A D A L E T

İslam dini, yaratan ile yaratılanların arasındaki ilişkinin doğruluk, hak ve adalet üzerine kurulmasına dayanır. Kur’an’a göre hak ve adalet kişisel ilişkilerden, devlet yönetimine kadar her alanda hassasiyetle gözetilmesi gereken bir ilkedir.


Adil olmak, adaletten ayrılmamak, adaleti korumak Allah’ın emridir.
Adeletin olmadığı yerde barış, güven, huzur, başarı, mutluluk olmaz, yani; İslam olmaz.

Adil olmayana iman sahibi, adaletten uzak bir topluluğa İslam ümmeti demek mümkün değildir. Kur’an, takva sahibi olabilmek için adil olunması gerektiğini bildirir..

İslam’ın, ilahi nizamın temel direği adalettir, dengedir, doğruluktur.

Adaletin karşıt anlamı zulümdür, baskıdır, sömürüdür.

Hakkın gözetilmediği, adaletin olmadığı yerde baskı, zulüm ve sömürü vardır.
İman ve İslam yoktur..

İlahi, tam ve mutlak adalet ahiret günü yüce Allah’ın huzurunda sağlanacaktır..

“Herkes duysun ki, Allah`ın laneti zalimler üstünedir. ’’ (Hud-18)
“Zulmedenlere eğilim göstermeyin! Yoksa ateş sizi sarmalar.. ” (Hud-113)

Maide suresi 8. ayette: ‘‘Adil olun, bu takvaya en yakın yoldur’’ buyurulmuştur.
Kasas suresi 59. ayette: ‘‘Biz medeniyetleri-ülkeleri zülme sapmadıkça, adaletten ayrılmadıkça yok etmeyiz’’ buyurulmaktadır. Adaletten ayrılan, zulme sapan toplumların yok edilecekleri bildirilmektedir.

En’am süresi 115. ayette ise: ‘‘Rabbinin sözü (Kur’an, ilahi sistem, varoluş) adalet ve doğrulukla tamamlanmıştır’’ buyurulmaktadır. İlahi sistem; adaletle, doğrulukla, belli bir denge ve ölçü ile kurulan ve işleyen bir sistemdir. İlahi sitemin kurallarında bir değişme olmaz. İşleyişinde tesadüflere, tutarsızlığa, luzumsuzluğa yer yoktur. Adalete aykırı davranışlar; Kur’an’a, ilahi sistemin kurallarına, dengelerine ve işleyişine aykırı davranışlardır. Adaletten ayrılmak, Allah’a ve ilahi sisteme karşı gelmek, sistemin dengelerine, işleyişine aykırı düşünce ve davranışlardır.
Maide süresi 107. ayette: ‘‘hiçbir haksızlık yapmadık. Aksi halde mutlaka zalimlerden olurduk. ”
ifadesiyle haksızlık adaletsizlik yapmanın-adaletin karşıt anlamının zalimlik olduğu bildirilmiştir.

Em-am süresi 21. ayette ise: ‘‘Şu da bir gerçek ki, zalimler asla kurtulamazlar’’

buyurulmuştur. Zalimlerin hesap vermekten, cezadan kurtulamayacakları bildirilmiştir..

Yüce Allah; İsra süresi 16. ayetinde: Helak etmek-yok etmek istediği medeniyetlerin, toplumların başına öncelikle servet ve nimetle şımarmış, doğru yoldan, adaletten ayrılmış yöneticilerin geldiğini, getirildiğini bildirmektedir.
Yöneticileri ‘‘bozuk gidişler sergileyen ülkeler aleyhine hüküm hak olur. ’’ Buyurulmaktadır.

Seçme hakkımızı sorumluluk bilinciyle, doğru olarak kullanmamız sadece şahsımızla ilgili değil yaşadığımız toplumun, ülkenin geleceği ile de ilgilidir. Allah’ın gazabına, ülkemizin helak edilmesine sebep olacak, “bozuk gidişler sergileyen” servet düşkünü, adaletten, ahlaktan uzak, şahsi çıkar ve ihtiraslarını toplum, ülke çıkarlarının üzerinde gören, dünya nimetlerini ahirete tercih eden, dini istismar eden, samimi dindarların inançlarını sömüren yöneticiler seçmemeliyiz..

Rad süresi 11. ayetinde ise: İçinde bulunduğumuz durumu değiştirmek için biz kendimiz gayret sarfetmedikçe Allah’ın bize yardım etmeyeceği bildirilmektedir.
Yaşadığımız toplumda yöneticilerimizden kaynaklanan sıkıntılar, zulümler varsa, İslam ruhundan, imandan, adaletten uzak, servet ve mevki düşkünü, bizleri Allah’ın gazabına yaklaştıran yöneticilerden kurtulmak için öncelikle kendimiz gayret göstermeli, mücadele etmeliyiz. İnşaallah, Allah’ta yardımcımız olacaktır…

Yüce Allah, Kur’an emirlerine uygun hükmetmeyen yöneticileri-adaletten uzak diktatörleri (Maide-44, 45, 47) ve Kur’an anlayışı ile hükmetmeyen bu yöneticilere-diktatörlere itaat ve biad edenleri yoldan sapmış, şirke batmış kafirler olarak niteliyerek, (Zuhruf 54, 55, 56) sonraki nesillere örnek olması için onları cezalandırdığını bildiriliyor..

Hud suresinin 59. ayetinde: Zorba, zalim yöneticilerin emirlerine uyulmaması, onlara tabi olunmaması gerektiği bildiriliyor. Zira, şirke sapmış kafirlere biad etmek insanı şirke götürür. İmanı sağlam bir mümin zülme boyun eğmez, razı olmaz, zalimden korkmaz, yoldan çıkmış kafirlere tabi olmaz. Dinini, inancını istismar eden, Allah’ın indirdiği ile bildirdiği şekilde adaletle değilde, zulüm ve baskı ile yöneticilik yapan kafir, zalim, fasıklara-yoldan sapmışlara karşı mücadele eder..

Saygılarımla,
Vedat Akbaşak..

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website