Yeni Ateizm – Ahlakın kökeni; Evrim

Yeni Ateizm – Ahlakın kökeni; Evrim

Yeni Ateistler arasında Ahlakın evrimsel biyolojiyle temellendirilebileceği görüşü son derece hakim bir görüştür. Bu görüşe göre biz ahlaki önermeleri bizzat doğadan yapmış olduğumuz gözlemlerden çıkarsayarak ya da bizatihi doğayı taklit ederek elde edebiliriz.

Mesela “Akraba evliliği kötüdür.” önermesinin doğru olduğunu söyleyebiliriz. Nasıl? Akraba evliliklerinden oluşan bireylerde sakatlık, normal evlilikten doğan bireylere nazaran çok daha sık rastlanan bir olgudur. Gelecek nesillerin sakat bireylerden oluşması kötü bir durumdur dolayısıyla akraba evlilikleri kötüdür. Bu bizim doğadan çıkarsadığımız bir durumdur. Aynı şekilde biz doğayı taklit ederek de bu “Doğru Ahlaki Önermelere” ulaşabiliriz.

Nitekim Yeni Ateistlerin bugün Türkiyede başını çeken insanlardan birisi olan Celal Şengör, 1980 darbesi sonrası cezaevlerinde “Mahkumlara dışkı yedirme” uygulamasını hayvanlar alemine atıfla meşrulaştırıyor. Celal Şengör, bizzat doğayı taklit ederek bu sonuca ulaşıyor.

“Bu kadar ileri gidilebilir mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Biraz sonra bu düşünce tarzının nerelere kadar varabileceğini göreceksiniz. Umarım gerçekte de fiili bir şekilde görmeyiz! Zaten bu yazıyı yazma amacım da bu. Görmemek için bilinç oluşturmak.

Ahlaki önermeleri, doğadaki gözlemlerimizden çıkarsayarak ya da bizzat doğayı taklit ederek elde edebileceğimizi iddia eden bu görüş, bugün “İnsan Hakları” diye isimlendirdiğimiz ahlaki kanunlara kafa tutmaktadır.

Çünkü İnsan Haklarına göre insanın en temel haklarından birisi (hatta birincisi) kişinin yaşama hakkıdır. Fakat Doğa bize bunu söylemez. Doğa, zayıf olanın güçlünün karşısında hayata tutunamadığını/elendiğini gösterir (doğal seleksiyon).* Mesela, kısa boyunlu Zürafalar, uzun boyunlu Zürafalar karşısında doğada elenmek zorunda kalmışlardır. Çünkü boynu uzun olan Zürafalar, kısa boyunlu Zürafalara karşı besin konusunda çok daha avantajlıydılar. Aynı zamanda kısa boyunlu Zürafalar, yırtıcılar için daha iyi bir hedefti. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı kısa boyunlu Zürafalar doğadan elenmiştir. Eğer Doğadan ahlak çıkarabiliyorsak doğadaki bu gözlemlerden hareketle şunu söylememiz gerekir “Zayıf olan elenmelidir”. Tehlikeyi farkettiniz mi?

Ahlakı doğaya indirgeyen Yeni Ateistler, doğayı taklit ederek zayıf olanların elenmesi gerektiğini söyleyeceklerdir. Bu durumda toplumda ne kadar hastalıklı veyahut sakat insan varsa öldürülecektir. Nitekim bu yakın tarihte gündeme geldi ve uygulandı da “Öjenik”.

Öjenik engelli, hasta, homoseksüel insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının “ıslah edilmesi” anlamına geliyor.

Darwin her ne kadar bu fikre şiddetle karşı çıkmış olsa da kuzeni Francis Galton bu alanda çalışmalar yapmıştır. Aynı şekilde Adolf Hitler de bu fikri benimsemiştir. Hitler, “Saf” ve “üstün” bir Alman ırkı yaratmak için öjenik çalışmaları başlatmıştır. Naziler engellileri, akıl hastalarını ve tedavi edilemeyecek olan yaşlıları gaz odalarında öldürmüşlerdir.

Şimdi soruyorum. Allah aşkına böyle bir şey kabul edilebilir mi? Hangi insan bunu kabul eder? Bu tarz bir düşünce bugün iktidara gelse ne olur? Bu bilimci yobazlar da en az dinci yobazlar kadar tehlikeli değiller mi? Dini kullanan dinci yobazlar “Dinden döneni öldür” derken, bilimi kullanan bilimci yobazlar da “Zayıf olanı ele/öldür” demiyorlar mı? Hatta bakın bu burada da kalmayacak. Bu pislikler sadece fiziki zayıflıkları değil fikri zayıflıkları da elemek isteyeceklerdir. İktidardaki adam kendisi gibi düşünmediğini kafasına göre bir bahaneyle asıp kesecektir.

İşte bu yüzden KUR’AN diyoruz. Zihninizi Kur’an oluşturmazsa işte böyle pislik insanlar olursunuz. Bu yüzden “Yalnızca Allah’a kulluk edin” diyoruz. Ahlaki önermelerin doğru yapıcısı Allahtır. Fizik yasalarını da Ahlak yasalarını da koyan O’dur.
—-

*Aslında Darwin hiçbir yerde “Güçlü olan hayatta kalır” demez. Darwin, “Ortama en iyi uyum sağlayan hayatta kalır” der fakat bugün Devlet olarak ortama en uygun olabilmek için güçlü olmanız gerekir. Bu yüzden böyle yazdım.


About the Author
Author

Yazganuur Hayatımın özeti Din, Bilim ve Felsefe diyebilirim. İstanbul Üniversitesi Biyoloji bölümü 2. Sınıf öğrencisiyim. Bu kadar. Öyle çok da önemli birisi değilimdir ^^,

Leave a reply

Name (required)

Website