Oldu da Bitti Maşallah

Oldu da Bitti Maşallah

Tevrat (Eski Ahit)

Bölüm 1 – Yaradılış kitabı

17: 9- Tanrı İbrahim’e, “Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız” dedi.

17: 10- “Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek.

17: 11- Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.

17: 12- Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.

17: 13- Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.

17: 14- Sünnet edilmemiş her erkek, halkının arasından atılacak çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.”

Yahudilerin propaganda için kullandıkları en etkili silah, tekelinde bulundurdukları dünya medyası, e bunu da artık bilmeyenimiz yoktur. Onlar neyi görmemizi istiyorlar ise onu izliyoruz ve tabii ne kadar izlememizi istiyorlar ise. Neyse ki zekî ve kurnaz bir milletiz de bu oyunlara gelmiyoruz.

5.000 yıldır süregelen bir Yahudi inancını, dinimizin temeline kazık gibi çakmamızın dışında tabi.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere anlatmak istediğim şey, pipi kesme merasimi. Affedersiniz bu absürt ifadeyi hemen düzeltiyorum.

Sünnet!

İşte sihirli kelime! Zokayı yutmak için gerekli olan tüm malzemeyi bünyesinde barındıran o eşsiz sözcük. Haaa sünnet mi? Koy sepete…

Yahudi propagandasının, bu konuyla ilişkilendirmek istediğim kısmı, inancın yanında sağlık tarafı.

Meselâ;

‘’Sünnet derisi içinde biriken mikroplar, idrar yolları iltihaplanmasına sebep olur’’

O yüzden Orta Asya ve Afrika hariç bütün dünya bu hastalıkla mücadele etmek zorunda. (İroni)

‘’Sünnet olmuş erkekler penis kanserine yakalanmaz’’

Sünnet olmayanlar kıskıvrak yakalanır.

‘’Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sünnetli kişilerde daha az sıklıkta görülür.’’

‘’Daha az sıklıkta…’’ Hmmm… Yani sünnetsizlere oranla daha az zînâ yaparsak ve buna sünnetli olmanın getirdiği avantajı da ekleyecek olursak, gözle görülür bir marjinal fayda sağlamış oluruz.

Birkaç yıl önce, sünnet olmanın tartışmaya açıldığı bir dönemde de gazetelerde şu haberlere rastlamıştık; ‘’Amerika Birleşik Devletleri, tüm tabuları yıkıp sünnet olabilir’’ haberde öyle bir başlık kullanılmış ki, sanırsın Florida eyaletinden Miami’yi kesip atacaklar.

Elbette bu, kıpırdanmaları çabucak fark eden Yahudi medyasının uyduruk bir haberi ama insanın inanası gelmiyor değil. ‘’İşte böyledir bu işler, isteseniz de istemeseniz de kabul edeceksiniz bunu, sünnetsiz gâvurlar!’’ Bunu söyleyenler Yahudiler değil Müslümanlar ayrıca…

Gerçek şu;

İşe yaramaz diye kesip atılan deri, penisi koruyucu bir kılıftır. Bu deri olmadığında erkeğin cinsel hazzı yarı yarıya azalır ve bu, kadının da hazzını azaltır.

Sünnet, erken boşalmaya sebep olur, sünnetsiz erkeğin cinsel gücü, sünnetli erkeğin cinsel gücünden daha fazladır.

Sünnet olmanın zararlarını anlatan onlarca rapor ve makale var. Branşında uzman olan doktorların tavsiyelerine bir göz atın derim.

Sünnet olanların, olmayanlara oranla bahsi geçen hastalıklara yakalanma olasılığının daha az olduğunu kanıtlayan bilimsel bir gerçek yok, akademik bir makale yok, doktor araştırması yok.

Peki ne var? Bol keseden atma var, kendi çükü kesildiği için ve çocuğunun çükünü kesmek ‘’zorunda’’ kaldığı için ölümüne sallama var. İnancı gereği hakîkati açıklamaktan kaçınma korkusu var. Zorlama çıkarımlarla bu zulmü devam ettirme çabası var.

Bunun yanında sünnet denilen zulmü, Allah adına yapan Müslümanların, rablerine vermesi gereken bir cevap var. Allah’ın müthiş bir sanatla yarattığını değiştirenlerin, çocuklara bu sadistçe zulmü reva görenlerin, hakikate çağıranları gâvur diye etiketleyenlerin, 5.000 yıllık Yahudi geleneğini, akıl düşmanı atalarının emâneti diye terk edemeyenlerin vereceği çok büyük bir hesap var.

‘’(Şeytan) ‘’Onları saptıracağım, onları kuruntularla oyalayacağım, hayvanların kulaklarını yarmalarını (böylece etlerini haram etmelerini) emredeceğim, Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim’’ Kim Allah yerine şeytanı dost ve egemen edinirse, apaçık bir kayba uğramıştır.’’ (Nisa 119)

Sünnî ve Şii dinlerinin, Kur’an’a ortak ettikleri din kaynakları kitaplarında bile, sünnet olma hikâyeleri uydurulamamış ve zan dolu tarih, bu mühim meseleyi atlamıştır.

Sevgili peygamberimizin sünnetli olduğunu anlatan birkaç iftirâ hurâfeleri dışında, detaylı bir açıklama yazılmamıştır.

Ne İslam dinine geçen sahabelerin, ne de tabiinin, sünnet olduklarına dair tek kelime açıklama yoktur.

Allah’ın âyetini işitmesine rağmen, Allah’ın yarattığını değiştirmeye kalkanlar, Allah’ın sözü gereği kayba uğrayacaklardır. Bu, Allah’ın vaadidir.

Bu yazıyı okuyan herkes hakîkati işitmiştir ve bundan sonra, bilmiyordum deme lüksüne sahip değildir.

“Uydurmaları Allah’a yakıştırandan daha zâlim kim olabilir? Onlar, Rab’lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: ‘İşte Rab’leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır,’ diyecekler. Allah’ın lâneti zâlimleredir.” (Hud 18)


About the Author
Author

MaCBeTH

Leave a reply

Name (required)

Website