Günümüzde gündemde olan iki konuyla tekrar taraftar kazanmaya çalışmaya başlamıştır ruhçuluk.
Bunlardan biri alternatif tıp, diğeri de ufolar meselesidir.
Aslında bu iki konunun bu öğretiyle doğrudan bir ilişkisi yok. Ama ruhçu öğreti bu konuları sahiplendiğinden, bu alanlardaki ispatlar sanki ruhçuların inançlarını ispatlıyor bir görüntü oluşturuyor ve böylelikle gün geçtikçe inanırlarını arttırıyor.
Alternatif tıp adı verilen şey aslında binlerce yıldır uygulanmakta olan, geleneksel doğal tedavi ve korunma yöntemlerine verilen addır. Bunların arasında akupunturdan tutun da bitkisel kür ve tedavilere, ayurvedaya kadar bütün geleneksel yöntemler yer alır.
Günümüzde bu doğal yöntemler bilimin merceği altına girmiştir. Artık hastalıkların tedavisinin tabiatta var olduğu kabul edilmiş ve alternatif tıp bilimin süzgecinden geçirilmeye başlanmıştır.
Bunun sonucunda özellikle bitkisel tedaviler ve akupuntur üniversite ve hastanelere kadar girip kabul görmüştür haklı olarak. Bitkilerle ve diğer doğal ilaçlarla ilgili her geçen gün yeni ispatlara ve buluşlara rastlıyoruz. Akupunturun etkinliği de zaten yıllar önce ispatlanmıştı. Ama nasıl etki ettiği yakın zaman öncesine kadar bilimsel olarak açıklanamıyordu. Artık gelişen teknoloji sayesinde vücudumuzdaki enerji akımı da gözlemlenir olmuştur ve akupunktur tamamen bilimsel bir yöntem olarak tıpdaki yerini almıştır.
Yalnız bu yöntemlerin kabul edilmesiyle birlikte pekçok insan bunlarla birlikte uzakdoğu öğretilerini ve tabiatıyla ruhçu öğretiyi de benimsemeye başlamıştır. Çünkü bu yöntemlerin gerçekliğinin ispatlanması sanki reenkarnasyon, enkarne olan ruhlar alemi, tekamül gibi safsataların da ispatlanmış olduğu izlemini veriyor.
Halbuki tabiatın iyileştirici gücü ve de akupunturun gerçek olması, bu öğretiyle ilgili değildir. Ama ne yazık ki ruhçuluk kendi öğretisiyle, gerçekleri öyle güzel bir şekilde harmanlamıştır ki insanların bunları ayırtedebilmesi çok zordur artık.
Aynı olayı ufo meselesinde de görüyoruz. Bir tür ufo dini üretilmiştir. Yine burada safkan bir ruhçu öğreti görüyoruz. Reenkarnasyondan tutun da, tekamül inancına kadar, tanrısal varlıklardan tutun da panteizme kadar bütün temel ruhçu inançlar karşımıza dikiliveriyor. Eğer olur da yarın öbürgün dünya dışı araçların varlığı ispatlanacak olursa, bu da sanki ruhçu öğretinin bir zaferi gibi gösterilecek ve pek çok insanın bu dine iman etmesi sağlanacaktır. Ama halbuki yine ortada hiçbir bağlantı yoktur. Tamamen bir ilizyonla, dünya dışı uygarlıkların bulunması, bu uydurma ufo dininin ispatı, yani ruhçuluğun doğruluğu haline getirilmiştir bazı çevrelerce ne yazık ki.
Evrimi insanlara benimsettiler. Şimdi sırada ruhlar alemi ve reenkarnasyon hurafelerini ve diğer pagan inançları benimsetme çalışmaları var.
Kuran`daki gerçek İslam`da ise canlıların ruhu-hayaleti yoktur. Ve İslam dini ruhçulukla taban tabana zıttır.
Kuran`a yönelerek gerçek islam`ı kavrayınca, ruhçuluğun bu hinliklerine karşı daha uyanık olabilir insanlar.
Bu arada ruhçuluğun içyüzünü anlatan videomuzun adresini yeniden verelim:
http: //vids. myspace. com/index. cfm?fuseaction=vids. individual&VideoID=44778790
Selam ve sevgiler
Yazar : Emre_1974tr