Adab-ı muaşeret, görgü kuralları demektir. Her nedense görgü kuralları denince akla ilkin çatal bıçağı hangi elle tutmak, ağız açık şekilde yüksek sesle gülmemek, esnerken sol elle ağzını kapatmak, sokakta yürürken yere tükürmemek, çöp atmamak gibi basit günlük olaylar gelir. Oysa adab-ı muaşeret bir toplumun uygarlık düzeyini, medenileşme ölçeğini gösterir.İnsanlar sosyal varlıklardır. Bir toplum içinde hayatlarını devam ettirirler ve o toplumun
(daha&helliip;)
Çocukların din adına sünnet ettirmek sapkınlıktır, şirktir, kendini ve Kur’anı bilmezliktir, ondan uzaklaşmaktır, peygamberimize iftiradır, Allah’ın hükmüne ortaklıktır, şeytanın ayak izini takip etmektir, düşünmeden yapılan bir gelenektir, Yaratılışı değiştirmektir…… Kur’an da hiç geçmediği halde geleneksel uygulamaları din diye devam ediyorsanız , peygamberler dönemindeki geleneklerinden ve putlarından vazgeçmek istemeyen cahillerden ne farkınızın olduğunu söyleyebilir misiniz? Çünkü siz din adına yaptığınız şeyleri Kur’an da olup olmadığına bakmıyorsunuz,
(daha&helliip;)
Ehli sünnetçiler Kuranı terk ettiklerinden, alimlerine Kuran hakkında en temel soruları sorduğunuzda bile size aptal aptal baktıklarını göreceksiniz. Düzinelerce ayet referans verdiğimiz halde, bu ayetler ehli sünnetçiler çok yabancı gelmektedir. Neden? Çünkü bunlar hiç bir zaman bu ayetlerin gerçek anlamlarına dikkat etmemişlerdir. Onun içindir ki Allah Resulü KIYAMET gün bu şikayette bulunacaktır. Furkan 30: Peygamber der ki: Ey Rabbim!
(daha&helliip;)