Kritik Düşünme Nedir, Ne Değildir?

Konumuz ”kritik düşünme”

Öncelikle duygulardan ziyade, mantığa dayanan; kanıta ihtiyaç duyulan, görünüşteki karışıklıkların analizini yaparken ve sorular sorarken haklı olmaktan ziyade en iyi açıklamayı bulmakla ilgilendiğimiz düşünce şeklidir kritik düşünme bu 1.

Dürtülerin ve ön yargıların etkilerini tartıp ona göre belli sonuçlara ulaşma çabasıyla birlikte kendi yargılarımızdan, yanlılığımızdan arınmış bir şekilde düşünebilmektir yine kritik düşünme ki bu da 2. maddemiz.

Bencil dürtüler, kötü amaçlar ve fena emellerimiz ile birlikte kendimizi kandırma biçimlerimizi fark etmek ile mümkün olabilecek bir düşünme şekli ki bu da bizim 3. maddemiz oluyor.

Bütün makul çıkarımları değerlendirip, muhtemel farklı bakış açılarını da değerlendirerek(alternatif yorumlara açık olmaktan bahsediyorum) popüler olmayan görüşleri hemen elimizin tersiyle itmeden düşünebilme şekli de ”kritik düşünme” modelimizin 4. maddesini oluşturuyor.

Titiz, dikkatli, kapsayıcı ve ayrıntılı olarak; aynı zamanda ani yargılamalardan kaçınma ile hile ve mantıksız çağrışımlardan uzaklaşmak gereklidir ki bu da eder 5.

Bu maddelerin tamamı 5 tane değil ama bütünüyle bunları başarabildiğiniz zaman birer ”kritik düşünür” olarak hayatınıza yön verebilirsiniz ve şöyle özellikleriniz çıkar ortaya:

1- Kritik düşünürler şüphecidirler. Duyduklarına karşı şüpheyle yaklaşırlar ve bunun kötü bi’şey olmadığını bilirler(artniyetli olmazlar)

2- Kritik düşünürler pasif değil aktiftirler. Soru sorar ve analiz ederler. Anlamları ortaya çıkarmak veya doğrulamak için somut veya akılcı soyut deliller ortaya koyarlar.

3- Egoist bakış açısını benimsemezler.

Şimdi bunun tam tersini düşünelim. Yani bu saydıklarımı yapamayan insanlardan. Eminim çevreniz bu insanlarla dolu:

Onlar, kendi düşüncelerini tek doğru kabul eder ve buna sadece inanmayı tercih ederler.

Kendi bakış açılarını tek hassas bakış açısı olarak kabul ederler ve onlara göre bildikleri şey en doğru şeydir.

Hedeflerini de tek doğru hedef olarak görürler.

Birbiriyle ilişkili hususların ilişkili olduklarını kavramakta zorluk çekerler.

Onlara göre hayat siyah-beyazdır. Yani ya onun tarafındadırlar ya da bunun tarafında.

Dünyadaki temel sorunların başında da ”kritik düşünme”den yoksunluk vardır diyebiliriz. Ya da en az 5 madde sıralarsak bu yoksunluk da o 5 maddenin içinde olabilir.

Şimdi biraz ayetlerden gidelim. Bazılarınızın hoşuna gitmeyebilir ayetler ama benim inandığım yol ve bu karanlık yolda tuttuğum el feneri bu ayetler.

Bakara 170 (2:170) der ki :
Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun,” dense, “Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz,” derler. Peki, ataları bir şey düşünemeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?!

Âl-i İmran 190 (3:190) da şöyle der:
Şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akıllarını/gönüllerini işletenler için çok ibretler vardır.

Enfâl 22 (8:22) şöyle der:
Allah yanında, yaratıkların en kötüsü, akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir.

Şimdi hazır olun ”kritik düşünme” ile ilgili söylediklerimin tamamını destekleyen müthiş bir ayet geliyor. Hazır mısın?

Zümer Suresi 18. ayet (39:18) şöyle çarpıcı bir gerçeği ortaya koyar:
Onlar ki sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlar, Allah’ın yol gösterdiği kimselerdir. Onlar akıl sahipleridir.

 


About the Author
Author

onsaritas

Leave a reply

Name (required)

Website