Sakal Kesmek Haram mıdır?

Bakınız size kütübi sitte denilen 6 sahih kabul edilen hadis kitabının beşinde geçen bir hadisi yazayım:

Kur’an okudukları halde traş olanları öldürün.
[4816-Buhâri-Müslim-Muvatta-Nesâî-Ebu Dâvud] Bkz. Kur’an-4/93 5/32

Kuran’a göre, haramı – helali Allah koyar. Sakalları kesmenin haram olduğunu kim söylemiş?  Hadis kitapları mı? Aynı hadis kitapları bakın diğer yanda ne diyor;

5164-”Resûlullah buyurdular ki:”Helal, Allah’ın kitabında helal kıldığı şeydir. Haram da Allah’ın kitabında haram kıldığı şeydir. Hakkında sükut ettiği şey ise affedilmiştir. Onun hakkında sual külfetine girmeyiniz.”. [Tirmizî, Libas 6, (1726); İbnu Mace, Et’ime 60, (3367).] (Ayrıca bakınız Maide 101)

Sakal Konusuna Bakarsak;

+ Peygamber 40 yaşına kadar sakalsızdı ve vahiyle birlikte mi sakal bıraktı?
– Hayır. Demek ki, islamla gelen bir durum yok.

+ Mekke müşriklerine bakalım. Ebu Cehil, Ebu Leheb hepsi sakal bırakıyor muydu?
– Evet. Demek ki, o zamanda inanan inanmayan herkes sakal bırakıyordu. Sakal bırakmak o toplumda normal bir şeydi ve inanca bakılmaksızın bırakılıyordu.

Peygamber kendi toplumunda inanan inanmayan herkes nasıl giyiniyorsa o şekilde giyinmişti. Mekke müşrik halkından farklı bir giyim tarzı geliştirmediği gibi,  Kuran’dan önce de sonra da kendi toplumunun örfüne göre giyinmeye devam etmişti. Dolayısıyla, sakala dini bir anlam vermenin hiçbir anlamı ve dayanağı  yoktur.

“Kuran okuduğu halde traş olanları öldürün” hadisine dönersek;

1-  İsteyen erkekler traş olur isteyen olmaz. Ne sakal bırakmak bir sevaptır ne de kesmek günahtır. Sevabı, günahı, helali Allah koyar. Allah’ın söylemediği haram ve helalleri Peygamber söyledi diyerek dine eklemeye çalışmak Peygambere ve Allah’a iftiradır.

2- Peygamberin sakalı olduğuyla ilgili rivayetlere yukarıdaki soruları sorarsak dini bir anlamı olmadığını, tamamen örfle ilgili bir durum olduğunu anlarız.

3- Hadiste geçen, “öldürün” ifadesi, Kuran’la kesinlikle çelişen bir durumdur.

 

Çünkü;
a) Dinde zorlama yoktur (2/256). Dine girerken de, çıkarken de, dinin içinde de zorlama yoktur.

b) Hiç kimse, hiç kimseyi bir uygulamasından dolayı veya inancından dolayı öldürme hakkına sahip değildir.

c) Hatta bu söylediğimiz hususları tarihi bilgiler de doğrulamaktadır. Peygamber Medine’de Peygambere açıkça savaş açanları esir ettiğinde bile, onları okuma yazma karşılığında serbest bırakan bir Peygamber anlayışı varken; bu sözü Peygamber adına nakletmek bir iftiradır. Cinayeti din adına meşrulaştırmaktır.

“Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür.”
5/32

“Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”
4/93

….

Kuşbakışı bakarsak;

Kadının saç KILLARI, kaş KILLARI, erkeğin sakal KILLARI, fıkıh kitaplarındaki vücut KILLARI bölümü… Kıl konusu o kadar kafalarımıza sirayet etmiş ki, ahiretteki köprü (sırat) tasviri bile “Kıldan ince bir köprü” diyerek anlatılmış. Dini, kıl tüy  konularından kurtarabildiğimizde, Kuranın mesajına biraz daha yakınlaşmış olacağız.

Petek Furkan

About the Author
Author

petekx

Leave a reply

Name (required)

Website