Enerjicilere/Kuantum Felsefesine Eleştirel Bir Bakış…

Medyada ‘’Enerjicilerden ve onların BASILI yayınlarından artık sıkça bahsediliyor…. Evet Atom altına indikçe Kâinat bir Enerji alanıdır. Kısmen doğru olduğu gözüküyor, fakat HAKİKAT BUNDAN İBARET DEMELERİ ve Tüm evreni sadece zıtlıktaki tekilliğe indirgemeleri oysa eş olmakta, çiftlik olgusudur, zıtlıkta çiftlik, olgusudur. Hangi bilinç düzeyinden kıyas yaparak Kâinatın yaratılış mucizesine sınır koyup kâinat ‘’enerji-ışık-gölge’’oyunudur diyip zıtlıktaki tekilliğe oluşumu hapis ediyoruz. Üstelik işin içine sudur teorisini de katınca, Yaratan- yaratılan ayrımı ortadan kalkınca  madalyonun iki yüzü durumuna getirilebiliyoruz yani Tüm oluşumu bir tekilliğe hapis edip, Hakikat bundan ibarettir diyebiliyoruz?

Allaha şirk ‘i mubahlaştıran Enerjicilere göre Biz Tanrının parçasıyız, Tanrının çocuk/ları veya sevgilileriyiz , hatta, Yaratılışta, üstün insanların (şeyh, şaman, aziz, üstad vs.) varlığı olgusunu da işin içeriğine katıp Kur’ana arz ettiğimizde tüm kuramlar/zanlar sistem dışı öğretiler olarak kalırlar. Batıl yok olmaya mahkumdur… Batı düşüncesi/ Felsefesi / Bilimi tıpkı kadim öğretilerdeki gibi “zıtlıklara” dayanır: İYİYE KARŞI KÖTÜ, ERKEĞE KARŞI KADIN, KONUŞMAYA KARŞI YAZI, POZİTİFİN KARŞISI NEGATİF GİBİ….Bu sebeple, Doğadaki zıtlık olgusu genele yayıldığı için Kötülük problemine cevap bulamıyoruz!!! Sınav dünyasında olduğumuzu anlıyamıyoruz.

Enerjiciler, Kuantum fiziğini ve diğer bilim dallarını kullanarak özünde kâinatı anlamak için çok iyi olan bilim dallarını da felsefeyle yani insan düşüncesinin uydurma zannıyla hayata dair Kuran dışı söylem geliştirerek bunu da bilimle temellendirerek iyi bir yolmuş gibi önümüze sunulabiliyor.Günümüzde bilim felsefeyle özdeşleştirilip, Aradaki ayrım kaldırılmaya çalışılıyor….Tutarlı bir teoriniz varsa diğer teorilerle çelişmeyen ( Kimin teorisi?) Maddi kazanç ve statü bile kazandırabiliyor..Atom parçalanmadan önceki çağdan/ Maddenin metalaştırıldığı çağdan bilginin metalaştırıldığı çağlara doğru evriliyoruz! Kuantum Felsefesiyle.

BİZ RABBİN BİZE BİLDİRDİĞİNDEN DAHA FAZLASI BİLGİYE SAHİP OLAMAYIZ FAKAT EMRİMİZE AMADE EDİLEN YERYÜZÜ VE GÖKYÜZÜNDEN ATOM ALTI VE ATOM ÜSTÜ BOYUTLARI OKUYARAK MEDENİYETLER KURABİLİRİZ. NANKÖRLÜK MÜ EDECEĞİZ ŞÜKÜR MÜ SINAVIN BİR PARÇASI.(Bnkz. Mülk suresi ve insan suresinin ilk ayetleri) Yeniden ve de yeniden yaptığımız keşifler ürettiğimiz değer yargılar kısaca, KURULAN HER MEDENİYETTEKİ gibi İYİ YÖNDEDE KÖTÜ YÖNDEDE KULLANILABİLİR. “BAHÇE SAHİPLERİ KISSALARI BİZE DERSTİR. YÂDA KARUN KISSSASI” gibi.

Çok şükür Rab bizi bize bırakmamış…

Selam ve Dua ile.


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Leave a reply

Name (required)

Website