Mirasta Erkeğe İki, Kadına Bir Pay Olması Haksızlık mı?

Miras konusuna girmeden önce Kuran’dan bir kaç detayı hatırlatmak istiyorum. İslam’da kadın ve erkek amel bakımından tam eşittir. Kuran’da hitap ”mümin erkekler ve mümin kadınlara söyle” şeklindedir. Kimse kimseye üstün değildir.  Allah ayette

”Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.”
(Nahl Suresi, 97)

der. Üstünlük sadece takvaya göredir. Bu da Allah Katındadır.

”Allah Katında sizin en üstün olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır.”
(Hucurat Suresi, 13)

Dünya hayatında kadın ve erkeği farklı yapan, biyolojik ve duygusal yapılarıdır. Allah her iki cinse de farklı özellik ve yetenekler vermiştir. Ancak bu özellikler, birini diğerinden üstün yapmaz. Erkek, fiziksel güç gerektiren konularda yeteneklidir. Kadının duygusal zekası ve doğurganlığı da erkeğin sahip olmadığı bir özelliktir.

Kuran’a göre erkek de kadın da çalışabilir.

“Erkeklere kazandıklarından pay (olduğu gibi), kadınlara da kazandıklarından pay vardır.”
(Nisa Suresi, 32)

Ancak evin maddi olarak geçinmesi sorumluluğu erkeğe verilmiştir. Bu, erkeğin evde yönetici konumda olması manasına gelmez. Çünkü Allah, müminlerin tüm işlerini istişare ile yaptıklarını bildirir. Eşler arasında da bu durum geçerlidir. Erkek evi geçindirdiği için tek söz hakkına sahip değildir.

Nisa Suresi 34. ayette Allah, ”erricalü kavvamune alennisai” ifadesi ile, ”erkekler kadınları gözetir” ya da ”erkekler kadınların geçimlerinden sorumludur” der. Bahsedilen kadın; eş, kız kardeş, anne, kız evlat… olabilir.

Erkekler kadınları gözetirler. Zira Allah herbirine farklı yetenekler ve özellikler vermiştir. Nitekim erkekler evin geçiminden sorumludur…
(Nisa Suresi, 34)

Şimdi gelelim miras konusunda ateistlerin çok gündeme getirdiği Nisa Suresi 11. ayete;

“Allah size çocuklarınız hakkında öğütte bulunuyor. Erkek, kadının iki katı pay alır. “

Derinlemesine düşünmeden, muhakeme etmeden, Kuran’ın geneline hakim olmadan ayetin sadece bu bölümünü okuduğunuzda sanki kadın ikinci planda tutuluyor veya eziliyor zannedebilirsiniz. Oysa durum hiç de zannettiğiniz gibi değil. Şimdi ayetin son bölümüne bakalım;

“… Tüm bu paylaşma oranları, ölenin yaptığı vasiyetten ve borçların ödenmesinden sonra gelir. ”
(Nisa Suresi, 11)

Gözden kaçırılmış, belki de görmezden gelinmiş ilginç bir detay var burada. Mirasın tümü üzerinden erkeğe iki, kıza bir pay verilir demiyor dikkat ettiyseniz.  Vasiyetten ve borçların ödenmesinden sonra kalan para veya mal için söyleniyor bu.  Baba isterse kızı ve oğlu arasında eşit paylaştırabilir malını.  Ya da yaşlılıkta kendisiyle kim ilgilendiyse ya da kimin daha fazla ihtiyacı varsa ona fazla pay verebilir. Sonrasında babanın borcu varsa, vasiyet dışında kalan parası vs… ile borcu ödenir. Hala kalan bir miktar mevcut ise o, erkek çocuğa iki, kız çocuğa bir olarak paylaştırılır.

Bu paylaşım, babanın evlatlarına bıraktığı miras için geçerlidir. Ve vasiyette adalet esastır. Bakara Suresi 180. ayete göre ölüm gelip çattığında kişinin vasiyette bulunması farz kılınmıştır. 182. ayette ise vasiyet edenin adaletsizliğe eğilim göstermesi durumunda tarafların arasının bulunması söylenmiştir.

Bunun yanında, kim, vasiyet edenin haksızlığa eğilim  göstereceğinden ya da günaha gireceğinden korkup da ikisinin  (tarafların) arasını bulup-düzeltirse, artık ona günah yoktur.  Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
(Bakara Suresi, 182)

Bir de miras bırakan erkek veya kadının eşi ve çocuğu yoksa yapılan paylaşım vardır. Burada ölen kişinin kardeşleri erkek de olsa, kadın da olsa eşit paylaşım yapılır.

Miras bırakan erkeğin veya kadının, çocuğu ve eşi olmayıp bir erkek veya bir kız kardeşi var ise bu durumda herbirine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler, üçte biri paylaşırlar. Bu paylaşım vasiyetteki payların dağıtılmasından ve borçların ödenmesinden sonra uygulanmalıdır ki kimseye zarar verilmesin. Bu, Allah’tan bir vasiyettir. (Nisa Suresi, 12)

Şimdi yazımın ilk bölümünde verdiğim detaylara gelmek istiyorum. Nisa Suresi 34. ayette, kadınların (Anne, eş, kız evlat, kız kardeş) geçiminden erkek sorumludur hükmü vardı. Kadın ve erkeğe kazandıklarından pay vardır ayeti gereğince kadın da erkek gibi çalışabilir deniyordu. Ancak kadının çalışması, evi geçindirmek için değildi. Hayat müşterektir, kadın da evin geçimine katkı sağlayabilir elbette. Ancak Allah kadına bu konuda bir ayrıcalık sağlamış ve ne kadar zengin olursa olsun evin geçimi sorumluluğunu erkeğe yüklemiştir. Kadın kazandığını dilediği gibi harcamakta özgürdür.

Buradan varmak istediğim sonuç şudur;

1- Erkek mirasta, vasiyetten ve borçtan arta kalan parada iki pay alır. Ama aldığı pay zaten kayda değer olmayacaktır Allahu alem. Çünkü İslam’da ihtiyaçtan arta kalan malın tümü infak edilir. Yani yetime, yoksula, yolda kalmışa dağıtılır. Mal yığıp biriktirmek yasaktır. Miras olarak kalacak mal muhtemelen ev, iş yeri, araba, bağ bahçe, hayvan… olacaktır.
Kız kardeşinin, annesinin, evlenince eşinin geçiminden erkek sorumludur.

2- İslam hukukuna göre erkek, evlenirken kadına mehir vermek zorundadır. Mehir, kızın ailesine değil, direkt kadına verilen bir mal veya paradır.

Kadının ezildiğine ve geri planda olduğuna delil gösterilen bu ayette, Kuran’ı bütün olarak ele aldığınızda kadının, ne kadar el üstünde tutulduğunu görürsünüz.  İslam, kadının en saygın olduğu, haklarının en çok korunup kollandığı yegane sistemdir.

Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan
https://twitter.com/MehtapGozukan

 


About the Author
Author

Mehtap71

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website