Kuran, İslam dininin geçerli olan tek kaynağıdır. Peygamberimiz de sadece Kuran’a uymuş ve onu tebliğ ederek uygulamıştır. Şayet bir kişi dininin gereklerini emir ve yasaklarını öğrenmek ve uygulamak ayrıca Yaratan’ının yüceliğini gereği gibi kavramak istiyorsa anladığı dilde Kuran okumalı ve Allah’ın mesajına şahit olmalıdır. Kuran okunmak için gönderilmiştir. Manasının anlaşılması esastır. Sürekli olarak okunması insanın manevi ve dünyevi hayatını düzene
(more…)
Kuran’da herkesin kendi amelinden sorumlu olduğu belirtilmektedir. Bu konu çok önemli olduğu için farklı surelerde birçok kez tekrarlanmıştır. İlgili ayetler şöyledir: “Herkesin kazandığı iyilik kendi yararına, kazandığı kötülükse kendi zararınadır.” (Bakara Suresi, 286. Ayet) “Kıyamet günü huzura toplanıldığında, hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmez ve yaptığınızın karşılığından başkasını da görmezsiniz.” (Yasin Suresi, 54. Ayet) “O gün her kişiye yaptığının
(more…)
Kuran’ın ortaya koymuş olduğu sistemde, toplumsal düzende, Müslümanlar arasında ayrışma, gruplaşma ve mezhepleşmeye yer yoktur. Çünkü bunlar, barış ortamına zarar verir, çatışmalara neden olur. Nitekim bu tür durumlar, Kuran’da kınanmış ve Müslümanlar bu konuda uyarılmıştır: “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın.” (Ali İmran Suresi, 105. Ayet) Günümüzde mensubu en çok olan dinler sıralamasında İslam, ikinci sırada
(more…)
40’ta 1 diye bir şey tutturulmuş gidiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1.000.000.000 insan için ne diyor? O fıkıh; Hz. Ömer’i vuranların, Ebuzeri çöle gömenlerin, Hz. Ali’yi hançerleyenlerin, Hz. Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadına tecavüz edenlerin ve
(more…)