Her Şey “LA” Demekle Başlar…


Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA”

Bütün esrar, bütün maharet, bütün güç/kuvvet, bütün nizam/intizam buradaydı. Prangaları koparan, zincirleri kıran, bütün zindanları yıkan, her türlü esareti, köleliği,  sömürüyü, kulluğu reddeden, özgürlüğe bir çağrı sadece bu iki harf, tek heceydi:”LA”

“LA”bir hayat felsefesidir, bir hikmettir, bir dünya görüşü, bir siyasi düşünce, bir sosyal görüş, bir iktisadi program, bir bakışaçısı, bir yaşam tarzı, yüceler  yücesinin emri, resullerin emanetidir.

İnsanlık tarihi baştan sona “LA” ile yazılmıştır: Adem (a.s), bağışlanmak için “LA” diyerek başladı(7/23). Nuh (a.s) “LA” diyerek azgın dalgalar içinde yüzdü(23/27), İbrahim (a.s) “LA” diyerek putları kırdı(21/58), zorbalığa/tağuta karşı durdu(21/67); yine “LA” diyerek ateşten kurtuldu(21/69). Yakup (a.s) “LA” diyerek sabretti(12/18,83), Yusuf (a.s) “LA” diyerek kuyulardan(12/19), zindanlardan(12/50), benlikten kurtuldu(12/23,24), gönül Mısır’ına sultan oldu(12/54-56). Musa (a.s) “LA” diyerek denizi yardı(26/63), Zünnun(yunus) (a.s) “LA” diyerek benliğin karanlık dehlizinden kurtuldu(21/87-88). Meryem (a.s) “LA” diyerek sustu(19/26), İsa (a.s) “LA” diyerek konuştu(3/46), Muhammed (a.s) “LA” diyerek nübüvveti bitirdi(33/40) ve daha nice erler(selam olsun onlara) “LA” diyerek başladılar, “LA” diyerek bitirdiler.

Bizler de “LA”diyerek, yüzümüzü bir hanif olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevirelim. Allah’ın yaratışında değiştirme olmaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar(30/30).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA”

“LA”, yerdeki ve gökteki hazinelerin, ilmin ve gaybın anahtarıdır. “LA”; aşkın ilk hali, hareket alanının başlangıcı, maddenin bütün halleri, egemenliğin yegane gücü, adil  düzenin sigortası, namus ve iffetin kalesi, insanlık onurunun zirvesidir.”LA” İbrahimi yaşamın, geleneğin temelidir. “LA” bütün kullukları reddederek, birliğe ulaşmaktır. Bizler de bu kainat senfonisinin “LA” notasında birleşelim ve hep birlikte diyelim ki: “Beni, dosdoğru yola Rabb’im iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine,  hanîf olan İbrahim’in milletine. Müşriklerden değildi o(6/161). İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah’a teslim olandı. O müşriklerden değildi.”(3/67).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA”

“LA” Arafat’ta, Tur u Sina’da , Hira’da, Bedir’de, Uhut’ta Kerbela’da, Çeçenya’da, Filistin’de, Bosna’da yankılanan sesin ta kendisidir.

“LA” bir duruştur, ilkedir, “LA” bir ülküdür, mefkuredir.“LA” , ortakları yok edip Bir’lemektir. “LA” hanif olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Haniflik, Allah’tan gayrı her şeye “LA” demektir. İbrahim (as) gibi bütün inançları bütün sistemleri, bütün felsefi görüşleri ve ideolojileri bir kenara bırakarak, hak olana, doğru, temiz ve hidayete ulaştıracak olana yüzümüzü çevirmek demektir. Yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: “Hayır! Biz, hanîf olan İbrahim’in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.”(2/135). Bize şu da emredildi: “Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!”(10/105). De ki: “Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim’in milletine uyun! Müşriklerden değildi o.”(3/35).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA”

 

İyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? Allah, İbrahim’i dost edinmiştir
(4/125).

 

Haniflik, dili, coğrafyayı, milliyetçiliği, kavmiyetçiliği, ırkçılığı, siyasi, sosyal, iktisadi vb. bütün sınıflara “LA” demekle başlar.

Hanif, dinde ve yeryüzündeki siyasal, sosyal, iktisadi hayatında; yeri, göğü ve ikisi arasındaki her şeyi yaratan Allah’ın indirdiği hükümlere göre yaşayan kişidir.

 

Hanif olmak, İbrahim’in (a.s) ümmetinden olmaktır. Çünkü İbrahim Allah’ı birleyen muvahhid bir kuldu. O, Allah dışındaki bütün ilahlara “LA” diyen kişidir. Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah’ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi.(16/120)

İbrahim (a.s), Allah’ın bildirdiği üzere tek başına bir ümmet idi. Allah bizlere ne güzel misaller getiriyor. Yeryüzünde tek bir hanif bile başlı başına bir ümmet, bir mücadele, bir isyan, bir direniş, bir ateş, bir yangın, bir çığlık, bir haykırış olabiliyor. Zulme uğrayan sessiz çoğunluğun sesi olabiliyor. Nemrutlara, Firavunlara, Ferisilere karşı bir kalkan gibi durabiliyor. Allah’ın kulluğuna teşne yüreklere bir ab-ı hayat olabiliyor. İnancın, ubudiyetin, halis kulluğun, teslim olmanın, barışa,  selamete girmenin yegane örneği olabiliyor.

 

Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA”

Ey insan! Çağın, modernitenin getirdiği her derde düçar olan, kurtuluş reçetesi arayan zavallı mahluk! Sana şu vahyedildi: “Bir hanîf olarak İbrahim’in milletine uy! O,  müşriklerden değildi.” (16/123). Sen de yırt perdeleri, sen de yak gemileri, unut geride bıraktığın her şeyi, bırak bütün ağırlıklarını, yepyeni ufuklara açıl, yüceler yücesine yüksel: “Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.”(6/79) diyerek özgürleş, görünenin ötesine, eşyanın hakikatine ulaş.

 

Her şey “LA” demekle başladı. Siz de temiz bir başlangıç için “LA” demeye var mısınız?

 

Bizleri yaratan Alemlerin Rabb’ine hamdolsun.

 

Muhittin BOZKURT

�_>���

 


About the Author
Author

wejedar

Comments (7)
Leave a reply

Name (required)

Website