Ateşten Çukurun Kenarından Kurtulmak…

İnsan için birlikte vakit geçirdiği, yakın ilişki kurduğu kişilerin özellikleri çok önemlidir çünkü insan yanındakilerin huyundan, fikirlerinden, davranış biçimlerinden çok net bir şekilde etkilenir.

Modern hayat hepimizi farklı farklı ortamlara girmeye, kendimizden çok farklı kişiler ile iletişim içinde olmaya mecbur eder. Çoğumuz seçmediğimiz ve asla seçemeyeceğimiz iş ya da okul arkadaşları ile saatlerimizi geçiririz. Bir süre sonra, birlikte geçirilen vaktin etkisi ile, bu kişiler bize gerçekten yakın olurlar. Zaman zaman eşlerimizden, kardeşlerimizden, o çok sevdiğimiz ama pek de görüşemediğimiz çocukluk arkadaşlarımızdan daha yakın. İşte okulda bizim gibi olmayan insanlar ile uzun vakitler geçirmek, yakınlıklar kurmak durumunda kalırız. Tabii ki insanlar birbirinden farklı olacak ne var ki bunda demeyin. Bahsettiğim hobi, zevk farklılıkları değil. Bu kişiler bazen inanmayan, bazen inansa da bunu hayatına yansıtmayan, dini duygulardan çok dünyevi kaygılarla hareket eden kişiler olabilirler. İşte o zaman çok dikkatli olmamız gerekir. Çünkü bu sıkça vakit geçirdiğimiz kişiler zamanla bizi de olumsuz etkilerler.

Mesela kendimizi, yaşantımızı onlarla karşılaştırıp “zaten çok iyi” olduğumuz kanaatine varırız da bu bizi tembelliğe, kendimizi Allah yolunda geliştirmemeye götürür. “Gün içinde 5 dakika işi bırakıp namaza gidiyorum ya canım başka yapan mı var” gibi düşünceler belirir aklımızda. Daha da kötüsü bazen biz de onlara uyarız da yapıyor olduklarımızı da yapamaz oluruz. Günün heyecanına, işlerin yoğunluğuna, sohbetin güzelliğine kapılırız da sadece dünyayı isteyen insanlar olur çıkarız.

Öyleyse bir müminin kimlerle birlikte olduğu, kimlerle vakit geçirdiği çok önemlidir. Yukarıda da dediğim gibi işte ve okulda birlikte olduğumuz insanları belirleyemeyeceğimize göre (tabii işte ve okulda birlikte olduğumuz kişilerle kuracağımız ilişkinin yakınlığını pek ala belirleyebiliriz) bunun dışında kalan zamanlarda bizimle olan arkadaş ve dostlarımızı seçerken çok dikkatli olmalıyız. Müminlerin kendileri gibi kişilerle vakit geçirmeleri çok önemlidir. Çünkü müminler, müminler ile birlikteyken ruhlarını doyuran sohbetler eder, birbirlerini Allah yolunda motive eder, birbirlerini hayra ve güzel işlere yönlendirirler. Bu durumun önemi Kuran’da şu ayet ile ifade edilmektedir;

Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.
(3 Ali İmran Suresi- 103)

Ayette müminlerin bölünüp parçalanması, birbirlerinden uzaklaşması “ateşten bir çukurun kenarında” olmak ile betimleniyor. Daha sonra bu müminlerin birbirleri ile kaynaşıp kardeş olduklarında bu ateşten çukura düşmekten kurtuldukları anlatılıyor. Yani Allah müminleri birbirlerine yaklaştırarak onları koruyor ve kurtarıyor.

Ayet açıkça gösteriyor ki müminlerin birlik içinde olması, kardeş olduklarının bilincinde birbirlerine destek olmaları onlar için son derece önemlidir. Zaten bir mümin ancak gerçek müminler ile bir aradayken mutlu ve huzurlu olur. Ancak o zaman içindekileri tüm samimiyetiyle yanındakilerle paylaşabilir. Yanındakilerden destek alır. Onlarlayken imanını tazeler, destekler. Bu tip ortamlara alışan bir mümin bunu zaten hep özleyecek ve diğer tanıdıklarının yanında asla o kadar mutlu olamayacaktır. Allah hepimize mümin dostlar nasip etsin; bu dostları arama bilincini versin inşallah.


About the Author
Author

Comments (3)
Leave a reply

Name (required)

Website