Sen aklına hiç mahşeri getirip orasının sıkıntısının ne derece olabileceğini aklına getirdinmi bizlerin nelerin beklediğini düşünüp te dünya tarlasına ekebileceklerini bir bilsen bir dakika dahi beklemez hemen işe koyulursun zavallı insanlık mesela o güneşin bir mızrak boyu indiği anı ter denizinde boğulacağımızı ve 300 bin yıl tekrar dirildikten sonra yürüyeceğimizi herkesin bir yönde kimi binekte kimi yayan kimi yüz üstü
(daha&helliip;)
AH ZAVALLI İNSANLIK NEREYE GİDİYORUZ BİR BİLEBİLSEYDİK KEŞKE Şu insanlar zavallılar aklı başında olanlarda vardır elbette ama bakıyorum da birileri köpeklerinin mamalarını avrupadan ithal getirtmekte birileri bindiği arabalarını beğenmeyip nefsinin kudurması ile nasıl araba alacağnı şaşırmış bir vaziyette bazıları var orta kesim diyelim biz onlara hasbel kader Allah bir arabacık vermiş ona şükretmez ama jantlarını beğenmez de çelik jant takmaya
(daha&helliip;)
Bir kaç gündür bir arkadaşımızla tartıştığımız bir konu var, kuranda geçen nebi, resul kelimelerinin anlamı ile ilgili. Doğrusu olaylar öyle bir boyut aldı ki söylenenler, inanılanlar tamamıyla kuran dışında ve Allahın ayetlerini kendi inanç ve düşüncelerine göre değiştirildiği gerçeğini gün yüzüne çıkardı. Doğrusu kuranın bir gerçeğini göz ardı ettiğinizde ayetlerin anlamlarını istediğiniz şekle büründürmeniz çok kolay olduğunu bir kez daha
(daha&helliip;)
O Affedici Ve Çok Bağışlayan, Her Zaman Üstün Olan Allah’a Hamdolsun. Pompei, İtalya`da Vezüv yanardağı eteğinde eski bir şehir. Eskiden Roma zenginlerinin dinlenme ve eğlence şehri idi. Önce şiddetli bir zelzele ile yıkılmış, şehrin onarımı bitmeden 79 yılında Vezüv Yanardağından çıkan metrelerce yükseklikteki lav ve küllerin atında kalarak yok olmuştur. Felaketin daha dramatik tarafı ölen insanların bulundukları durumlarıydı. Yapılan kazılardan
(daha&helliip;)
Geçen yaz tatilinde memleketim Kahramanmaraş’a gitmiştim. Annem emekli öğretmen. Ara sıra öğretmen arkadaşları ile buluşup, hoş sohbetler ederler. Ben de fırsat buldukça hiç kaçırmamaya gayret ederim. Her birinin gözlerinde çocukluğumu, kırışıklıklarında hayatın ta kendisini bulurum. Böyle bir gün yine. Fatma Teyzenin bir tanıdığının kızı -ben de katılabilir miyim? – demiş, O da, buyur etmiş. Önce bildik, tatlı sohbetler başladı. Sonra
(daha&helliip;)
Ben uzun zamandır işsizim. İş aradım ve görüşmelere gittim. Açıkçası birçok da iş buldum. Ama namazdan söz edince akan sular durdu. Patron denen adamların suratı değişti. Bin tane öğüt verdiler ve eve postaladılar. Namazdan bahsetmesem, on saniye içinde alınacağım işlere alınmadım. Bu olayı defalarca yaşadım. Resmen namaz kılmama izin vermediler. Ve bunu yapanlar, bana tekrar tekrar dinimi öğrettiler. Öğretmeye çalıştıkları
(daha&helliip;)
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu, geçen gün aldığım bir yazının beni çok etkilemiş olmasından kaynaklanan, iddialı bir sözün üzerinde konuşmak olacak. Konuşmadan önce bu sözü sizinle paylaşmak istiyorum. ( STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM) Doğrusu sizler de okuduğunuzda herhalde önce hadi canım sende demişsinizdir, ben ona benzer bir düşünceye kapılmadım desem yalan olur. Bu sözün sahibi konuyu açıklamaya başladığında gerçekten
(daha&helliip;)
Eminim ki pek çoğumuzun sahip olduğu bir gerçeklik bu gelecek kaygısı. Ancak ne yazık ki belki de sadece ahretimiz için duymamız gereken gelecek kaygımızı sadece bu dünyamız için duyuyor ve sanki bu dünyada hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz. Aslında kendi kendime düşününce pek çok konuda ne kadar samimiyetsiz olduğumu anlıyorum. Beni ve tüm varlığı yaratan yüce Allah’a karşı görev ve sorumluluklarımı
(daha&helliip;)
- ‹
- 1
- …
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- …
- 75
- ›
