Din ve Bilim

İçgüdü mü?

İnsanoğlu ilk tarihlerden itibaren kendine putlar edinmiştir. Put deyince aklınıza tahtadan insanların yaptıkları şey gelmesin sadece. Gerçi zamanında onlar da varmış; Hz. İbrahim’in zamanında bunları çok görüyoruz. İnsanlar uydurdukları şeylere çeşitli isimler takıyorlar. İçgüdü de zamanımızın isimlendirilmiş uygulaması diyebiliriz. Arının bal yapması bildiğiniz gibi başlı başına bir mucizedir. Arı balını yaparken en az harcamayla en çok üretimi oluşturuyor. Bunun için de altıgenler şeklinde bir üretim yapıyor. Bazı hayvanlar kaçmakta bazıları avlanmakta üstün özelliklere sahip olabiliyor. Koku alması, duyması çok özellikli hayvanlar da var dünyamızda. Bunların hiçbiri içgüdüsel olarak bunları yapıyor diyemeyiz. Bunlar Allah’ın hayvanlara verdiği hepsi için farklı farklı önem taşıyan özelliklerdir. Ama zamanımızda ne yazık ki içgüdüsel adlansırılması adı altında Allah’ın hiçbir vericiliği olmadan sanki kendi özellikleriymiş gibi sunuluyor. Allah Kuran’da Yusuf 40’ta şöyle diyor: “…Sadece birtakım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur.”

Eğitim ve Din

Hepimizin aldığı eğitim içerik olarak aynıdır: ilkokul, orta ve üniversitede aldığımız eğitim sistemi batıdan alınmadır. Batı da bu sistemi yüzyıllardır değil 18. yy sonrası gerçekleştirmiştir. O batıdır ki önemli bilim adamlarını (Galileo) gibi hapse atmak da bir yanlış görmemiştir. Daha birçok bilim adamı da gerici zihniyet yüzünden tepki görmüş, eserleri, yaptıkları göz ardı edilmiştir. Çoğu bilim adamının eserlerinin değeri ölümlerinden sonra anlaşılabilmiştir. Katolik kilisesinin kontrolünde olan eğitimin bilimsel gelişimi engellediği görülünce, Eğitime laiklik gelmiş, dini motiflerden arındırılmıştır. Şu an dünyada mevcut olan eğitim sistemi Avrupa’da doğan laik eğitimin bir sonucudur. Dikkat edin, Allah’a inanan ve Allah rızası için uğraşan bir bilim adamı bile bir kitap yazdığında, kitabında Allah’tan hiç bahsetmez. Sanki Allah yokmuşçasına yazar. Kendisi bile bunun farkında olmayabilir. Çünkü küçük yaşlardan beri bu eğitim sistemindeyiz ve bu sistemi doğru olarak kabul ediyoruz.

Eğitimdeki laiklik aslında çok vahim sonuçlar doğurmaktadır. Aslına bakarsanız, sadece din eğitimden ayrılmıyor. Bir ders kitabında Allah’tan bahsetmemesi, sanki Allah yokmuş gibi bir etki yaratıyor. Allah’a inanmayan biri için içinde Allah bahsedilmeyen bir kitap adil. Ama bir Müslüman için bir dezavantaj. Her zaman her yerde var olan Allah’ı bize unutturuyor. Burada asıl sorulması gereken soru şu: Allah var mı, yok mu? Eğer yoksa sistem zaten buna uygun. Ama Allah varsa kitaplarda Allah’ın isminin geçmemesi için herhangi bir neden yok.

Bilim ne için?

Günümüzde bilimin gelişmesinin ardında yatan güç nedir? İnsanların daha rahat yaşaması ve mutlu olması mı? Bir bilim adamını bu mu motive ediyor acaba? Yoksa yeni bir şey bulmanın ardında yatan şöhret mi ? yoksa telif hakkına sahip olup inanılmaz miktarlarda paralara ulaşmak mı? her şeyin arkasında sanki bir güç elde etmek, daha zengin olmak yatmıyor mu? Sistem bize bunu tembihlemiyor mu?  Kuran’da da geçtiği gibi Şeytan bizi fakirlikle korkutmuyor mu?

‘Bilim geliştikçe bilim her şeyi açıklıyor, Allah yoktur’ şeklindeki zihniyet git gide artıyor. Kuranda gölgenin yaratılması, güneşinde ona sebep kılınılması geçer. Bilim iki hidrojen atomuyla  bir oksijen atomunun birleşmesiyle suyun oluştuğunu söyler. Fakat bunların birleşmesiyle neden su oluşur. Bilim sadece suyun katısının yoğunluğunun sıvısının yoğunluğundan az olduğunu söyler. Ama yine bunun arkasında yatan sebep nedir? Bilimi Allah yaratmıştır. Allah’ın bu dünya’daki yoludur bu.

 

Yazar : Sercan

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website