Ehli Sünnet Kendi Çelişkisinde Boğulur !

Ehli Kuran, sadece Kuran’ı dinin tek kaynağı olarak görürken; Ehli sünnet, Kur’an’ın yanında onlarca hadis kitabını da dinin kaynağı görür. Büyük din alimi denen şahıslar artık günümüzde kendileri de hadislerin sayısal çokluğundan ve akılla, Kuran’la veya kendi içlerinde çelişmelerinden rahatsızlık duymuşlar ve onları ayıklama yoluna gitmişlerdir. Peki o halde hadislerin bazıları çöpe gidince ehli sünnetin dini eksik olmayacak mıdır?

Müminler Allah’ın indirdiği tüm kitaplara inanır. Ancak diğerleri tahrif edildiği için biz içerik olarak sadece son kitabımız Kuran’a inanırız. Çünkü Allah Kuran’ı koruma sözü vermiştir ve içerisinde tek bir çelişki olmaması ve bilimsel, matematiksel mucizelerle desteklenmesi de bunun delilidir. Örneğin, biz Allah’ın Tevrat ve İncil adlı kitaplar indirdiğine % 100 inanırız. Çünkü Yüce Allah, Kuran’da o kitapları indirdiğini söyler. Oysa içeriğinden emin olamadığımız için, içeriğine şüpheyle yaklaşırız.

“Tanrı’nın Egemenliği gözle görülür bir şekilde gelmeyecektir. İnsanlar da, ‘İşte burada’ ya da, ‘İşte şurada’ diyemeyeceklerdir. Çünkü Tanrı’nın Egemenliği içinizdedir. (Lk 17, 20)”

İncil’den alıntıladığım bu sözde, Kuran’a aykırı bir şey olmamasına rağmen, yine de bu sözü Allah’ın söylemiş olduğundan % 100 emin olamayız. Çünkü İncil’in tek bir ayetinin tahrif edilmesi bile tüm İncil’i tehlikeye sokar. Aynı şekilde madem ehli sünnet için dinin kaynağı Kuran’la birlikte hadislerdir, hadislerin içinde güvenilmez, çelişkili, uydurma hadisleri gördükten sonra, hatta bunların ayıklanmasına gidildikten sonra, nasıl olur da İncil örneğindeki gibi tüm hadislere şüpheyle bakılmaz? Ya da mesela Buhari’nin bir tane uydurma hadisi tespit edildi diyelim, bu durumda, altında Buhari yazan binlerce hadis tehlikeye girmiş olmuyor mu? Hangi hadis doğru, hangi hadis yalan nasıl anlayacağız?

Ehli Sünnet’in en ılımlı olanları, hadislerin Kuran’la çelişmiyorsa doğru kabul edilmesini söylemelerine rağmen, kendileri, Kuran’la çelişmeyen Tevrat ya da İncil sözlerine inanmaktan kaçınır ve o dinlere, kitaplara şüpheyle bakmayı sürdürürler. Saçmalığı kanıtlı yollarından dönüp ehli kuranlığa adım atmaları, zeki olmayanlarına ve kibirli olanlarına çok ağır geleceği için çok azı bunu başarabilir. Asıl çelişkiye kendi kendilerini düşürürler ve hadisleri tamamen hayatlarından çıkarıp Kuran’a teslim olmak, sadece Kuran’ın emirlerine uymak, yasaklarından sakınmak yerine; midye yememeye, telli çagılardan uzak durmaya, kara köpekleri öldürmeye, kocasından 90 km. uzağa gitmemeye ve benzeri birtakım saçmalıkların uygulayıcısı olmaya devam ederler. İslam’da haremlik selamlık var der ama otobüslere, minibüslere kadınlı erkekli binmeyi sürdürürlerken aslında abuk hadislerin değil, Hıristiyanların uydurdukları ama uygulayamadıkları ruhbaniyete benzer bir uygulamanın bilinçsiz müdavimi olurlar.

 


About the Author
Author

Comments (6)
Leave a reply

Name (required)

Website