Her ne kadar bir ütopya dahi olsa bir an için tüm dünya ki insanların gerçek manada müslüman olduklarını farzedersek dünyada büyük bir düzenin ve ihtişamın olacağını söyleyebiliriz. Durum böyleyken müslümanların hak bildiklerini ve insanlığı kurtuluşa götürecek olan sistemi bilmeyen diğer insanlara anlatma faaliyetleri de o müslümanlar için saygı duyulası hareketlerdir.
İslamın yayılması konusunda ise yöntemin ne olacağı büyük önem arzetmektedir. Öncelikle durumu şu şekilde özetlersek ; Bir müslüman için en doğru sistem İslamdır
(1). Değiştirilmemiş tek kitap, ve doğal olarak Allah’ın sözü olan tek kitap Kur’an’dır.
(2). İnsanlar ancak Allah’ın sözleri ve düzeni ile ihtişamlı bir yaşama ve gerçek kurtuluşa ulaşabilirler.
(3). Bu durumda gücümüzün yettiği bir toplumla savaşsak, bu toplumun insanlarını esir alsak ve onları silah zoruyla müslüman yapsak, bu insanlar tam manasıyla İslamı benimseyemeseler dahi onların çocukları, torunları ve daha sonraki nesilleri İslam’ı benimseyebilirler. Bu durumda onlar için büyük bir hayır işlemiş olur muyuz ?
Bir diğer seçenekle ise; müslüman olmayan toplumlara Allah’ın kitabını ve dinini anlatsak, onlara evrenin muhteşem oluşumundaki yaratıcı etkisini göstersek, yaratıcıya işaret eden delilleri anlatsak ve İslam’ın doğruluğunu kavratmaya çalışsak. Bunun sonucunda en doğru anlatımla birlikte o toplumun fertlerinin vereceği reaksiyonu kabul etsek mi daha doğru olur ? Yani elimizde iki seçenek var.
1-) Silah zoruyla o nesli olmasa bile gelecek nesilleri İslamlaştırmak.
2-) Seçenekleri en doğru anlatımla kişilere anlatarak seçim şansını onlara bırakmak.
Şunu biliyoruz ki geçmişte İslam adına daha çok kullanılan tercih 1. seçenek olmuştur. Zira ikinci seçenek birinci seçeneğe göre başarı ihtimali daha az ve siyasi iradeler içinde savaşın getirdiği bazı maddi kazançlardan yoksundur. Bu nedenle dini siyaset için kullanma pahasına dahi olsa geçmişte bazı topluluklar veya devletler birinci seçeneği kullanmışlardır. Günümüzde dahi hala silah zoruyla İslam’ı yayma fikrine sahip örgütler bulunmaktadır.Bu uygulamalar İslam’ı da savaş yanlısı, terör ile büyüyen bir din gibi göstermektedir.İslam Allah’ın emir ve yasakları iken , İslam’ı insanların yaptıkları olarak görenler bilerek veya bilmeyerek 1. seçenekten dolayı İslam’ı bir terör ve savaş dini olarak görmektedir. Oysa en doğru seçenek Kur’an’ın ışığında 2. seçenek olmalıdır.
İslamı yaymak için silaha, kurşuna ya da kılıca gerek yok. İslam için Kur’an yetiyor. Çünkü;
”Eğer Rabbin isteseydi yeryüzünde bulunanların hepsi topyekün iman ederlerdi. O halde insanları mü’min olsunlar diye sen mi ZORLAYACAKSIN.”
10-Yunus Suresi-99. Ayet.