Ne İçin Uğraşıyoruz?

Ne İçin Uğraşıyoruz?

Her insan kendi çapında kendine bir takım hedefler koyar, bu hedeflere ulaşmak için türlü zorluklardan geçer. Fakat hedeflere ulaşma yolunda çektiğimiz zorluklar ve sıkıntılar hangi hedefler için olmalı, dünya hayatına özgü gelip geçici, kısa vadeli hedefler için mi, yoksa daha büyük ve gelip geçici olmayan bir mükafat için mi?
Aslına bakarsak insanların birçoğu hedeflerinde büyük bir mükafat yerine, gelip geçici olan dünya hayatını aramak konusunda acele ediyorlar. Bir an için düşünmeli bu insanlar; ‘ben bu işi yaptığımda ne olacak, bunun sonucunda insanların beğenisini kazanmak ve onaylanmak dışında başka getirim hiç mi olmayacak’ diye bir an düşünmeli. Birçok insanın aklına bu gibi sorular oldukça fazla geliyor ama gerçekleri örtmek için bu soruları kendine sordurmayacak kadar boş uğraşlarla arayı dolduruyorlar.
İnsan hedefine ulaşmak için birçok şahsın ağız kokusunu çeker, beli bükülür, yorulur, ne için? Sadece para kazanmak, insanların onayını, beğenisini almak için. Bu düşünce doğrultusunda birçok psikolojik sorunda beraberinde gelecektir. Dolayısıyla insanlar sadece pozitivist bir düşünceyle çalıştıklarında sonucunda büyük bir hüsran ve acı ile karşı karşıya gelecektir. Sadece kendi için çalışmamalı insan. Başkalarına yararı dokunmayan insan ciğer kokan ağız gibidir. Fakat inançlı bir şekilde yola çıkan ve uğraşlarını bu amaçlar doğrultusunda ilerleten insanlar sürekli tatmin bir yaşam sürecektir ve işinin sonucunda da vicdani bir huzur ve tatminlik yaşayacaktır. Çünkü Allah uğrunda yapılan hiçbir emeğin boşa çıkmayacağını (Nahl 97), tüm bu uğraşların ve emeğin kendisine ölüm sonrasında sonsuz bir yaşam ödülüyle geri verileceğini bilir. İnanın bu şekilde sürecek bir yaşamın sonunda mutlu olacak olan bizleriz. Hayatını boş yere geçiren, insanlara hiçbir yararı dokunmayan ve pozitivist bir düşünceyle çalışan insanların yaşamlarının ne kadar sıkıntılı sürdüğüne ve hüsran sonlandığına magazin haberlerinden ve kendi hayatımızdan şahidiz. Bu şekilde hüsran bir yaşam içinde olmak ve yaşamımızın bu şekilde sonlanmasını istemiyorsak zorluklara karşı göğüs germeli (Beled 4) , sabretmeli (Bakara 45), her işimizde Allah’ı anarak (Ahzab 41) onun rızası için çalışmalı, insanların kınamasından korkmamalıyız (Maide 54). Nitekim tüm bu uğraşlarımızın bize sonsuz bir yaşamda kat kat arttırılarak verileceğinin bilincinde çalışan insan hep mutlu olacaktır. Karşılaştığı zorlukların bir gün son bulacağını ve ahiret mutluluğuna erişeceğini bilecektir.
Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: “Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!” derler. (Rad 22, 23, 24).

Alperen Şimşek
Instagram: simsekalperenn


About the Author
Author

Alperen Şimşek Anadolu Üniversitesi; Sosyoloji bölümü, Ordu Üniversitesi; Müzikoloji bölümünde öğrenciyim. Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji, Din, Müzik, Fotoğrafçılık ilgi alanlarım. 19 yaşındayım. Kişisel Web Sitem: https://acikkfikir.blogspot.com

Leave a reply

Name (required)

Website