Kıyıları Talan Edilmiş Hayatlar…

 

Sen bir devrin, dini yaşamanın çağdışı olduğuna inandırılmış ve bu zihniyetle yoğrulmuş şanssız bir adamıydın. Kimselere açmadığın iç dünyanda ne fırtınalar koptu, hiç kimse anlayamadı yaşadığın müddetçe. Sen bile anlayamazken insanların anlayamaması çok da tuhaf değildi. Yaşamın hep güzel yanlarını görmek istedin, acılar üzüntüler hiç sana göre değildi. Arkadaşlarınla içtiğin bir duble rakı ve yediğin nefis balıkla sadece gününü yaşayıp zamanını doldurmak istedin. Çünkü anlayamadığın şeyleri açıklayabilecek kimse yoktu etrafında. Sana ışık tutacak, seni karanlıklarından kurtaracak hiç kimse…

Sen kötü bir insan değildin aslında. Sana kesmen için tavuk verildiğinde kesemezdin, kurban bayramlarında bahçelerdeki manzarayı görmemek için başını öne eğip kendini bir an önce kahveye atmaya çabalardın, kan görünce bayılacak gibi olurdun, seni ne kadar kışkırtsa bile eşine bir kere el kaldırmadın, çocuklarına kısıtlamalar, yasaklar koymadın. Senin derdin kendinleydi herzaman. Ne kendine anlam verebildin ne de başkalarının yaptıklarına…

İnsanlarla her zaman aranda görünmez uçurumlar oldu dipsiz bucaksız. İnsanların dedikodu yapmaları, paraya güce tapmaları, kendilerini kadınlardan üstün görmeleri ve onlara zulmetmeleri, bayram sabahı şık giysiler giydiğinde sana olan alaycı bakışları, sen öfkelendiğinde seni yatıştırmayı beceremeyenleri, içindeki öfkeyi sebepsiz sananları anlamadın hiçbir zaman, insanlar sana cephe almış gibiydiler sanki. Kendini hiç bu dünyaya ait hissetmedin. Tuhaf giden birşeyler vardı ama çözemedin…

Hayatı ciddiye almak ile almamak arasında sürekli gittin geldin. İçinde hissettiğin boşluğu denizlere açılıp balık tutarak doldurabileceğini zannettin. Ama dolmadı. Kıyıya çıktığında yırtılmış ağları tamir ederek zaman geçirip dolduracağını zannettin ama dolmadı. Akşam olduğunda birkaç arkadaş rakı sofrasına oturup eski plakları dinleyerek dolacağını ümit ettin ama dolmadı. Sabah olduğunda bahçendeki meyve ağaçlarını budayınca, gül fidanlarını ekince dolacağını zannettin ama dolmadı…

Sen kendinle savaş verirken iç dünyanda,  insanlardan uzaklaşman gün be gün arttı ama yaklaşacağın o şeyi bir türlü bulamadın. Oysa insan birşeyden uzaklaşırken başka birşeye yaklaşmalıydı. O neydi bulamadın. Sana gaddar, bencil hatta deli diyenler çoğaldıkça  sen o kıyıda daha çok vakit geçirmeye başladın. Bir adım atıp o azgın dalgalarla boğuşup zaferini ilan edemedin. Oysa o herkesin şikayet ettiği inatçılığınla nasıl da galip gelirdin medeniyet sanılan o dişli canavara. Oysa o özgürlükçü ruhunla nasılda yakışırdı sana takva elbisesi. Oysa o eşitlikten, adaletten yana olan kelimelerinle nasıl da güzel, temiz cümleler kurardın. Oysa o barışçı beyninle nasıl da güzel huzur dağıtırdın çatışmayı seven insanlara…

Sen gittikten sonra çok şeyler değişti. Şimdi insanlar içlerindeki o boşlukları Yaratıcısının Sözleri ile doldurmayı başardı. Senin anlam veremediğin birçok şey anlam kazandı, soru işaretleri giderildi. Doğru sanılan ve senin hep karşı geldiğin şeylerin aslında doğru değil ustalıkla süslenmiş, bezenmiş şeytan işi olduğu ortaya çıktı. Hakikate ulaşan bir çok insan akın akın ateş böcekleri gibi ışık yaymaya, arsız bitkiler gibi tohum atmaya başladı. Bir yalan çağı kapanıp gerçeklerin çağı açıldı. Kıyıları talan edilmiş yüzlerce deniz, kabaran dev dalgaların ardından huzura, güvene, dinginliğe kavuştu.

Evet sen bir devrin modernlik uğruna bir takım uhrevi duygularını yitirmiş kayıp adamlarından birisin.  Sen bir devrin yalana dolana bulanmış uydurulmuş dininde yönünü bulamamış, en talihsiz zaman aralığında yaşamış en talihsiz adamlarından birisin. Allah’ın gerçeklerini örten zalimlerin kurbanısın, ne ilksin ne de son olacaksın.

Rabbim affetsin…

HUD-
18: Uydurmaları Allah’a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab’lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: “İşte Rab’leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır,” diyecekler. Allah’ın laneti zalimleredir.

www.eliffevziyecaltepe.wordpress.com/2014/06/08/talan-edilmis-hayatlar



About the Author
Author

Elif Fevziye Caltepe

Leave a reply

Name (required)

Website