Nuh Tufanı bölgesel ve tek topluma yönelikti

Kasas Suresi 59. Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz. Rabbimiz, bir toplumu yok etmeden veya cezalandırmadan önce ona resul gönderdiğini ve eğer hatalarında ısrarcı olurlarsa bunu gerçekleştirdiğini belirtiyor. Yunus Suresi 13. Yemin olsun ki biz sizden önceki kuşakları, zulmettikleri ve resulleri kendilerine açık kanıtlar getirdiği (daha&helliip;)

DİNDE ZORLAMA YOKTUR…

Aşağıdaki yazıyı yazmama neden olan, bir arkadaşımızın Kur’an dinde zorlama yoktur der, ama Tevbe suresinin bir ayetindeyse; (kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahi ret gününe inanmayan, Allah ve resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçük düşürülüp elleriyle cizye verinceye kadar savaşın`(tevbe suresi 29. ayet) Şeklinde bir ifade var demesi oldu. Bu ifade dinde (daha&helliip;)

Kur`an`ı Nasıl Yaşayabiliriz?

İnsan, “iman ettim” dedikten sonra, kaynağını Kur’an’dan alan bir hayatı, Allah`ın hoşnutluğunu gözeterek yaşamalıdır. Her durumda, kalabalıkta da yalnızken de sorumluluklarının bilincinde olarak, yaşamın belli bölümlerini değil yirmi dört saatini, aile ve toplumsal yaşamını da kapsayan Kur’anî bir yaşamdır bu. Gerçek samimi dindar olmanın yolu budur. Günümüz toplumlarında en önemli sorunlar aşırılık, düzeysizlik, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük, sınırlarını bilememek, adil olmamaktır. Aileleri, (daha&helliip;)

Göklerin de Yerin de Mülk ve Saltanatı Yalnız Allah` ındır

Geçen gün bu sitede okuduğum bir yazı insanın mala olan düşkünlüğü üzerine bir kez daha düşünmeme vesile oldu. Aslında bahsettiğim yazı dünyevi nimetleri önemli görüp asıl olan ahiret yurdundaki ödül ve cezaları unutmak, hatta bu dünyadaki hırslarımız gerçekleşmeyince Allah korusun isyana kadar gitmek üzerineydi. Yazan kardeşimize hak vermemek mümkün değil. Hepimiz kendimizi nasıl da kaptırmışız bu dünyanın nimetlerine. Sanki hiç (daha&helliip;)

İnkar Edenlerin Ölüm Anı

İnsanlar ölümü düşünmekten şiddetle kaçınsalar da ölüm, hiç ummadıkları bir anda ve ummadıkları bir şekilde karşılarına çıkacaktır. Ölümden kaçış yoktur. “Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra bize döndürüleceksiniz. ” (Ankebut Suresi -57) ayeti gereği, ne kadar sağlıklı olursanız olun, ne kadar güvenli mekanlarda yaşarsanız yaşayın, er ya da geç siz de öleceksiniz. Bu gerçek, Rabbimiz tarafından bir ayette şu şekilde bildirilmiştir: (daha&helliip;)

Varılacak Yerin En Güzeli O’nun Yanındadır

Öyle bir dünyada ve öyle bir çağda yaşıyoruz ki her şey parayla, malla, mülkle ölçülüyor. Dünyevi güzellikler hepimizin gözünde öyle büyük bir değere sahip ki onlara sahip olmak en önemli lütuf, sahip olamamak ise çok önemli bir eksiklik olarak algılanıyor. Bu durumda sadece kendimizle ilgili değil başkaları ile ilgili konuştuğumuzda da pek çok kez yine o kişilerin paraları, malları, mülkleri (daha&helliip;)

Allah`a Şükretmek

Çevremize şöyle bir bakarsak Allah`ı ve O`nun sonsuz gücünü tanıtan sayısız güzelliklerle dolu bir dünya görürüz. Masmavi denizler, yemyeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, kelebeklerin kanatlarındaki muhteşem renkler ve desenler, kuşlar, birbirinden lezzetli ve faydalı meyveler, sebzeler ve bunlar gibi saymakla bitmeyecek kadar çok güzellik… İşte bunların hepsini yaratan, tüm evreni ve canlıları yoktan var eden, sonsuz güç sahibi Allahtır. İnsan şuurlu (daha&helliip;)

Kulak, Göz ve Gönlün Hepsi Bundan Sorumlu Tutulacaktır…

Komşular, arkadaşlar arasında yapılan dedikodu bir yana, dedikodu çoktan televizyonların ve gazetelerin de baş köşesinde yerini aldı. O oraya gitmiş, şu buna böyle demiş, onu şöle yaparken görmüşler gibi laflar artık sırf teyzelerin ağızları arasında dolaşmakla kalmıyor tüm ülke çapında ağızlarda dolaşıp duruyor. Oysa Allah gıybet etmeyin diyor. Nedir gıybet? Birisinin arkasından, o kişi o ortamda bulunmazken konuşmak. Bunu yapanlar (daha&helliip;)