Allah’ın Evrene Müdahalesi : Dua, Kader, Mucize

Allah’ın Evrene Müdahalesi : Dua, Kader, Mucize

İnsanoğlu bilim adına bir şeyler öğrendiğinde, her şeyi bilebilme kibirliliği ile Allah ‘ın ilim sıfatlarına meydan okuyabiliyor. Hatta ona rakip bile olmaya kalkışıyor.

İnsanoğlu elindeki bilgileri genellemeyle felsefeye çevirip, hatalı yargılarıyla sonuca ulaşmayı hedefleyebiliyor.

1-) KUDRET
İlk olarak Allah sonsuz kudrette bir varlık olduğundan, zamandan münezzeh ve her şeyi yaratarak özünü bilen bir varlık olduğundan tüm işleyişin tamamına hakimdir. Biz insanoğlu Allah tarafından o kadar yüceltilmişiz ki, bizi değerli kılacak şeylerden birini de Allah’ı tanıyabilme ve fikirlerini öğrenebilme şerefine mazhar olmuşuz. Allah Big Bang ile başlattığı bu serüvene hem “başlatıcı” olarak hem “her an yaratma” nın gerçek anlamıyla hem de kitap ve peygamber göndermesiyle sürekli Evren’e aktif olarak müdahale etmektedir.

2-) ZAMANDAN MÜNEZZEHLİK

Zamana bağlı düşündüğümüzden “Her Şeyi Önceden Bilen Fakat Seçimlere Müdahale Etmeyen Allah İnancı” İslam dininde de Kader inancının temellerini oluşturmaktadır. İnsan beyni neden ve sonuçlara odaklı düşündüğünden direkt olarak anlayamayabiliyor dolayısıyla burada bu konuya açıklık getireceğim. Örneğin “Ol Dedi ve Oldu” Allah’a göre zaman olmadığından anlık gerçekleşmektedir, ancak biz zamanı geldiğinde onun “Ol !” demesinin sonuçlarını görebiliriz. Yani onun “Ol” demesi bizim için “Uzun vadeli oluş süreci” anlamına da gelebilmektedir. Üstteki ifadelerden de anlaşılacağı üzre, Allah her şeyi kendi yasaları çerçevesinde yapmaktadır (İslam dininde buna Sünnetullah denir). Aslında Allah ne olacağımızı bizi yaratırken bilmektedir(yukarıda verilen saat örneği gibi) biz sadece ondan yardım ister ve ondan medet umarız (Fatiha Suresi).

3-) HER ŞEYİ BİLİYORSA CEHENNEME GİDECEĞİMİ DE BİLİYORDU ?
Evet, Allah sizi yaratırken sonsuz ilmiyle neyi seçeceğinizi bilir ancak müdahale etmez.
Anneniz sizin huyunuzu biliyor ama davranışlarınıza davranışlarınıza karışmıyor gibi düşünebilirsiniz. Ayrıca Allah, önceden bilmesine rağmen bizim içinde bulunduğumuz süre zarfı içerisinde kendi ilmini ispatlamak için tercihlerin birini biz seçtiğimizde o yaratıyor. Örneğin, ben akşam balık yemeyi tercih ettim. Benim hücrelerim her an yeniden oluştuğundan (yapım-yıkım aşamaları) aslında Allah beni her an yaratmaktadır. Dolayısıyla insan beyni neden sonuç ilişkisine göre çalışsa bile; tüm hücrelerinin faaliyetlerinden anlık olarak haberdar olmasa bile, her an yeniden yaratıldığını bilmelidir. Dolayısıyla Allah’ ın ilmi ve yaratışı birbiriyle çelişmeyen destekleyici iki unsur olsa dahi ; yaratışı bilişinin ispatıdır diyebiliriz.

4-) MUCİZELER NASIL AÇIKLANMALIDIR ?
Konunun başlarında Allah’ın yaratma için belirli kanunları kullanmasına dikkat çekmiştik ve buna İslam dininde “Sünnetullah” dendiğini söylemiştik. Bu soruyu İslam Dini çerçevesinde cevaplayacağım. İnsan nedensellik çerçevesinde de olsa, sınırlı bilgi birikimine sahiptir. Dünya koşullarında Newton fiziği çalışıyorken, uzayda Newton fiziği işe yarayamayacağından Einstein yeni bir fizik yolu açmıştır. Einstein’ın dediği üzere “Evrende kum tanesinin sırrını” bile bilmiyoruz… (Gerçi bilseydik bu Evrenin sırlarını bilmek demek bile olabilirdi yine Einstein’ın dediği gibi). Allah yaratım sürecinde farklı yollarla yaratabilme kudretine sahiptir. Dolayısıyla bir şeyi yaratırken farklı yöntemleri izleyebilir. Bu Sünnetullah çerçevesinin dışında değildir fakat, bildiğimiz Sünetullah ’ın aşılmış bir durumu olabilir. Yani Allah o zamana kadar A yöntemi ve B yöntemiyle yaratma eyleminde bulunmuşsa, peygamberi için C yöntemiyle yaratma yoluna gidip peygamberin çevresindekileri iman etmeye çalışıyorsa buna “Mucize” diyoruz. Ayrıca sonsuz ilim sahibi Allah bu nedenleri de muhakkak Sünnetullah ’ı çerçevesinde bize göre Big Bang ’ten önce (çünkü o zamandan münezzeh) kurgulamıştır. O hiçbir şeyi baştan savma yapmaz ve her an yaratma faaliyetinde bulunmaktadır.

“Bilim de bugün Allah’ın bir mucizesidir. Nedeni ise mucizelerde olduğu gibi biz, Allah’ın yaratma faaliyetlerine -diğer canlılardaki gibi- tanık olmaktayız ve onun yaratma kudretini yettiğimiz ölçütte anlayabilmekteyiz -diğer canlılardan farklı olarak- . Dolayısıyla bizim Allah’ın farklı yaratma yöntemlerini anlayabilmemiz de başlı başına mucizedir.” [Fatih Aydın]

“Evren’deki en büyük mucize onu anlayabilmemizdir. Eğer bu konuda hayrete kapılmak dindarlıksa ; ben en dindarım.” [Albert Einstein]

5-) TANRI EVRENDE ZAR ATAR MI ?
Allah bize göre ihtimal olan şeyleri net olarak bilir. Örneğin “hapşırdım yarın hasta olabilirim..” tahmini Allah için zaman ve kudret sorunu olmadığından sonuç bilinir ve nettir. Dolayısıyla Allah Sünnetullah ’ı çerçevesinde farklı yöntemlerle yaratabilir, yarattığını farklı reaksiyonlarla değişime uğratabilir ve ilerletebilir. Biz onun sonsuz ilim sıfatına sahip olmadığından elimizdeki verilere göre tahmin ederiz. Bize göre zar atılmış olur çünkü ihtimaller vardır, ancak Allah’a göre zar hep kendi Sünnet ’i çerçevesinde durur, Allah’tan habersiz hiçbir şey gerçekleşmez. Yani Tanrı Evren’de bize göre zar atar ama her halükarda Sünnetullah ’ı ve İlmi ’nin gerektirdiği gerçekleşir. Biz evrende tek bir tanenin bile nasıl konumlandığını bilmediğimiz gerçeği bugün halen devam etmektedir. Her zaman iddia ettiğim gibi Bilim ve İslam çelişen iki kavram değildir. Bu nedenle; deist, agnostik veya ateist genel görüşlerindeki insanlar, Allah’ın evrene nasıl müdahale ettiğini anlayamamışlardır. Burada tek bir görüş farkı kalıyor ;

“İnsanlık var olduğu süreçte; Evren’in tüm sırlarını kendisi öğrenebilecek seviyede midir ?”

Dinimizde biz Allah’ın ilim sıfatıyla bildiklerinin tamamını biz bilemesek de, var olduğumuz süre boyunca Allah’ın yaratma yöntemlerini anlamak her daim heyecan verici bir şeydir, ve Allah Kuran’da defalarca bu konunun üzerinde durmuş, kendisinin bilinmesini istemiştir.

Deizm ise bu mütevazı fikirden daha uzak daha açık ve daha kurgusaldır. “İnsan her şeyi anlayacak kapasitededir.” Fakat insanlık ilerde her şeyi öğrense bile, milyarlarca bilginin tek bir insanın hafızasında bulunması imkansız olacağından (günümüzde bile imkansız) evreni tam kapasite anlayan insan çıkmayacaktır -imkansız-.Kendim de uzunca bu konu üzerinde düşündüm, umarım hakikat yazılarımın özünde yer edinmiştir bu konuya ileride tekrar değineceğim inşallah.

Ek Notlar :

Allah Dua’yı 3 şekilde kabul eder ;
İstediğin hayırlı değilse ; sevabını yazarak kabul eder. Ahirette karşılığını verir.
İstediğin uygun değilse ; sevabı yazıp seni bekletir, daha iyisini verir.
İstediğin uygunsa ; sevabı yazıp istediğini verir.
Ama Asla Geri Çevirmez !

[FATİH AYDIN]


About the Author
Author

antikbilge

Leave a reply

Name (required)

Website