Yüce Rabbimiz, insanları sadece Kendisi’ne kulluk etmeleri için yaratmıştır. Yasin Suresi ‘nin 61. ayetinde bunu açıkça bizlere bildirmiştir.
“Bana kulluk edin, doğru yol budur.”
Bu kadar açık bir hükmün karşısında bizlerin tek yapması gereken, samimi ve gönülden Allah’a yönelmek ve yalnızca Allah’ın rızasını düşünerek yaşamaktır. Ve Allah’ın rızasını düşünerek yaşamayı hayatımızın tek amacı haline getirmektir.
Uykudan uyanıp güne başladığımız ilk saniyelerden itibaren sadece Allah’ın rızasını düşünerek hareket etmeliyiz. İnsan gün içinde birçok işle meşgul olur. Şeytan Allah’ı unutturmak için sürekli zihnimizi meşgul etmeye çalışır. Olmadık kuruntular verir, gereksiz konulara dalmamızı ister. Çünkü şeytan bunun için and içmiştir. İnsanları cehenneme sürüklemek için kıyamet gününe kadar Allah’tan süre istemiştir. Ve şeytan bu konuda çok kararlıdır. İşte bu sebepten dolayı biz, Allah’a olan bağlılıkta şeytandan çok daha kararlı olmalıyız.
Yüce Rabbimiz Allah, şeytanı düşman edinmemizi bize emretmiştir.
“Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmağa çağırır.
(Fatır Suresi, 6)
Allah bu emriyle şeytana karşı sürekli teyakkuz halinde olmamız gerektiğini bize bildirmiştir. Biz de bunun bilincinde olarak tüm dikkatimizi bizi yoktan var eden, bize her türlü nimetleri sunan Rabbimiz’e yöneltmeliyiz. Ve bunu samimi olarak Allah’tan istemeliyiz. Tüm dikkatimizi, tüm sevgimizi Kendisi’ne yöneltmeyi nasip etmesini Rabbimiz’den tüm kalbimizle istemeliyiz.
Şüphe duymadan derin bir imanla Allah’a bağlı olmak bir insan için olabilecek en büyük mutluluktur. Yüce Rabbimiz’in Kur’an’da da bize bildirdiği gibi “kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur”. Bu yüzden Allah’ı hakkıyla sevmek, Allah’tan hakkıyla korkmak ve Rabbimiz’in rehber olarak indirdiği Kur’an’a uygun yaşamak çok önemlidir. Kuran-ı Kerim’i çok samimi okuyup, ayetler üzerinde derin derin düşünerek,çok samimi yaşamak da Rabbimiz’in biz kullarından istediği bir ibadettir. Çünkü Rabbimiz’in bizim için seçtiği dinin tek kaynağı Kuran’dır.
“Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve herşeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir kitap’tır…”
(Hud Suresi, 1)
Rabbimiz Kuran’da her şeyi açıklayarak Kur’an’ı rehber edinmemizi, Kur’an’a sıkı sıkıya bağlı olmamızı istemiştir. Fıtratımıza uygun olan da budur. Hem bu dünyada hem de ahirette sonsuza kadar mutlu olabilmemizin tüm kuralları Kur’an’dadır.
O halde Rabbimiz’den kalbimizi Kur’an ve iman nuruyla nurlandırmasını tüm kalbimizle isteyelim.
İşte Rabbiniz olan Allah budur. O’ndan başka İlah yoktur. Herşeyin Yaratıcısı’dır, öyleyse O’na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir.
(En’am Suresi, 102)