Ateizmin 20.yy’dan itibaren savunduğu argümanlardan birisi de ‘God Of The Gaps’ argümanıdır. Boşlukların Tanrısı anlamına geliyor. Kısacası iddia, insanların yetersizlik durumunda açıklayamadığı boşluklara ‘Tanrı ve Kudreti’ ni yerleştirmesi fakat bilim ilerledikçe bu boşluklar azalacağından Tanrı fikrine gerek kalmayacaktır. (!) . God Of The Gaps argümanına dair 2 karşıt fikir sunabilirim : SAYI DOĞRUSU ARGÜMANI Bilimsel nedenselliği sayı doğrusu metaforu ile
(daha&helliip;)
İnsanoğlu bilim adına bir şeyler öğrendiğinde, her şeyi bilebilme kibirliliği ile Allah ‘ın ilim sıfatlarına meydan okuyabiliyor. Hatta ona rakip bile olmaya kalkışıyor. İnsanoğlu elindeki bilgileri genellemeyle felsefeye çevirip, hatalı yargılarıyla sonuca ulaşmayı hedefleyebiliyor. 1-) KUDRET İlk olarak Allah sonsuz kudrette bir varlık olduğundan, zamandan münezzeh ve her şeyi yaratarak özünü bilen bir varlık olduğundan tüm işleyişin tamamına hakimdir. Biz
(daha&helliip;)
“Karanlıktayken gölgeni arayamazsın ve aydınlıktayken gölgenin varlığından kaçamazsın…” Allah başlangıçta bize aydınlık bir fıtrat sunar ancak insan zamanla bu aydınlığı karartır. Allah’ı bilen birinin kendisinin hakikatini bulması için tövbe edip ona sarılması, karartmaya başlayacak olan anlayışı yeniden aydınlatmaya başlaması gerekmektedir. Bunu yapmayan insan zamanla karanlığa gömülür. Artık onun için karanlık çökmüştür. Artık insan bu karanlıktaki halini aydınlık zanneder ve gölgesini
(daha&helliip;)
“Öldüğümde Tanrı ‘yı görürsem şunu sorardım : ‘İnsanlığa karşı sessizliğini nasıl bozabildin ?” “Tanrı çayını demlemiş insanlığın sefaletini izliyordu…” (Nietzsche ve Camus Tarzı Cümleler) Sahi, izliyor muydu ?… Bu tarz cümleler sadece ateizmin absürd psikolojik etkisinin sonucudur. Ateizm günümüzde Sosyal Medya ve İnternet Kültüründe dini hatta dini olmayan fakat dinle ilgiliymiş gibi sunulan kavramları aşağılayarak dinin itibarını zedelediğini zannediyor. Dünyadaki
(daha&helliip;)
“Öldüğümde Tanrı ‘yı görürsem şunu sorardım : ‘İnsanlığa karşı sessizliğini nasıl bozabildin ?” “Tanrı çayını demlemiş insanlığın sefaletini izliyordu…” Sahi, izliyor muydu ?… Bu tarz cümleler sadece ateizmin psikolojik etkisinin sonucudur. Ateizm günümüzde Sosyal Medya ve İnternet Kültüründe dini hatta dini olmayan fakat dinle ilgiliymiş gibi sunulan kavramları aşağılayarak dinin itibarını zedelediğini zannediyor. Dünyadaki sorunlarımız temel olarak 2 kategoriye sahiptir
(daha&helliip;)
Günümüzde –maalesef- insanoğlu bilginin kendisine yeteceğini düşünmeye başladı. Evet, insan psikolojisini tatmin etmede bilgi üst seviyelerde rol oynar ve oynamalıdır da. Çünkü evrenin anlaşılabilir olması insan ruhunda hoşnutluk hissi uyandırır. Merak bu durumun en güzel sonucudur. Ancak bilgi kördür. Bilgi ve yetersizlik insanın evrene dair hakimiyetini sınırlayan en önemli unsurdur. Yetersizlik derken, ışık hızına ulaşamamak gibi unsurlardan bahsetmiyorum. Evrende bir
(daha&helliip;)
Bilim insanları ve düşünürler ateizme dair de formüller, adımlar ürettiler ancak bunlar hileliydi… Bu yazı dizisinde tam da bunlara değineceğim. Bir fikir gerçekliğe dayansa bile; soyut çıkarımları veya farklı yorumları ateizm çöpe atar. Çünkü mantık dahilinde olmalıdır! Aslında ateizmin “mantıksız” veya “gerçek dışı” olarak nitelendirdiği şeyler; fikrin soyut çıkarımlarındaki materyalizm duvarlarıdır. Halbuki ateizm aynı şeyi direkt olarak bilime uygulasa bilimi
(daha&helliip;)