TÜRKÇE

Kur`an, Arap diliyle inmiştir. İndirilen son Kitapla, bir kez daha yüceltilen İslam dininin uluslararası dili Arapça olmuştur. Müzzemmil suresinin 4. Ayeti “Kur`an’ın ağır ağır, düşüne düşüne okunulmasını” buyurmaktadır. Düşüne düşüne okumak için bilenler Arapça okuyacaktır. Arapça bilinmiyorsa bize verilen akılla hatalarını düzelterek ana dilimizdeki Türkçe çevirileri okunacaktır.


Türkçe Kur`an çevirilerinde karşımıza, Arapça’ da bulunan İLAH sözcüğünü karşılamak üzere Türkçe ‘tanrı’ sözcüğünün sıklıkla kullanıldığı çıkmaktadır. Kur`an’a göre `tek ilah Allah’tır. Diğer tapınılan ilahların hepsi yaratılmıştır` (Kur`an 16/Nahl 20-22). Türkçe Kur`an çevirilerinde diğer tapınılanları karşılamak üzere kolaya kaçılarak TANRI sözcüğü sıklıkla kullanılmaktadır.

Tanrı sözcüğünün Türkçedeki yapısına bakarsak:
Bir kere Tanrı diye bir kelime yoktur, aslı Teñri’dir, sadece Türkiye ve Azerî Türkçelerinde Tanrı biçimine dönüşmüştür. Diğer lehçelerin tümünde Teñri olarak yaşamaya devam eder.

Orta Asya’da yaşayan atalarımızın İslam’dan önceki dini Gök Tanrı; Kök Tengri dinidir. Gök Tanrı göğün ilahı gibi algılanmaktadır. Eskiden Kök olarak söylenen gök sözcüğünün ise Eski Türkçede üç anlamı vardı: Biri bugünkü kullandığımız anlamı ile gök, gökyüzü; biri, yine bugünkü kullandığımız anlamı ile mavi renk; biri de, bugün kullanmadığımız anlamı ile ulu, yüce, kutsal. İşte Kök Tengri/Gök Tanrı deyiminde geçen kök/gök sözünün taşıdığı anlam ulu, yüce, kutsaldır. Buna bağlı olarak da, Kök Tengri/Gök Tanrı deyimi Ulu Tanrı, Yüce Tanrı, Büyük Allah anlamlarına gelir ve bugün kullanılan Allah-u Teâlâ kavramını karşılar.

Eski Türklerden kalan yazılı eserlerde Tengri/Tanrı sözcüğüne çoğul eki getirilmemiş, tekil yazılmıştır. Buna bağlı olarak Tanrılar/Tengriler sözcükleri günümüze ulaşan yazılı Türk eserlerinde yoktur. Gök Tanrı’nın özelliklerinden söz etmek gerekirse şunlar söylenebilir: Öncelikle tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcıdır; bilinen ve bilinmeyen her şeyi O yaratmıştır. Savaşlarda Tanrı’nın iradesi ile zafere ulaşılır. Buyurur, iradesine uymayanları cezalandırır. İnsanlara kut ve ülüg (kısmet) bağışlar ama bunları layık olmayanlardan geri alır. Canlılara yaşam verir. Ölüm onun iradesine bağlıdır. Varlıklara yaşam verdiği gibi, dilediğinde de onu geri alır. Öncesiz ve sonrasızdır. Evrensel ve toplumsal düzeni o sağlar. Ona yakarılır (dua edilir), kurban verilir.

Türklerde Gök Tanrı’nın çok eski çağlardan beri tek bir ulu varlığı temsil ettiğine dair birçok kanıt vardır. Tanrı, Eski Türklerde manevi tek büyük kudret idi. Bizanslı tarihçi Simokattes, Kök Türklerin yir-sub’lara (yer-su’lar; ırmak, dağ, orman vb doğa varlıkları) saygı gösterdiklerini ama yalnızca yerin göğün yaratıcısı bildikleri tek bir Tanrı’ya taptıklarını bildirmektedir. 790 yıllarında Tiflisli St. Abo, Hazar Türklerinin tek bir yaratıcı Tanrı tanıdıklarını söylemiştir. Yine Hazar Devleti’nin kağanı, Hıristiyanların teslis’e (Tanrı’yı üçleme) inanmalarına karşın kendilerinin tek bir Tanrı’ya inandıklarını kaydetmiştir.

Türkçede yer almayan bir ek ile TANRI sözcüğüne –ÇA eki eklenerek TANRIÇA diye bir sözcük üretilmiştir. –ça eki Slav dillerindeki bir ektir ve doğrusuda –ça değil –çe dir. –çe eki Slav dillerinde sözcüğe dişilik anlamı katan bir ektir. Örnek: Çar – Çariçe, Kral – Kraliçe, Patron – Patroniçe vb..

Türkçede İlâh ve İlâhe anlamlarına gelen sözcükler de vardır, Bunlar Umay ve Kuday’dır, Umay Dişil Tanrısal güç, Kuday da Eril Tanrısal güçtür ve asla Teñri değildir.  Farsça olan Hûdâ sözü de Türkçe Kuday’ın Farsça’ya geçmiş biçimidir. TANRI, Yaratıcı’yla eş anlamlı olduğu için Kuran çevirilerinde ilah yerine kullanılması büyük yanlıştır. Kur`an çevirilerinde Yaratıcı Güç dışında kullanılan İLAH`ın Türkçe karşılığı UMAY ya da KUDAY’dır.

“De ki: “İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O’nundur. …” (Kur`an 17/İsra 110). Allah’ın 99 Güzel Ad’ı arasında Teñri elbette yoktur, çünkü Türkçe’dir, Teñri sözüne karşı olanlar Güzel Adlar (Esmâ’ûl Hûsnâ) arasında olmamasını öne sürerler, ancak Güzel Adlar arasında Türkçe kökenli Farsça olan Huda’da, Farsça-Kürtçe kökenli olan Yezdan’da, Farsça olan Mevlâ da yoktur. Yüce Yaratıcı ona seslenilecek ad konusunda seçimi bize bırakmıştır.

Kuran Arapça olarak indiği için uluslararası dili de Arapçadır. Uluslararası toplanmalarda Yüce Yaratıcı`yı tanımlamada anlaşılırlığı sağlamak için, ALLAH adı kullanılmalıdır. Uluslararası olmayan toplanmalarda her ulus ALLAH sözcüğünün karşılığını kendi dilinde kullanabilir.

Not: Bu yazının Türkçeyle ilgili bazı bölümleri İnternet ortamından alınmıştır.

Yazar : Ali Yalçın

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website