Bizler hayatımızın beşeri yönünü çok düşünen, onu memnun etmek onu hoşnut kılmak için, en güzel yiyecekleri, giyecekleri, malı mülkü almak adına çırpınan, hatta bu yolda kanun kural tanımayan bir yapıya sahibiz. Her ne hikmetse sonu olan bedeni, bu denli hoşnut etmek için çırpınan bizler, acaba ölümsüz ruhumuz için neden çok fazla bir şey yapmayız, işte bunu doğrusu anlamış değilim. Rabbim
(daha&helliip;)
Kasas Suresi 59. Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz. Rabbimiz, bir toplumu yok etmeden veya cezalandırmadan önce ona resul gönderdiğini ve eğer hatalarında ısrarcı olurlarsa bunu gerçekleştirdiğini belirtiyor. Yunus Suresi 13. Yemin olsun ki biz sizden önceki kuşakları, zulmettikleri ve resulleri kendilerine açık kanıtlar getirdiği
(daha&helliip;)
Aşağıdaki yazıyı yazmama neden olan, bir arkadaşımızın Kur’an dinde zorlama yoktur der, ama Tevbe suresinin bir ayetindeyse; (kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahi ret gününe inanmayan, Allah ve resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçük düşürülüp elleriyle cizye verinceye kadar savaşın`(tevbe suresi 29. ayet) Şeklinde bir ifade var demesi oldu. Bu ifade dinde
(daha&helliip;)
Öyle bir dünyada ve öyle bir çağda yaşıyoruz ki her şey parayla, malla, mülkle ölçülüyor. Dünyevi güzellikler hepimizin gözünde öyle büyük bir değere sahip ki onlara sahip olmak en önemli lütuf, sahip olamamak ise çok önemli bir eksiklik olarak algılanıyor. Bu durumda sadece kendimizle ilgili değil başkaları ile ilgili konuştuğumuzda da pek çok kez yine o kişilerin paraları, malları, mülkleri
(daha&helliip;)
Komşular, arkadaşlar arasında yapılan dedikodu bir yana, dedikodu çoktan televizyonların ve gazetelerin de baş köşesinde yerini aldı. O oraya gitmiş, şu buna böyle demiş, onu şöle yaparken görmüşler gibi laflar artık sırf teyzelerin ağızları arasında dolaşmakla kalmıyor tüm ülke çapında ağızlarda dolaşıp duruyor. Oysa Allah gıybet etmeyin diyor. Nedir gıybet? Birisinin arkasından, o kişi o ortamda bulunmazken konuşmak. Bunu yapanlar
(daha&helliip;)
Bugün sizlerle birlikte üzerinde düşüneceğimiz, Araf suresi 33. ayeti önce sizlere hatırlatmak istiyorum. Ayeti yazalım ve dikkatlice okuyalım. Acaba Yaratan bizlere bu ayetiyle neler anlatmak istiyor, onu anlamaya çalışalım Allahın izniyle. Araf 33; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah`a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz
(daha&helliip;)
Şunu da söylemişlerdir: “Ne biçim resuldür bu; yemek yiyor, sokaklarda yürüyor. Üzerine bir melek indirilmeli, beraberinde özel bir uyarıcı olmalı değil miydi?” Furkan Suresi 7. ayet Ayetteki ifade kafirlere aittir. Ne acı ve ironiktir ki Kuran`dan bihaber bazı “müslümanlar” resul sevgisi adına aynı itirazda bulunmaktadırlar. Peygamberimizin fiziksel olarak bizler gibi olmadığı, terinin kokmadığı, başının üstünde sürekli bir bulutun gezindiği gibi
(daha&helliip;)
Bizler ne yazık ki yaşantımızı doğru ve Rabbin önerdiği yolda, düzende yaşamadığımız için, hayatımızda her zaman sorunlarla ve üzücü olaylarla karşılaşmaktayız. Bu bireysel yanlışlığı yapan bizler, bir toplumu oluşturduğumuza göre o toplumda da huzur, birlik ve beraberlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Peki, Rabbim bizlerin nasıl bir yol takip etmemizi istiyor din ve iman adına, önerdiği yol nedir onu hiç düşündük
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- …
- 108
-