Allah`ın Adaleti ve Sistemi

Hamd Olsun O Alemlerin Rabbine…


Bu makalemizde Allah`ın izin verdiği ve aklımızın anlayabildiği ölçüde Adalet üzerine biraz düşünmeye çalışacağız. Her ne kadar ciltlerce kitap olabilecek bir konu olsa da Saygı ve sevginize sığınarak kısaca bazı hususlara değinmek istiyorum. Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki tartı hiçbir zaman yanlış tartmaz ne eksik ne fazla hele bu tartı Allah terazisi olursa öyleyse bizi düşündürmesi gereken şey terazi değil tartıya konulan şeyler olacaktır. Sistem O kadar mükemmel ve adil işliyor ki bunu tam olarak kavramak zor olsa da birkaç örnekle bunu anlamaya çalışacağız.

Öncelikle sistemde var olan şeylere bakarsak hiçbir şeyin gereksiz ve amaçsız olmadığını açıkça görebiliriz. Mesela Zehir diğer canlılara ölüm yılana ise hayattır. Zehir aynı zamanda ilaç olarak da kullanılmaktadır. Şimdi bu noktada şunu söyleyebiliriz Zehir her ne kadar kötü görünse de ne kötü, ne de amaçsız olarak yaratılmıştır. Burada şunu sorgulamamız gerekir ne kadar biliyoruz? Eğer zehrin ilaç olarak kullanılabileceği bilinmeseydi zehri kötü ve amaçsız mı görecektik. İşte bu nokta çok önemli ne kadar biliyoruz? Şimdi kısaca değinmiş olsak da her şeyin bir amaç için ve kötü olarak yaratılmadığını bilmemiz gerekir.

İnsanların yaptığı iyilikler, kötülükler hepsi sistemin bir parçası. Kötülüklerin olmasını kimse istemez elbeteki ama insanların bazısına cehennem hak olsun diye Allah kötülüklere izin vermiştir. Bir insanı işlemedigi bir suç yüzünden bu dünyada bile kimse hapse atmaz. Kaldı ki Allah Adaleti insanı denemeden cehenneme atsın tabi hüküm Allah`ın O`nun bize ögrettiğinden başka birşey bilemeyiz azıcık aklımızı çalıştırıp kusuru Allah`ın adaletinde degil kendimizde aramalıyız. Acaba ne kadar kendimizi sorguladık. Şimdi Adaleti terazi, yaptıgımız davranışları ise teraziye koyduklarımız olarak düşünürsek kendimizi tartma zamanı gelmedi mi?

Kaç kere iyilik ettik, kaç kere kötülükler yaptık, Adil davrandık mı? Dogru olduk mu? Edepli mi davrandık hayasızca mı? İnsanlarla alay ettik, kendimizi büyük gördük, kalp kırdık mı? Şükrettik mi? Emanetlere sahip çıktık mı? Sözümü tuttuk mu? Dürüst olduk mu? Tabi bu böyle uzar gider. Buradaki can alıcı nokta yaptığımız HER iyi veya kötü davranışın bir karşılığı oldugunu bilmemiz gerekir. Dikkat edin terazi çok HASSAS bütün bunlar karşılıksız kalır mı? Gerek bu dünyada verilsin gerekse Ahirette Adalet Zerre kadar bile olsa karşılığı muhakkak vardır diyorsa neden kusuru adalette arıyorda kendimizde aramıyoruz. Bütün bunlara ragmen Allah merhameti ve Af kapısı her zaman açık ve insanın hemen yanında duruyorken malesef bazı insanlar nankörlükten başkasını seçmiyor. Bu anlattıklarımı ve adaletten insan verilen şeyleri sadece bu dünya nimetleriyle degerlendirmeyin. Hz. Muhammette yoksuldu ama derecesi meleklerden bile herkesten yüksektir.

Zilzal Süresi

7- Her kim zerre kadar bir hayır işlemişse onu görecek;
8- Her kim de zerre kadar bir kötülük işlerse onu görecektir

Ayrıca başımıza gelen musibetler hakkımızda hayır mı şer mi onuda bilemeyiz. Adaletten ne gelirse gelsin her zaman Allah`a sıgınmalıyız ki bizi doğruya kılavuzlasın. Allah`ın izin verdiği ölçüde bazı şeylere dikkat çekmek istedim. Allah hepimizi affetsin, hidayetinden, merhametinden, affından, sevgisinden mahrum etmesin. Son olarak bu yazı kimseyi umutsuzluğa düşürmesin. Anne çocuğunu kötü bi iş yaptımı döver ama bu onu sevmedigi anlamına gelmez. Annenin merhameti bile böyleyse Allah`ın merhametine kadar büyük artık onu siz düşünün. Allah bi tokat attıysa bilinki bu yaptıgımız kötü işlerin bir sonucudur kaldı ki bir çogunu da bagışlıyor. Geç kalmadan vakit isyan vakti degil Allah`a sıgınma vaktirdir. Eğer ki bir kusurumuz varsa Allah affetsin. Herşeyin En dogrusunu Allah bilir. Hepinizi Saygı ve sevgiyle ile selamlıyorum.

Yazar : BirKul

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website