Ayet cımbızlama ve tahrifat tekniğinin kullanıldığı başka bir ayet ise Enbiya suresi 7. ayetidir.
“Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.”
Bu ayetin, “Zikir ehline sorun” kısmında “zikir” kelimesiyle ilgili bir tahrif söz konusudur. Zikir kelimesinden hareketle ellerinde zikirmatikler ile 99’luk boncuk olan, halvete/uzlete çekilip toplumun sorunlarından habersiz yaşayan ve toplumun dinamiklerine bigane kalan kişilerin kastedildiği sanılmaktadır. Böylelikle bu tür kişiler Allah’ın evliyası ünvanı alarak toplum içinde itibarlı bir yer edinecek ve dinsel bir sınıf yaratıp kendi ağlarına düşürdüğü mazlumları maddi ve manevi yönden sömüreceklerdir.
İnsanların din konusunda bilgisiz ve yetersiz olmaları, dinde sınıfsal yapı kuranların ekmeğine yağ sürmekte ve din sahasında rahat bir şekilde at oynatmalarını sağlamaktadır. Her işte akıllarını çok iyi işleten insanlar, nedense din konusunda azda olsa bir çaba içine girmemeleri gerçekten çok düşündürücüdür. “Muz saati”, “cennet vaadiyle müritlerle cinsel ilişki” gibi sapıkça hareketler, insanların din konusundaki bilgisizlik ve yetersizlikleri sebebiyledir. Şimdi konuyu dağıtmadan Ayet cımbızlama ve tahrif teknikleri kullanılarak tahrif edilen zikir kelimesinin kuranda hangi anlamlarda kullanıldığını görelim:
“İşte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu Zikir’den okuduğumuzdur.
(Ali İmran suresi, 58)”,“Şüphe yok o zikri(Kitabı) biz indirdik biz, her halde biz onu muhafaza da edeceğiz.
(Hicr suresi, 9)”“Dediler ki: “Ey kendisine Zikir (Kur’an) indirilen kimse! Sen mutlaka delisin!”
(Hicr suresi, 6)”
Bu ayetler açık bir şekilde Zikrin; “hatırlatma, anma, kitap, öğüt” olduğunu göstermektedir. Enbiya suresi 7. ayetindeki “zikir ehline sorun” emir ve tavsiyesi kendilerine kitap verilmiş olanlar olduğu gün gibi ortadadır.
Muhittin BOZKURT