Diyanet…

Bugün “diyanet”in kelime anlamını merak ettim ve bulduğumda ”Din kurallarına tam bağlı olma durumu” olduğunu farkettim. Allah’ın din de koyduğu kurallar gayet açık. Kuranı açıp okuyan biri çok rahat görebilir. İyi ama Diyanet neyi referans alıyor? Sonra düşündüm acaba diyanette çalışanlar ve sorumlular çalıştıkları hizmet verdikleri yerin isminin ne anlama geldiğini hiç araştırmışlar mıdır diye.

Tanım iyi hoş, ancak uygulama o kadar da iç açıcı değil. Tahminime göre Diyanet dinde neyi kaynak alacağını halen netleştirmiş değil. Din kurallarına tam bağlı olma durumu, kaynak olarak neyi aldığınıza göre değişir. Diyanet kurumunun kuranı tek kaynak olarak almadığı, bunun yanın da onlarca kaynağı da kullandığı aşikardır. Bunlar mezhepler, hadisler, fıkıhlar, araştırmalar vb. gibi uzayıp gider. Nedense kuran üzerine detaylı bir araştırma yapıp, bu konu da insanları bilgilendirecek cesarete sahip bir diyanet yetkilisi çıkıp da bugünkü birçok hurafenin, yanlış uygulamaların kurana uymadığını, kurana uymanın Allah’ın emri olduğunu söyleyemiyor. Söylüyorsa da hemen yanına başka kaynaklar ekleme ihtiyacı hissediyor. Ben bu insanlara inanamıyorum, acaba biliyor da korkuyorlar mı? Çünkü fetva veren bir kurumdaki insanın kuranı okumamış ve onu anlamamış olması mümkün değil. Bugün korktukları veya çekindikleri herneyse bilsinler ki korkulacak tek yaratıcı vardır ve o da ALLAH(C.C) dır.

Yazıyı fazla uzatmak istemiyorum. Ancak Diyanet’in ve diyanette çalışanların, yani sorumluların sorumlulukları çok ağır. Ahirette hesabı da yüklü olur. Birilerinin çıkıp ”kral çıplak”demesi ve uyuyan milyonlarca müslümanı uyandırıp, Allah’ın saf ve halis dinini anlatması lazım. Çok geç olmadan.

Selamlar


About the Author
Author

BEYAZ

Comments (2)
Leave a reply

Name (required)

Website