Peygamberimiz hadisinde; “Kim benim adıma yalan uydurursa cehennemdeki yerini hazırlasın” buyurmuştur. Bu hadis Lafzi Mütevatir (lafız ve mana olarak on dan fazla kişinin rivayet etmesi) olan tek hadistir. Hristiyan ve Yahudi tarihini incelediğimizde kitaplarını tahrif ettiklerini bunu da Peygamberlere atfettiklerini görüyoruz. Peygamberimiz bu tehlikenin farkına varmış olacak ki kendisine yalan isnad edene cehennem azabını vaadetmiştir. İşte bu noktada bize Peygamberimizden
(daha&helliip;)
Önceki yazıda mezheblerin “SAHABE” tanımında ideolojik gittiğini ifade etmiştik. Bu yazıda ise sahabelerin birbirlerinden hadis rivayet ederken hangi kriterlere dikkat ettiğine bazı örnekler verecez. Sahabeler, Ehli Sünnet’in (cumhurun) düşündüğü gibi her peygamberi göreni adil olarak kabul etmiyor, dürüst olduklarını bilseler bile yine duygusal yaklaşıp ideolojik kararlar vermiyorlardı aksine çok hassas davranıp, gelen rivayet için ya şahit istiyorlar ya Kur’an’a arz
(daha&helliip;)
Özellikle Hadis Usulü’n’de sahabenin adaletinden çok, sahabenin kim olduğu üzerinde düşünmek gerekiyor. Kanaatimce mezheplerin sahabenin adaleti konusuna yaklaşımı ideolojik. Örneğin; Mutezile, köken ismini (her ne kadar ihtilaf olsada ) cemel ve sıffin savaşlarında tarafsız kaldıklarından dolayı alıyorlar. Bu tarafsızlık dan dolayı, savaşan her iki tarafı da haksız görüyorlar. Bundan dolayı da Mutezile de sahabenin adaleti konusunu farklı şekilde ele alınıyor.
(daha&helliip;)
Kader inancı İslam’da olduğu gibi bir çok dinde anlaşılması en zor meselelerden biridir. Hristiyanlıkta Allah Adem’i yaratır cennete koyar, onun bir parçası olarak da Havva’yı yaratır ve Adem’e şöyle söyler; “İyiyi ve kötüyü bilme ağacından kesinlikle yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” (Yaradılış 2:17) Adem Allah’ın emrine karşı çıkar ve o ağaçtan yer. Hristiyan inancına göre Adem’in bu günahı
(daha&helliip;)