Yaşamın İçinden Dini Yazılar...
Yaşamın İçinden Dini Yazılar...
Selam / selamun aleyküm (selam sizin üzerinize)
İslam dininin gönderilen kitapları kabul ettiğini ve diğer kitaplarda bunun gizlendiğini biliyoruz. Kitabımızda İsa, Musa peygamberlerinimize hristiyan ve yahudi denmesine karşılık onlar mı daha iyi biliyor yoksa Allah mı? diyor ve kitabımızda bizden öncekilere de namazın ve zekatın emredildiğini ve Allah’ın yasasında hiçbir değişiklik olmadığını vurguluyor çeşitli yerlerde bu bilgiler gerçekten sadece kitaptan edinebildiğim bilgilerdir.
Her birimiz bu bilgileri edindiğimizde gerçeklere görmeye başlıyoruz evet bazen sıkılıyoruz ama okuyunca görüyoruz ki her şey Allah’ın bilgisinde ve Rabbimiz dilemedikçe kimse iman edemez ancak bizler insanlara Allah’ın bize öğrettiğine şükür ederek başkalarına uyarıda bulunabiliyoruz elbette bu bizim için zor olanı seçmek oluyor ancak Allah her şeyin karşılığını eksiksiz verir , dinde zorlama ve aşırı gitmeden (kitaba uymamaktan) sakındıkça umarız ki Allah bizi sevdiği kulların arasına katar.
Musa Peygamberimiz İsa Peygamberimizden önce İsa Peygamberimiz ise Muhammed Peygamberimizden evvel gelmiş ve Allah’ın hiçbir değişiklik yapmadığı yasasını getirmişlerdir.
Allahtan başka ilah yok, oğlu yok, ortağı yok.
Namaz ve zekat
İyi ameller.. gibi
Ancak kitap verilenler aralarında anlaşmazlığa düştüler denmektedir evet düşüldü çünkü bizim ülkemizde olan kitaba ortak koşmama ilkesine aykırı hareket edenler kitabın içindekileri unutup/unutturup başka kaynaklara yöneldiler ve bu durum başka kitap sahipleri (İncil/Tevrat) tarafından da tekrarlandı sonuç olarak Peygamberleri Dinler arası bölüp sonra da kendi aralarında parça parça oldular (Mezhep, Ruhban, Tarikat ..).
2-Bakara-
140. Yoksa siz, “İbrahim de, İsmail de, İshak da, Yakub ile Yakuboğulları da yahudi, ya da hıristiyanidiler” mi diyorsunuz? De ki: “Sizler mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?” Allah tarafından kendisineulaşan bir gerçeği gizleyen kimseden daha zalim kimdir? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.9-Tevbe-
29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haramkıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek)kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
Bu konuda Türkiye’nin tarihinde yaptığı savunması çok yerinde ancak mezhepçilerin tahta kurusu gibi bu kalenin duvarlarını kemirmesi bizim için büyük bir zarardır.
Ancak tüm dinler demiyorum kitap sahipleri Allah’ın değiştirmediği yasasında birleşemediler çünkü kitaba uymayıp dinleri dahada farklılaştırıp bağları kopardılar ancak kan dökmede birleştiler. Tüm bu olaylar yaşanırken Allah’a ortak koşan ülkeler büyük bir gelişim içine girdiler ve yaptıkları insanlık dışı gelenekler bir gölgede kaldı biz onları hep sempatik ve onurlu olarak bildik, uygur Türklerini Çinde unuttuk Çin malına doyduk. Boyun eğdikleri sistem onları fakirliğe ittikçe onlar biz nasılsa bu dünyaya yeniden geleceğiz o zaman bizde lüks restoranlarda dışarıdaki aç insanların arasından geçip yemek yiyeceğiz demekte ve bu durumu normal görmekteymişler.
Kitap sahipleri çarpıştıkça dev gibi büyüyor Yecüc ve Mecüc gibi sanki öfkeli insanların nüfusları ve devlerin gölgesindeki bir zerre kadar artıyor elitler, büyüyor uçurum gitgide.
Bakınız : ” Çinde yaşam (china/prc) ” , ” Hindistanda yaşam (india)” .
http://tr.euronews.com/nocomment/2011/09/12/hindistan/
TekGemidenGelenler
