“Adem oğulları, size, bedenimizi örtecek ve süsleyecek elbiseler hazırladık. Erdemlilik elbisesi ise daha hayırlıdır. Bunlar, ALLAH`ın işaretleridir, olur ki öğüt alırsınız. ”
7 Araf Suresi 26. Ayet

“31. İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini yaka açıklarının üzerine vursunlar… ”
24 Nur Suresi 31. Ayet

Uygulamaya baktığımızda ise Müslümanlar`ın Kuran`dan ne derece uzak, ne derece habersiz olduklarını bir kez daha görürüz. Burada bahsettiğim inanan, inancına göre yaşamaya gayret gösteren insanlardır. Bu kişiler ya tamamen kapanmayı yani tesettürü tercih etmektedirler ya da -özellikle de- gençler için bir takım orta yollar bulmaya çalışmaktadırlar. Bu orta yollar ise çoğu kez Allah`ın dininden çok gelenekleri, toplumun savunduğu “ayıpları” ve “normalleri” yansıtır.

Örneğin, geleneksel İslam`a göre hayatlarını devam ettirmeye çalışan pek çok aile kızlarının kolsuz bluz giymesini istemez. Oysa Kuran`a göre kol ve omuz kapanması gereken bölgelere dahil değildir. Esas vurgu yapılan yaka açıkları ise maalesef hak ettiği önemi göremez. Üzerlerine şallar, bolerolar, hırkalar almış genç kızlar göğsü açık elbiseler ile bilhassa mezuniyet ve düğünlerde göze çarparlar. Bu tip çok önemli sayılan geceler bir yana plajlar da giyim kuşam kurallarının ciddi bir şekilde çiğnendiği mekanlardır. Bir an durup düşündüğümüzde aşırı çıplaklık olduğunu anlayabileceğimiz bikini gibi giysiler, günümüzde öylesine kabul görmüş, öylesine normalleşmiştir ki, plajlarda haşemalı annelerin yanında hafif etekli bikinilerini giymiş kızlarını rahatlıkla görebilirsiniz. Bu aileler eteksiz bikini altının açık olduğunu kabul ederler. Ama sütyenden hiçbir farkı olmayan, ayette bahsi geçen yaka açıklarını tamamen açıkta bırakan bikini üstü normal kabul edilir olmuştur. Oysa Allah katında plajların sokaklardan bir farkı yoktur. Nisa Suresi 31. ayetin devamında bahsedilen erkekler dışındakilere gösterilmemesi gereken uzuvlarımız plajlarda da gizlenmelidir.

Öyleyse, iyi bir mümine düşen şey, önceliğini belirlemektir. Allah`ın kuralına göre mi, yoksa toplumun yargılarına göre mi davranılacağına karar verilmelidir. Elbette Allah`ın istediği yapmak her zaman nefsimize hoş gelmeyebilir. Ancak bize her an hayatı bağışlayanın Allah olduğunu unutmazsak onun isteklerine göre yaşamak bize zor gelmeyecektir. Sonuç olarak, doğru şekilde giyinmek için önce Allah`ın sözü okunmalı ve öğrenilmelidir. Sonra da başkasının ne diyeceği ve düşüneceği önemsenmeden Allah`ın kurallarına göre giyinilmelidir. Düğünde de, plajda da olsa…