İmanı Sevmek…

ALLAH insanları yaratıp, kendine kulluk konusunda bu dünyadaki hayatları boyunca sınarken Kuran’ın çeşitli ayetlerinde Allah’ın insanlara taşıyamayacağından fazla yük yüklemeyeceği, inananları sevdiği, onlara zor anlarında yardım ettiği ve Allah’ın tüm insanlara adil davrandığı, zulmetmediği belirtilir. Aşağıdaki ayetin de bu konuyla ilgili olup üzerinde düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum.

49 – Hucurat Suresi – 7. Ve bilin ki Allah’ın Resûlü içinizdedir. Eğer o, size birçok işte    uysaydı, elbette sıkıntıya düşerdiniz. Ancak Allah size imanı sevdirdi, onu   kalplerinizde süsleyip-çekici kıldı ve size inkârı, fıskı ve isyanı çirkin gösterdi. İşte onlar, doğru yolu bulmuş (irşad) olanlardır.

 

Bu ayette dikkat çekmek istediğim kısım ayetin ikinci kısmı ile ilgili olacak. Bilindiği üzere Allah’a kulluğun başlangıcı iman yani Allah’ın, ahiretin varlığına, Kuran’ın Allah’ın vahyi ve dinin kendisi olduğuna imandır. Kulluğun bundan sonraki boyutu ise Kuran’ı okumak, anlamak ve buna göre amel etmektir. Yukarıdaki ayette Allah’ın insanlara imanı sevdirdiği, bunu kalplerimizde süslü – çekici kıldığı, inkârı, fıskı ve isyanı ise çirkin gösterdiği ifade edilmektedir. Bu ifadelerin devamında da doğru yolu bulmuş kişilerden bahsedilmesinin imanı seven, inkârı ve isyanı çirkin gören kişilerin bu doğru yolu bulmuş kişilere işaret ettiğini düşünüyorum.

İnanmayan veya inanmak istemeyen bir kişi elbette Allah’a inanmayı, Allah’a boyun eğmeyi, Allah’a teslim olup, Allah’ın emir ve yasaklarına göre özgürlüğünü sınırlamayı sevmeyecektir. Hatta inanan bir kişi bile dinle ilgili olarak karşılaştığı belli durumlarda veya zorluklarda Allah’ın dinine göre hareket ederken sıkıntı yaşayabilir, zorluk çekebilir. Ama gerçek bir inanan hayatının geneline baktığında inanmaktan, Allah’a teslim olmaktan, Allah’ın dinine göre yaşamaktan mutluluk duyar. Diğer sahip olduğu şeyler için olduğu gibi inancı için de Allah’a şükretmeyi ihmal etmez. Sonuç olarak Allah’ın bizleri yaratıp dinini indirirken, insanlar ile dini birbirlerine uygun biçimde insanların inanmaktan haz duyacak şekilde yaratması da büyük bir nimettir.


About the Author
Author

Leave a reply

Name (required)

Website