HALİFELİK- HİLAFET MAKAMI VE BURJ HALİFE

HALİFE, halef sonradan gelen, kendinden öncekinin yerine geçen demektir.. Bir iş ve görevde, kendinden öncekinin yerine geçen, onun yetkilerini kullanan demektir. Peygamberler, Allahın elçisi ve kendinden önceki peygamberin halefi olarak Allah tarafından atanmışlardır. HİLAFET, Hz. Muhammed’ten sonraki devlet başkanlarının Hz. peygamberin halefi yani halife kabul edildiği, iktidar gücü ile dinin kutsal gücünün bir araya toplandığı makamdır. Başka bir ifadeyle; dinin, (daha&helliip;)

TEVHİD

Dinimiz tevhid dinidir. Tevhid = Lailaheillallah = Allah tektir-birdir, O’ndan başka ilah yoktur.. Allah’ın ve O’nun sözü Kur’an’ın yanına yardımcı, tamamlayıcı olarak hiç kimseyi, hiçbir sözü, hiçbir kitabı koyamayız.. Tevhid inancının karşıtı, şirktir.. Şirk: Allah’a ve Allah`ın sözüne (Kur’an’a) eş, ortak, yardımcı, tamamlayıcı koşmak, aramaktır. Allah’a özgü yetkilerin kullanılmaya çalışılması veya bunları yapanlara itibar edilmesidir.. `Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. (daha&helliip;)

Allah`ın Kelimeleri Tükenmez

Yalnızca bir kaç dakikalığına bize hayat veren şeyleri dikkatlice düşündüğümüzde şaşkınlığa düşeriz. İnsan mucizevi büyüklükte galaksiler barındıran bir boşlukta, 300 milyar galaksiden birinin içinde bulunan, yaşam için özel yaratılmış bir gezegende yaşar. Bu gezegen, yani Dünya, devasa boşluğun içinde hiç durmadan döner, milyarlarca yıldızdan yalnızca biri olan Güneş’in yolladığı ışınlar sayesinde Dünya ısınır. Besin, su ve azot döngüsü gerçekleşir; insanlar, (daha&helliip;)

Dua ve İbadetle Yorulmak

Kuran’da samimiyetle inanan insanlar için ‘boş vakit’ diye bir kavram olmadığını görürüz. Müminin her gün yaptığı ibadetlerin çok fazla vaktini almaması, günün geriye kalan vaktini dünyevi istekleri peşinde geçirebileceği anlamına gelmez. İman sahipleri, yaşamları süresince nefislerinin bencil tutkuları ve inkarcı felsefe ve görüşlere karşı fikir mücadelesi vermekle yükümlüdürler. Müminin samimi ve ciddi çabasının bir sınırı, bir kesintisi de yoktur. Bu (daha&helliip;)

Boş İşlerden ve Sözlerden Yüz Çevirmek

Allah’a iman etmeyen insanlar, yaşamlarının dünya hayatıyla sınırlı olduğunu düşündüklerinden dolayı ahiret hayatı için herhangi bir şey yapma gereği duymazlar. Ahireti düşünmeyen bu insanlar zamanlarını boş sözlere dalarak, ne kendilerine ne de çevresindekilere fayda sağlamayacak konuşmalarla ve boş işlerle oyalanarak harcarlar. “Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır… ” (Enbiya Suresi, 3) Ancak oyalanmayla geçen bu hayatın sonunda; her davranış, her söz, her (daha&helliip;)

İbadetleri Erteleme Gafleti

İnsan nefsinde, yapmak istediği ve içinden geçen konuları daha ileriki bir zamana ertelemek gibi bir eğilim vardır. Kuran’da bildirildiği üzere, kendisi ile beraber tüm insanları cehenneme sürüklemek isteyen şeytan, özellikle hayır ve Allah rızası içeren amellerin ertelenmesi konusunda insanlara telkinler verir. Oysa en önemli sorumluluğu olan kulluk görevini ertelemek veya görmezden gelmek kişiyi bu sorumluluktan muaf tutmaz. Rabbimizin bize bahşetmiş (daha&helliip;)

DİNLER TARİHİ: ÇOK TANRILI VE TEK TANRILI DİNLER

Dinler tarihi alanında 19. ve 20. yüzyıllarda ağırlıklı olarak kabul edilen yaklaşım; yine 19. yüzyılda yaşamış olan August Comte’un toplumların gelişimi konusunda ortaya koyduğu 3 hal yasasını esas almıştır. Buna göre dini insanlar uydurmuştur; insanlar önce politeist yani çok tanrıcı dinlere inanmış, akabinde ise monoteist yani tek tanrıcı dinlere inanmıştır. Gerek Kuran’da gerekse diğer kutsal kitaplarda yapılan anlatılara göre ise (daha&helliip;)

ÖYKÜDEN ALACAĞIMIZ KISSADAN HİSSE…

Aşağıda sizlere bir öykü aktarmak istiyorum, kıssadan hisse düşer diye sizlerle paylaşmak istedim. ÖYKÜ bu ya, dünyadaki her türlü kötülüğün sorumlusu olarak gösterilen şeytan, üstüne yüklenen bu ağır suçlamadan bıkmış, Bir gün bir fırsat yaratayım da insanlar ne kadar iyiliksever olduğumu anlasınlar demiş. Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve (daha&helliip;)