“Muhammed Suresi 33: Ey iman edenler! Allah’a itaat edin; resule de itaat edin! Amellerinizi işe yaramaz hale getirmeyin.”
“Fetih Suresi 17 : Köre zorlama yoktur, topala zorlama yoktur, hastaya da zorlama yoktur. Kim Allah’a ve resulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, Allah onu acıklı bir azapla cezalandırır.”
“Teğabün Suresi 12 : Allah’a itaat edin, resule de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.”
“Ali İran Suresi 32 : Şunu da söyle: “Allah’a ve resule itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez.”
“Ali İmran Suresi 132 : Allah’a ve resule itaat edin ki, merhamet görebilesiniz.”
“Nisa Suresi 13 : Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.”
“Nisa Suresi 69 : Allah’a ve resule itaat eden kişilere gelince, bunlar, Allah’ın kendilerine nimet verdikleriyle beraberdirler. Peygamberlerle, hak dostlarıyla, şehitlerle, hayır ve barışı sevenlerle. Ne güzel dosttur bunlar!”
“Nisa Suresi 80 : Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Yan çizen çizsin, biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik.”
“Maide Suresi 92 : Allah’a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir.”
“Allah’a ve Resül’üne itaat edin.” Emirlerini içeren ayetlerden birkaç tanesini yazdım.
Allah’a itaatten hiçbir zaman şüphemiz yok, olmayacak da… Açıklamak istediğim konu sadece “Elçiye İtaat”.
Bizler Allah’ın ilahi emirlerine arapça karşılığı olarak “Farz” diyoruz. Tıpkı namaz, oruç, zekat, hac emirleri gibi… Bunların en başına “şehadet” i ekleriz ve beş tanesini sayarız. Bize okullarda öğretilen din kitaplarında ve Kur’an dışı kitaplarda bu böyledir. Yani islamın şartı beştir.
İyi güzel de… Kuran’ın ilk ayeti ve Allah’ın ilk emri “OKU” ne oldu? Kuran’ı Kerim’in her ayeti bir emir değil mi? Ama yüzyıllardır din bezirganları dini sadece “abdest, namaz, oruç, zekat ve hac” dan ibaret olduğunu ezberlettiler. Diğer emirlerden hiç bahsetmediler. Tıpkı “OKU” emri gibi… Tıpkı “Allah’a ve Resül’üne itaat edin.” emri ve daha nice emirler gibi.
Bugün İslam dünyasında yüz yıllardır süregelen bir HADİS karmaşası var… “Peygamberimiz şunu demiş”, “Peygamberimiz şöyle yapmış, yok hayır böyle yapmış…”. Rivayetlerden geçilmiyor. Bütün din olayları “Peygamberimiz birgün ….” diye başlayan hikayelerle dolu!
“Müslümanım” diyen Kardeşlerimizin büyük bir çoğunluğu, Peygamberimizin ölümünden yıllar, hatta yüzyıllar sonra yaşamış, Peygamber ve yakınları adına konuşan Ulemanın dediklerine uyarak, UYDURULMUŞ DİN’inin peşine takılmış körü körüne gidiyorlar. Kuran’a bakmayı, Kuran’ı anlamayı düşünüp akıl edemeyen bir topluluk.
Bunları yaparken dayandıkları şeyler, sadece anlamadan okudukları, düşünmeyi akıl edemedikleri yukarıdaki ayetler… Diyorlar ki; Kuran, “Allah’a ve Resül’üne itaat edin.” diyor… Bizlerde Resule itaat ediyor, onun yaptıklarına ve onun söylediklerine uyuyoruz.
Buraya kadar hiçbir problem yok. Ancak, “Allah’a ve Resul’üne itaat edin!” emrinden ben ne anlamalıyım?
Birçok kez tekrarlanan bu emirden benim anladığım iki şey var.
Birincisi; Uydurulmuş Din açısından…
Kuran’ı okumayan (veya ne dediğini bilmeden, anlamadan okuyan), düşünüp, aklını kullanmayan, gelenekci, atalarını mahcup etmek istemeyen, yüz yıllardır evliyanın yönlendirmesiye “ALLAH’a Kulluk etme” düşüncesinin önüne geçen “Peygamber sevdalısı” Müslümanlar. Peygamberimize ve Kuran Dinine verdikleri zararın farkında olmadıkları gibi dine hala at gözlüğü ile bakmaktadırlar.
Ulema, Allah’ın kitabı Kuran’la oynayamadığı için, işine gelen ya da gelmeyen olayları Peygamberimize mal etmiştir… Herşeyi Peygamberimizin ağzından söylemiştir. Peygamberimize ne söyletmiş ve yaptırmışsa “RESULE İTAAT” odur!
İkincisi; Kuran’ı Kerim açısından…
Kuran’da tekrar tekrar bu emri okuduğumda anladıklarımdan birkaçını yazmaya çalışacağım…
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Her zaman Allah’a itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Muhammed benim Resulümdür. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm sadece Allah’a kulluk eder. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm sadece Kuran’a uyar. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm sadece benim söylediklerimi söyler. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm benim söylemediklerimi söylemez. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm sadece benim yap dediklerimi yapar. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm benim yapma dediklerimi yapmaz. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm benim haram dediğime helal demez. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm benim helal dediğime de haram demez. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm sadece benim vahyedilmesini istediklerimi size tebliğ eder. O’na itaat edin.
“Allah’a ve Resul’üne itaat edin!”
Resulüm benim vahyetmediklerimi size tebliğ etmez. O’na itaat edin.
Yüzlercesini yazabilirim… Peygamberimiz Allah’ın demediklerini demez, emretmediklerini yapmaz…
Uydurulmuş Dine inananların savundukları “Peygamberimizin dediklerini ve Peygamberimizin yaptıkları” anlayışıdır…
Bende bu Kardeşlerimden farklı düşünmüyorum ki!
Ulemanın sözlerinin beni hiç ilgilendirmediğini söylediğim için, beni, Kuran Müslümanı, Din ve Peygamber düşmanı diye nitelendiren bu Kardeşlerimden farklı düşünmüyorum ki! Ben de aynı şeyleri düşünüyor ve ben de Peygamberimizin söylediklerini yaptıklarını elimden geldiğince, düşünüp, anlayabildiğimce, gücüm yettiğince yapmaya çalışıyorum.
Ancak tek bir farkla;
Uydurulmuş Din Müslümanları, “Peygamberimizin söylediği(!), Peygamberimizin yaptığı(!)” söz ve eylemleri dile getiren ulemanın izinden gidiyorlar. Yani, söyledikleri(!) ve yaptıklarıyla(!) Ulemanın yarattığı Peygamberin izindeler…
Oysa ben, Allah’ın Kuran’da söylediği, emrettiği amelleri bana tebliğ eden PEYGAMBERİMİZİN izinden gidiyorum… Kuran’ın izinden gidiyorum… Allah’ın emrettiği yolda gidiyorum.
Ben biliyorum ki; Allah’ın Kuran’ındaki bütün cümleler ALLAH’ındır. Bütün bu cümleleri biz kullarına SÖYLEYEN ve bunların Kuran haline getirilip okumamızı sağlayan ise Peygamberimiz MUHAMMED’tir. Peygamberimizin gerçek sözleri, bizlere tebliğ ettiği Kuran’daki AYETLERDİR!…
Peygamberimiz, Kuran’ı biz Müslümanlara tebliğ etmek uğruna nice savaşlar yapmıştır.
Peygamberimiz, uğruna savaşlar verdiği KURAN ile çelişen herhangi bir söz söyler mi?
Uğruna savaşlar verdiği KURAN ile çelişen herhangi bir eylem yapar mı? Bunları düşünmek bile açıkça küfürdür.
Ve ben biliyorum ki; Peygambere itaat, Allah’a itaattir.
“Maide Suresi 92 : Allah’a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir.”
Allah Kuran yolundan ayırmasın.
Selam ve Dua ile,
Fikret ARMAN