Yaşamın İçinden Dini Yazılar...
Yaşamın İçinden Dini Yazılar...
Bilim insanları ve düşünürler ateizme dair de formüller, adımlar ürettiler ancak bunlar hileliydi…
Bu yazı dizisinde tam da bunlara değineceğim.
Bir fikir gerçekliğe dayansa bile; soyut çıkarımları veya farklı yorumları ateizm çöpe atar. Çünkü mantık dahilinde olmalıdır! Aslında ateizmin “mantıksız” veya “gerçek dışı” olarak nitelendirdiği şeyler; fikrin soyut çıkarımlarındaki materyalizm duvarlarıdır. Halbuki ateizm aynı şeyi direkt olarak bilime uygulasa bilimi direk egale etmek zorunda kalır. Dolayısıyla ateizm fikrin bir sonraki adımlarını kapatarak ve aşağılayarak tahmini olan imgeleri yok etmeye çalışıyor. Yani mesela ahiret inancı deneysel değildir eleştirisini sonsuz evrenler teorisine diyemediğinden çelişkiler sunuyor. Ayrıca ateizm sadece sınırlama ile değil dini cevapların yerine alternatiflerini koyarak baş etmeye çalışıyor ve alternatifler dini argümanlardan “fark açacak” derecede iyi argümanlar değil. Bu sayede anlıyoruz ki evren sonsuzdur ve ölünce onun bir parçası olacağız söylemi, “ahiret inancı” söyleminden daha inandırıcı değildir. Bir karşıtlıkta, başka ihtimalleri yok etmek her daim kendini güçlendirmek olduğundan; ateizm bunu dini kavramları sınırlayarak yapmaktadır. Bu konu hakkında bir örnek daha vermeliyim. Ateizm “kişisel tanrı inancı” denilen olguyu öyle bir şekilde ele alır ki, bu terim oldukça samimiyetten uzak tatsız tuzsuz bir anlama bürünmüştür.
“Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı’ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı’nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı’ya günahlarımı affetmesi için dua ettim” – [Al Capone]
Ateizmin mentalitesini anlamak için bu cümle yeterlidir. Allah’ı aciz gösterecek sözlerin samimiyetle yakından uzaktan alakası olmayan bu durumun kaynağını şöyle izah edebiliriz;
Birçok durumda ateizmin “vurduk” dediği hedefler aslında dine ait olan hedefler değildir (etki alanı dışında)! Dolayısıyla gerçek dini bilen kimseler için bu tarz suçlamaların pek de önemi yoktur. Ateizm burada sorunu sadece ıskalıyor ve gökyüzündeki kargalar gibi rastgele dağılmış durumda hedeflere uçuyorlar. Ateistler bu nedenle bostan korkuluğu mantık hatasına sıkça düşerler.
“Şüphesiz, senin, kullarım üzerinde bir hakimiyetin yoktur. Ancak, azgınlardan sana uyanlar müstesna.” (HİCR SURESİ 42.AYET)
[FATİH AYDIN]
antikbilge
