Gerçek Mutluluk…

İnsanların din anlayışında; genelde Müslümanların dünyada zorluklar üstüne zorluklar çekeceği, inanmayan kafir olanlarında dünyalarının cennetleri olacağı gibi bir inanış vardır. Oysa ki Kuran’da Rabbi’miz kendisine iman ve istiğfar edip ,teslim olanlara, ahirette güzellik ve mutluluk vereceği gibi “tabi ki dinde sebatın belirlenmesi için zorluk ve imtihanlar olacaktır “ama dünyada da rahmet ve nimetler vereceğini söylemektedir.
Aynı şekilde birçok ayette Allah’a isyan edenlere sadece ahiret değil, dünyanın da dar geleceği söylenmektedir. Gerçekten de öyle değil mi? Allah’ın emirlerine kulak vermeyen insanlar , belki çok mutlu, lüks , güzel bir yaşayış içerisinde gibi gözükseler de aslında hiçbir zaman “gerçek mutluluğa” ulaşamıyorlar. Böyle insanların “kanaat” anlayışından haberleri olmadığı için asla elindekilerle mutlu olmayı başaramıyorlar.Sürekli başka zenginlikler, başka başarılar , başka idealler, başka hayaller kurup onların peşinden gidiyorlar, bulduklarından da asla tatmin olmuyorlar.Aslında hep içlerindeki manevi boşluğu doldurmaya çalışıyorlar ama Allah’ı tanımadıkları için, o güven hissini, o teslimiyetin rahatlığını asla yaşayamıyorlar. Bu yüzden de sürekli “sanal mutluluklar ” peşinde koşuyorlar.

 

Taha suresi 124. ayette

” Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.”


buyruluyor. Belki fiziksel olarak dar olmuyor bu dünya ama ruhsal olarak sonu gelmeyen hırslarıyla boğuşuyorlar. Bu sayede ellerinde olan fiziksel rahatlıkların da farkına varamıyorlar .Bilmiyorlar ki hırstan korunan felah bulur!

Oysa ki Allah’a iman etmiş,O’nun kurallarını , emir ve yasaklarını gözetip, Onun koyduğu sınırlar içerisinde yaşamaya çalışmış,

O’nun dinini sağlam delillerle öğrenip, ilmen ve kalben iman etmiş;
bütün dert ve sıkıntılarını Allah’a havale etmiş,
bütün özençlerini O’nun lutfundan istemiş,
bütün korkularından da O’na yalnız Ona sığınmış ve aslında O’ndan başka kimseden korkmamış ,Yani tek kelimeyle O’na TESLİM olmuş bir insandaki huzur ve güven kimsede yoktur….
Çünkü o asıl mutluluğun ne parada, ne şöhrette, ne başarıda yani dünya hayatında değil “şah damarından daha yakın olan ” Sevgilisinde olduğunu anlamıştır…

Vesselam


About the Author
Author

Nevau

Leave a reply

Name (required)

Website