlayıcı koşmak, aramaktır. Allah’a özgü yetkilerin kullanılmaya çalışılması veya bunları yapanlara itibar edilmesidir..
`Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. Bunun dışında dilediği günahı,
dilediği kişiyi bağışlar.. ` (Nisa-48)
Kur’an`nın anlaşılmasının zor olduğunu veya sadece Kur’an okuyarak dinin
anlaşılamayacağını, öğrenilemeyeceğini söyleyenler ile Kur’an`nın detayı, ayrıntıları kapsamadığını, dinin yaşanması-uygulanması konusunda eksikleri olduğunu söyleyenler:
`Biz Kuran`da herhangi bir şeyi eksik bırakmadık` -Enam. 38
`Biz Kuran`ı öğüt almanız için kolaylaştırdık` -Kamer. 17. 22. 32. 40
‘Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. ’ – Bakara. 185
`Ayetleri ayrıntılı bir biçimde açıkladık` -Enam. 126
gibi ayetlere yani Allah`ın sözlerine inanmayan ve insanları yanılgıya sürükleyenlerdir..
İslam`ın kaynağı olarak Kur`an`ı yetersiz görenlerin gerçek niyeti;
Allah ile kul arasına mezhep kabüllerini, risaleleri, şeyhleri, imamları, ilmihal fıkıh hadis ve hatta kendi yazdıkları kitapları koymaktır…
Bunlar dini ve samimi dindarları çıkarları uğruna sömüren, suistimal ve istismar edenlerdir.
Bunlar Kuran`daki dinin karşısına; ilaveler yapılmış, katkılı, özü esası bozulmuş, uydurdukları dini koymaya çalışanlardır.
Bunların yaptıkları:
Kuran`a eş, yardımcı, tamamlayıcı aramak yani aslında Allah`ın sözüne eş, yardımcı, tamamlayıcı aramaktır.
İlaveli, katkılı uydurdukları dini, geçek İslam olarak sunan, siyasi ve ticari çıkarları doğrultusunda samimi dindarları istismar eden bu kişiler ile mücadele etmenin yolu:
Sadece Kuran’a tabi olmaktır. İlaveleri, katkıları yok saymaktır..
Siyasetle, siyasetçiyle dinin ilişkisini kesecek ilkeleri benimsemektir.. Dini, siyasi çıkarları için kullanmak isteyen siyasetçilere fırsat vermemektir.. Kur’an’daki din siyasete karışmak istemez. Sadece bazı ana hükümler bildirir. (Şura, adalet ve emanetin ehline verilmesi gibi) Ancak uydurulan din uyduranların çıkarları doğrultusunda siyasete karışır. Hatta din iktidarın-saltanatın aracı-imtiyazı haline bile getirilir.
Kendilerini İslam devleti diye tanımlayan ülkelerde uygulanan din gerçek islam değil katkılı, ilaveli, uydurdukları İslam’dır.. Krallık, padişahlık gibi dikta yönetimler Kuran’dan onay almaz..
Siyasilerin ve diğer güç odaklarının dini istismar etmesine, samimi dindarların inançlarını istismar etmesine izin vermemeliyiz..
Ancak bu şekilde İslam’ın ve müslümanların suistimal edilmesini engeller ve Kuran’a dönüşü sağlayabiliriz.. Gerçek İslam’ın toplum tarafından öğrenilmesini anlaşılmasını istemeyenler, dini çıkarlarına alet edenlerdir. Biz de onlara karşı gerçek İslam`ın, Kuran`ın yani Allah`ın sözünün anlaşılması ve öğrenilmesi için çabalamalıyız.
Saygılarımla
Yazar : Vedat Akbaşak