Ne garip değil mi? Libya’nın devrik liderinin son anlarını televizyonlarda izleyen çoğu insanın gözünden kaçmamıştır. Bir taraf ortaya aldığı eski liderini linç etme girişiminde bulunurken tekbirler getiriyor. Yaptığı işi İslam adına yaptığını ispatlamaya çalışırcasına. Linç girişimini engellemeye çalışan devrik lider ise “Durun yapmayın! Yaptığınız dine aykırıdır” derken arkasına İslam dininin gücünü almaya çalışıyor. Ortaya da böylesine trajik ve yorumlaması zor bir durum çıkıyor haliyle.
İnsanlar başları şıkıştı mı ilk sarılacakları şey Kuran oluyor çoğunlukla. Yaptıklarını Kuran ile legalleştirmeye çalışıyorlar fakat sürekli Kuran adına eylemler yaptıklarını iddia edenler ya da Kuran’ı kılavuz edindiğini söyleyenler acaba gerçekten de Kuran’ı hakkıyla okuyup üzerine biraz olsun düşünmeye çalışıyorlar mı? Oysa ki Allah ne diyor?
“Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!”
(Müzzemmil Suresi-4)
Kuran’ı ağır ağır okuyan insanların, üstüne azıcık olsun düşünecek insanların yapacağı iş ekranlarda gördüğümüz bu tezat sahnelerine yol açar mı? Hiç sanmıyorum. Yaptığı yanlışlıkları Kuran ile örtmeye mi çalışırlar yoksa Kuran’da dendiği gibi kendilerini kınama yolunu mu seçerler? Bir başka ayeti ele alalım:
Öyle değil! Kendisini ısrarla kınayan benliğe de yemin ederim.
(Kıyamet Suresi-2)
Allah ne güzel ifade ediyor. Bazı tercümeler de “Kendini kınayan nefse andolsun” şeklinde bulabileceğimiz bu ayet de üzerine düşünülmesi gerekli önemli ayetlerden biridir kanımca. Her an, her birimiz hatalar yapıyoruz. Bizleri yaratana karşı veya birbirlerimize karşı. Peki sonucunda kendimizi kınama erdemini kaçımız gösterebiliyoruz? İşte Kuran’ın ayetlerini yalap şalap okumayan inananlar bu ayeti de okuduğunda ya da hatırına getirdiğinde bilmeli ki yaratan kendisini kınayan nefse önem veriyor. Zaten insanlar kendilerini kınamayı bilseler ya da bunu bir davranış biçimi haline getirebilseler inanıyorum ki kavgalar hatta savaşlarda şimdikine oranla çok daha az olurdu. Neden mi? Düşünsenize! Her insan yaptığı kötü eylemler neticesinde kendini kınamayı akıl edebiliyor. Sonucunda ne yapacaktır. Muhakkak özür dileme ya da af dileme yolunu seçecektir. Peki bunun sonucunda da bir diğer Kuran ayetini esas almayı bilenleri karşısında bulunca ne olacaktır?
Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir.
(A’raf Suresi- 199)
Evet, kendini kınamayı bilip de af dileyen, özür dileyen insanlar karşılarında bir de affetmeyi esas almış inançlı insanlarla karşılaşırlarsa dünya şu ankinden daha mı kötü olur sizce? İnsanlar daha mı çok egolarıyla hareket edip, içlerindeki kin ve nefret tohumlarını büyütürler yoksa huzur ve mutluluk içinde birlikte yaşama yolunu mu tercih ederler?