Peygamberler de bizim gibi insandır. Nasıl insanlar arasında çeşitli açılardan farklılıklar ve üstünlükler varsa peygamberler arasında da bazı konularda farklı özellikler bulunmaktadır. Kuran da bunu desteklemektedir. Ancak Kuran’da hiçbir ayette peygamberler arasında üstünlük mukayesesi yapılmaz. Hepsi İslam peygamberidir ve biz hepsini sevip sayarız. Bir mümine düşen peygamberlerin arasını ayırmamaktır. Nitekim Kuran da bunu teşvik etmektedir: “Allah’a ve O’nun resullerine iman
(daha&helliip;)
İslam tarihi içinde yapılan birçok tartışma, halkın pratik uygulamalarında değişikliğe sebep olmadığı için; zamanında çok ihtilafla, hatta kan dökülmesine sebep olan bu tartışmalar geniş Müslüman kitle tarafından unutulmuştur diyebiliriz. Örneğin Kuran’ın yaratılmış olup olmadığına dair tartışma böylesi bir ihtilaftır. Geniş halk kitleleri “ Kuran Allah kelamıdır” inancını yeterli görmekte, bu imanlarını ilk zamanların hareketli tartışmalarını hiç bilmeden muhafaza etmekte ve
(daha&helliip;)
Bu soruyu sormadan edemiyor insan. Belki de her birimiz kendimizi ve bizim gibi inanıp düşünenleri en iyi Müslüman örneği olarak görüyoruz. Ancak bizim ya da bir başkasının kendini ne gördüğünün değil, İslam adına Müslümanlık adına yapılan ve görülenlerin bir önemi olduğunu itiraf etmek durumundayız. Belki de ünlü düşünür Muhammed İkbal’in dediği gibi: “Eğer biz İslam’ın bir üstün değerler sistemi olduğunu
(daha&helliip;)
Kuran, İslam dininin geçerli olan tek kaynağıdır. Peygamberimiz de sadece Kuran’a uymuş ve onu tebliğ ederek uygulamıştır. Şayet bir kişi dininin gereklerini emir ve yasaklarını öğrenmek ve uygulamak ayrıca Yaratan’ının yüceliğini gereği gibi kavramak istiyorsa anladığı dilde Kuran okumalı ve Allah’ın mesajına şahit olmalıdır. Kuran okunmak için gönderilmiştir. Manasının anlaşılması esastır. Sürekli olarak okunması insanın manevi ve dünyevi hayatını düzene
(daha&helliip;)
“Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.” (Nisa Suresi, 120. Ayet) Kuran’a göre insan sürekli aldatılıyor. İnsan gerçeğinin değişmezlerinden biri de ‘‘sürekli aldanış’’tır. Sürekli aldanış varsa sürekli aldatış ve aldatan da olacaktır. Aldatıcıların bazılarının altını çizmiştir Kuran: Madde zevk ve ihtişamı (dünya), hayal ve kuruntu, insanın egosu, dine sokulmuş yanlışlar ve saplantılar,
(daha&helliip;)
Evrim teorisinin ilk ortaya konulduğu dönemde bu teoriye karşı dirençlerin en önemli kaynaklarından birisi evren ve dünyanın yaşıyla ilgili görüşler oldu. İrlanda Başpiskoposu James Usher’in (1581-1656) yaptığı hesaplar, bu teorinin ortaya konulduğu yer olan İngiltere’de yaygın olarak kabul ediliyordu. Protestan Hıristiyanların büyük bir kısmı, Usher’in hesabına dayanarak dünyanın MÖ 4004 yılında yaratıldığını kabul ettiler. Cambridge Üniversitesi Rektör Yardımcısı Lightfoot, yaratılış
(daha&helliip;)
Kuran’da abdest, sadece ve sadece namazın bir şartı olarak anlatılır. Ayrıca camiye girerken, Kuran okurken, namaz dışındaki herhangi bir ibadet için abdestin, ve de boy abdestinin (gusül) alınmasına ihtiyaç yoktur. Kuran’da abdest ve boy abdesti birazdan vereceğimiz iki ayette geçer. Bu iki ayet dışında Kuran’da abdest ve boy abdesti ile ilgili hiçbir ayet yoktur. Yani abdest ve boy abdestinin ne
(daha&helliip;)
(Yazar bu yazısını, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Eylül 1999’da kaleme almıştır.) Depremi bir cezalandırma olarak görenlere hep karşı çıktık. Ama bu, depremin bize hiçbir şey söylemediği anlamına gelmiyor. Deprem bir ceza değil, bir uyarı. Allah’ın tabiat ana diliyle konuşma şekillerinden biridir deprem. O dili anlamak için vahyin kitabından yararlanmak gerekiyor. O kitap Kuran’dır. Tabiat ana depremle konuşturuldu ve hem tüm insanlığa,
(daha&helliip;)