AKLINI KULLANMAYANLARIN KULLANILMASIYLA BAŞLADI HERŞEY.

AKLINI KULLANMAYANLARIN KULLANILMASIYLA BAŞLADI HERŞEY.

Oluşturulan bir düzen kurulan bir çark,*din çarkı*. Toplumun o yüz kızartıcı ruhban sınıfının din üzerinden geçimi sağlaması ve yüzlerce kişiye; “hakkı inkar edenler, [her zaman olduğu gibi,] inananlara: (Gelin) bizim [hayat] tarzımıza uyun, günahlarınız bizim boynumuza! (29:12)” demesi ile gelişti herşey ve sömürülmeye açık pisliğin içinde yuva hazırlattılar onlara.
Onlara kendilerinin dinin temsilcileri olduğunu inandırıp hertürlü hükmü verebileceklerini söylediler. Şifa diye sidik içirttiler, peygamberin giyim kuşamını sünnet diye yuttudular, havada uçup kaçan bir peygamber anlatıp örnek alma yolunu tamamen kapatarak ya şimdi kimi örnek alacağız diye sorulunca da kendi efendilerini işaret edip onlara köle ederek zihinlerine şirk düşüncesini aşıladılar habersizce ve onlar bunun farkında olmadan kendilerini iyi birşey yapıyor zannetmeye başladılar. (18:104, 43:37) Günah çıkarma yoluna da giderek utanmadan Allah’a emekli olmuş muamelesi yaptılar, hoplayıp zıplamayı sevap, seyhlerinin önünde havlamayı ise mukaddes saydılar, “DE Kİ: Allah’tan başka [ilahî güçlere sahip olduğunu] zannettiğiniz [varlıkları] çağırın: (aslında) onların ne yerde ne gökte zerre kadar güçleri yoktur (34:22) ayetine rağmen türbelerden ölülerden yardım istemeyi de ihmal etmeyip, “yetiş ya…” demeyi de adet edindiler. Daha sonra hepsini bir safa dizip bir sakala bakmalarını sağladılar ve bunu yaparken de sevap beklentisinde olup Allah’a dinlerini öğretmeye çalıştılar(49:16),…
Bu düzene uzaktan bakanlar arasında bazı topluluklar oluştu;
Bunlardan ilki; Ateist/Agnostik/Deist(…)ler: Akıllarını kullanan kişiler olmalarına rağmen uzaktan bu tür kişilere bakıp (haklı olarak) mideleri bulandı ne yani din bu mu?!! diyerek dini keskin bir şekilde reddettiler ve bir boşluğa düştüler. O boşluktan çıkmayı düşündükçe karşılarına ilk bu tür insanlar çıktı ve “ateist olurum daha iyi” diyerek boşlukta kalmayı tercih ettiler.
İkincisi; Dilde Müslüman akıllarda bilinmez/agnostik (ki bu kişilerin ilerlemiş hali dilde/zihinde de agnostikliği benimseme): Dini reddetmedikleri gibi akıllarını da kısmen de olsa kullanırlar. Fakat çoğunluktaki Müslüman ismi altında (aslında İslam ile hiçbir alakası olmayan) kişileri gördükçe “yok yok ben almayayım” diyerek din ile aralarına sert bir duvar ördüler, reddetmediler ama onu dile getirmekten de çoğu zaman kaçtılar
Ve tabi Kur’an Müslümanları birde onlara düşman olan DİGERLERİ…
Anlayamadık gitti;
Peygamberin yolu sarık cübbe şalvar giyip sakal bırakarak, misvak kullanıp, sağa uyumuş sola uyumuş yan yatmış düz kalkmış diyerek uygulamaya çalışarak, Şöyle su içmiş böyle yemek yemiş, Şunu içmiş şunu yememiş diyerek, kısa saç bırakmış uzun sakallıymış diyerek özenmeye çalışarak, Şöyle ayağa kalkmış şöyle oturmuş böyle yürümüş şöyle koşmuş diyerek OL-MAZ! Peygamberi izlediğimizi iddia ediyorsak peygamberin yolunu izleyeceğiz, yolunu.
Ayak izini değil! …
Aynı hakaretlere, aynı iftiralara maruz kalıp, aynı tehditleri göreceğiz, taşlanacağız, Mürted, sapık, deli,büyücü, vahhabi ilan edileceğiz ve bunu yapanlar peygamberi izlediğini iddia eden kişiler olacak ve bunu yapanlar sizi peygamber düşmanı ilan edecek. Tıpkı peygamber Muhammed’e (ondan önceki peygamber olan İsa için) bu peygamber düşmanı ve onu reddediyor, bu mecnun adamı dinlemeyin bu İsa peygamberi/sünnetini getirdiğini reddediyor demesi gibi
PEYGAMBER YOLU ANCAK BÖYLE İZLENİR.
Şu alemde değer verilmemesi gereken herkese her şeye değer biçtik herkesten her şeyden fikir aldık bir şu alemin sahibinin fikrini almadık konuşturmadık onu. Kendi gürültümüz içinde kaybolduk sessiz bir şekilde…kendimizi doğru yolda olduğumuzu zanneden olduk daha büyük bela ve ceza ne olabilir ki, bir insanın kendisini doğru yolda zannetmesinden daha ağır ne olabilir? tabi ki yanlış yolda olduğunu fark edememesi göğsünü kabarta kabarta kendini dinin sahibi görüp mükemmel Müslüman ilan ettiği gibi dini hükümlere de babasının dini gibi(mecaz değil gerçek anlamda) yaklaşır ve kendini mükemmel müslüman ilan ederek fersah fersah sefaat dağıtır işte böyle bir insanındır en büyük cezası yanlış yolda olduğunu fark edememek ki bu yüzdendir allah birçok ayette cahillerden yüz cevirmemizi ister adeta “bırak oyalansin ona bela olarak bulunduğu vaziyet yeter” der gibi. İşte bizden taşı sulamaya çalışmaktan çok taşın bulunduğu verimli topraklara yönelmemiz istenir zira allah ın da dediği gibi;
“Sen ne kadar yürekten istesen de insanların çoğu inanmazlar.“(12:103)
Bu tür insanlara karşı bize de diyecek tek şey kalıyor;
~YAKINDA BİLECEKLER (15:3)


About the Author
Author

Ya_sin679

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website