Oldu da Bitti Maşallah

Oldu da Bitti Maşallah

Tevrat (Eski Ahit) Bölüm 1 – Yaradılış kitabı 17: 9- Tanrı İbrahim’e, “Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız” dedi. 17: 10- “Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. 17: 11- Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 17: 12- Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük (daha&helliip;)
Evrim Teorisi Tanrı’nın Varlığıyla Çelişir Mi?

Evrim Teorisi Tanrı’nın Varlığıyla Çelişir Mi?

“… Yaratıcı’nın özünü üflemiş olduğu hayatı bu şekilde anlayan; hayatın böylesine basit bir başlangıçtan, en güzel ve en olağanüstü biçimlerin türemiş ve türemekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten yücelik vardır” Yukarıdaki satırların, Evrim Teorisinin kurucusu Charles Darwin’e ait olduğunu ve bu ifadelerin biyoloji tarihinin en önemli eseri olarak kabul edilen Türlerin Kökeni’nin 1860 ve sonrası baskılarının kapanış cümlesinde yer (daha&helliip;)
Yeni Ateizm – Ahlakın kökeni; Evrim

Yeni Ateizm – Ahlakın kökeni; Evrim

Yeni Ateistler arasında Ahlakın evrimsel biyolojiyle temellendirilebileceği görüşü son derece hakim bir görüştür. Bu görüşe göre biz ahlaki önermeleri bizzat doğadan yapmış olduğumuz gözlemlerden çıkarsayarak ya da bizatihi doğayı taklit ederek elde edebiliriz. Mesela “Akraba evliliği kötüdür.” önermesinin doğru olduğunu söyleyebiliriz. Nasıl? Akraba evliliklerinden oluşan bireylerde sakatlık, normal evlilikten doğan bireylere nazaran çok daha sık rastlanan bir olgudur. Gelecek nesillerin (daha&helliip;)
Paradoks’taki Huzur

Paradoks’taki Huzur

Yaşamıyoruz aslında dostum bunca hengame içinde yaşamıyoruz bu hayatı, sınavdayız. Ebedi tatil yok paradoksa sıkışmış ruhlarımıza bu yer kabuğunda. Hep içimizde kronik bir can sıkıntısı. Arada iyileşecek, iyi hissedeceksin ancak ertesi gün tekrar kapanacak gökyüzün; ama üzülme burası dünya denen yerdir, işler hep böyledir. Üzülme, bu ikilem, bu can sıkıntısı bitecek bir gün ve bil ki sadece bir kerelik böyle (daha&helliip;)
Ahiret İnancı ve Takva-2

Ahiret İnancı ve Takva-2

2.Takva Peki takva (yahut fiil şekli itte) kelimesi, cahiliye devrinde ne anlama geliyordu? Takva kelimesi, cahiliye devrinde takva kelimesinin özü, “hayvan olsun, insan olsun, canlı varlığın, dışarıdan gelecek yıkıcı bir kuvvete karşı kendini savunma davranışıdır. Her şeyden önce işaret edelim ki kelime cahiliye devrinde “Hanifler” çevresi ve şair Züheyr ibn Ebi Sülmâ gibi hayli Yahudi dininin etkisinde kalmış olanlar hariç, (daha&helliip;)
GÜNÜMÜZ İSLAM ANLAYIŞINA, ÇOK ÇARPICI VE İBRET VERİCİ BİR ÖRNEK.

GÜNÜMÜZ İSLAM ANLAYIŞINA, ÇOK ÇARPICI VE İBRET VERİCİ BİR ÖRNEK.

Bizlerin Kur’an anlayışı değişmedikçe, Allah’ın doğru yolunu bulmamız da, asla mümkün olmayacaktır. Öyle bir inanca sahibiz ki, Kur’an’ı dışlayıp ona yaptığımız saygısızlığın bile farkında değiliz. Rivayet ve  ZAN Kur’an’ın yerini almış, Kur’an anlaşılması zor ve bir ayetin bile birçok anlamlara geldiğine, her insanın farklı anlayabileceğine inanıyoruz. DAHA DOĞRUSU BİZLER ALLAH’IN AÇIK HÜKÜMLERİNİ DEĞİL, BİZLERE ULAŞAN RİVAYETLERİN VE EDİNDİĞİMİZ VELİ, ŞEYH (daha&helliip;)
KUR’AN DA BAHSEDİLEN, ŞİRK KOŞANLAR VE MÜŞRİKLER KİMLERDİR?

KUR’AN DA BAHSEDİLEN, ŞİRK KOŞANLAR VE MÜŞRİKLER KİMLERDİR?

Bu makalemin konusu ŞİRK ve MÜŞRİK konusu üzerinde olacaktır. Kur’an bu iki konu üzerinde çok fazla durur, dikkatimizi çeker örnekler verir ve bizleri uyarır. Önce şunu söylemek isterim. Kur’an’ın üzerinde durduğu bu iki büyük yanlışı yapanlar, iman etmeyenler değil. Hatta ateist dediğimiz Allah’ı inkar eden kafirler hiç değildir. Peki, bu iki büyük günahı işleyenler kimler o zaman? NE YAZIK Kİ (daha&helliip;)
Ahiret İnancı ve Takva-1

Ahiret İnancı ve Takva-1

Ahiret İnancı ve Takva 1.Ahiret İnancı Cahiliye devrinde ahiret fikrine ilgi gösterilmemiştir. Cahiliye Arapları, sadece ölümle uğraşmışlar, ondan öteye gitmemişlerdir. Onlara göre, vücut toprağa girince çürür, toz toprak olur. Ruh da bir rüzgar gibi uçup gider. Şu şiir onların bu konudaki inançlarını özetlemektedir: “Biz sadece toprak altına giren cesetlerle rüzgar gibi (uçup giden) ruhlardan ibaret değil miyiz?” Araplara göre de (daha&helliip;)