Allah(cc)’la Konuşmak

Allah(cc)’la Konuşmak

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım,

Rahmân, Râhim olan Allah’ın adıyla;

Öncelikle; Allah’a hamd olsun, şükürler olsun. O’nun meleklerine, peygamberlerine ve dosdoğru namaz kılan kullarına selam olsun.

Arapçada salah-salat, bizde namaz anlamına gelen bu kelime farsça bir kelimedir. Arapça anlamı durmak, destek olmak gibi anlamlara gelmektedir. Rabbimiz bunun için şöyle buyurmaktadır:

”Gerçekten Allah ve melekleri Peygamber’e salat (destek) ederler. Ey iman edenler! Sizde ona teslimiyetle salât ve selam edin.”
(Ahzab 56)

Diğer bir anlamı da namaz kılmak ki bu namaz genelde ikame kelimesiyle birlikte kullanılır.

“Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz ki namaz hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.”
(Ankebut 45)

Kur-anda salat kelimesi namaz kılmak anlamına geldiği gibi destek olmak, destek vermek anlamına da geliyor. Destek olmak Peygamber’e ve O’nun yoluna destek olmaktır. Bu destek dille, eylemle ve gönülle olabilir. Günümüz içinde geçerlidir. Peygamberin yolu Kur’an yoludur ve Kur’an-i bir hayat yaşamak ve yaşatmak Peygamber’e yani O’nun yoluna destektir. Diğer anlamı da namazdır ve buda Allah’ı anmak, O’na dua etmek, en önemlisi de namazı ikame etmek yani ayağa kaldırmak, namazı kılarak, namazla dirilmek, diriltmektir.

Dosdoğru namaz insanı kötülükten uzak tutar. Pekiyi nedir dosdoğru namaz? Elleri bileklerden bağlamak, ayakları beş parmak açık tutmak, sağ ayağı katlayarak oturmak, eğilirken yere paralel eğilmek, önce anlı sonra burnu yere koymak mı? Dosdoğru namaz bu mu? İşte bunlar namazın detayları. İnsanların önüne bunları koyarak, bunlarla meşgul ederek, ayrıntılarla uğraştırarak namazın gerçek gayesinden uzaklaştırdık. Bunlarında yapılması gerek mutlaka ama namazın özünün bunlar olmadığını da bilmemiz gerekmektedir. Artık bu ayrıntıları nasıl doğru yaparım, nasıl dikkat ederim derken okuduklarımızdan beyhude olduk. Beynimize kodlanmış olarak duran Arapça ayetleri ezberden söyleyerek Allah’a ne dediğimizi bile bilemez olmuş duruma geldik. Dosdoğru kılınan namaz; salih bir şekilde, huşu ile Allah ile konuşuluyormuş gibi samimi kılınan namazdır. Namaz; insanın Allah’a konuşması insanın Allah’a yalvarmasıdır. Samimi bir şekilde okuduklarını anlayarak ya da manasını bilerek Allah’la konuşuyormuş gibi O’na yalvaran insan fuhşiyattan kötülükten uzak duracaktır. İnsan ne dediğini bilmezse konuşmuş olur mu? Bu şekilde namaz kılan bir insan zamanla bir kişilik ve karakter kazanacak, bir samimiyet ölçüsü edinecek, bu samimiyet ve karakter namazdan sonra onu kötülüklerden uzak tutacaktır. Onun namazı dört duvar arasından, bir mekândan ve seccade üstünden çıkarak hayatına nakış olacaktır. İnsanı namazdan sonrada, namazda söylediklerini yapmaya yöneltecek, iyi ve salih işler yapan bir insan şekline getirecektir. İşte dosdoğru namazın insanı çirkinliklerden uzak tutmasının anlamı budur. Daha başka anlamları olmasına rağmen kanımızca en doğru ve en yakın anlamının bunun olduğunu düşünüyoruz.

Namazı dosdoğru kılmayanları Allah Maun Suresiyle bizlere uyarı niteliğinde anlatıyor.

“Dini yalanlayanı gördün mü? İşte yetimi itip kakan, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. İşte bu namaz kılanların vay haline! Ki onlar namazlarında yanılgıdadırlar, onlar gösteriş yapmaktadırlar ve ufacık bir yardımı da engellemektedirler.”
(Maun Suresi)

Burada din hesap günü ve ahrete inanma olarak ele alındığı gibi Allah’ın yolu olarak da ele alınır. İşte yukarıda anlatılan kişi ya da kişiler Allah’ın kurallarıyla koymuş olduğu yolun belli kurallarını (işlerine geleni) yapıp belli kurallarını yapmamaktır. Allah’ın yolu doğru olmaktır. Bu emir ve yasaklarda bir bütünlük arzeder. Bütün emir ve yasakları, sevdikleri ve sevmedikleri bütün işler, bütün düzen ve sistematiği O’nun yoludur ve hepsinin kabul edilip uygulanması gerekir ya da bu uğurda çaba harcanır. İşte bu Surede anlatılanlarda yetimi yoksulu doyurmayan, onlara yardım etmeyen ve ön ayak olup teşvik etmeyenler dilleriyle yalanlamasalar da filleriyle dini yalanlamışlardır. Allah’ın en sevmediği vasıflara bürünmüşlerdir.

Namazın doğru olabilmesi için öncelikle Kur’an’ın önemsenmesi ve özümsenmesi gerekir. Okuduklarımızı anlar ve Rabbimizle konuşuyormuşçasına samimi olursak, hata ve doğrularımızı görürsek işte o namaz dosdoğru namazdır ve insanı işte bu namaz kötülüklerden, günahlardan korur.

Namazın diğer bir manası da Allah’ın kulunu huzuruna davetidir. Dua da davettir ve bu anlama gelir. Ama dua Allah’ı davettir namaz ise Allah’ın davetidir. Bizler namaz kıldıktan sonra dua ederiz. Çünkü O’nun huzurundayızdır. Bizler Allah’ın davetlerine gideceğiz ki Allah da bizim dualarımıza icabet etsin.

Kur’an’da namaz en çok infakla birlikte anılır. Her namaz kelimesinden sonra infak kelimesi geçer. Mustafa Altunok Hoca’nın dediği gibi; “Namazla infak kardeştir, bir kuşun iki kanadıdır. İnfaksız namaz, namazsız infak Allah’a ulaşmaz.” İnfak iman ve namaz samimiyetinin en önemli göstergesidir. İnfak namaza huşu katar. Dinde olduğumuzu gösterir. Allah’a samimiyetimizi gösterir. İnfak ise Allah’ın bize verdiklerinin (para, zaman, ilim, akıl, gıda vs) fazlasını ihtiyacı olanlara vermek, dağıtmaktır ki bu namaz gibi Allah’ın bir emridir.

“İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanırsınız.” İnsanlar inançlarını, dinlerini ve kurallarını iyi bilip o şekilde yaşamazsalar yaşadıkları gibi inanmaya ve dinin de bu olduğunu iddia etmeye başlarlar. İşte bu anlamda Kur’an bir zikirdir, hatırlatmadır. İnsanı dinde tutan bir öğüttür. Yaptığı yanlışları hatırlatan doğruları ise tasdik eden bir rehberdir. Bunu her namazda okuduğumuz zaman bizi çirkinliklerden alıkoyar. Doğru yolda tutar ve insanı insan olma yolunda destekler. Bundan dolayıdır ki namaz Allah’ın övgüsüne mazhar olmuş çok önemli bir ibadettir.

Allah(c.c.) bizleri dosdoğru namaz kılanlardan etsin. Allah(c.c.)’ın selâmı üzerinize olsun!

Murat Aydın


About the Author
Author

murataraydin

Comments (2)
Leave a reply

Reply to murataraydin Cancel reply

Name (required)

Website