Diyanet

Sayın Prof.Dr. Ali BARDAKOĞLU

Diyanet İşleri Başkanı

ANKARA

Muhterem başkanım,
Yaklaşık 15 gün önce, TV5 televizyon kanalında gece yarısı yayınlanan “Süleymaniye Camii”inden yapılmış bir vaaz çekiminden dinlediklerim, Kur’an’ın İslâmı’nı yaşamaya çalışan bir insan olarak beni ziyadesiyle üzmüştür.
Şöyleki; konuşmacı Cevat AKŞİT idi. Konu ise dinin tek kaynağının Kur’an olmadığı ve hadisler ile diğer klasik delillerin de İslâm’da hüküm kaynağı olduğu ve bunun aksini söyleyenlerin büyük günah işlediklerini söylüyordu. Ayrıca elindeki kitabı göstererek, “Bu kitabın yazarı Gümüşhanevi hazretleridir. Burada bahçede yatan birisi dururken başkasının kitabından derse başlayamazdık elbette” diyerek bir şey yaptığını zannediyordu. Aynı hezeyanlarla Kanal-7 ekranlarından da üfürmelerine devam ediyor. Her söylediği yanlış mı? Hayır. Kur’an ölçüsünden şaşmadığı sürece başımız üstünde yeri var. Ama farkında olarak veya olmayarak, geleneksel anlayışları körü körüne ön plana çıkarmalarına tahammül edilemez. Aşağıdaki ayetlerde de görüleceği üzere, Yüce Yaradan en güzel tefsiri kendisinin yaptığını belirtirken haram ve helâl kılma konusunda da çok açık ayetler vahyetmiştir. Buna rağmen Allah’ın yüce bir görev yüklediği Elçisini ortak durumuna getirip, yerine göre haram yerine göre de helâl tayini yapan ve daha da ötesi söz makinesi gibi çalışan bir insanüstü varlık şeklinde göstermeye çalışan bu tip insanlar, Peygamberi yücelteceğiz derken Allah Rasulüne iftira ettiklerinin farkındalar mı acaba? Çok ilginçtir hocam. Yüce Yaradan, bundan yaklaşık 1400 yıl önce kızlarını diri diri toprağa gömen cahiliye döneminin insanlarına ve bütün insanlığa tebliğ edilmek üzere vahiy gönderirken, bir ayetin değişik hadislerle ve değişik nüzul rivayetleriyle yorumlanması için mi göndermişti acaba? Kullanılan hadislerin Muazzez Peygamberimiz’e ait olup olmadığı da ayrı bir konu. Buna rağmen Yüce Kitab’ımızı anlaşılması zor bir kitap olarak tanıtıp, arkasından da her mezhebin ve her cemaatin kendi ürettiği tefsirlerle insanlara mesaj ulaştırdıklarını iddia eden bu sıfatlı-sıfatsız insanlar, neye hizmet ettiklerini zannediyorlar acaba? Yine aynı insanlar, “Her şey açıklanırsa insanların kafası karışır” derlerken, kafaların daha da netleşmesinden çekinip şimdiye kadar üfürdüklerinin anlaşılmasından mı korkuyorlar acaba? Yine aynı insanlar, gizledikleri doğrular karşısında 2Bakara Suresi 159’uncu ayetin muhatabı olduklarını nasıl unutuyorlar acaba? Allah’ın gönderdiği dine bir harf dahi ilave edilemeyeceğini veya bir harf eksiltilemeyeceğini neden idrak edemiyorlar acaba? İnsanların serbest bırakıldığı konularda, sanki boşluk bırakılmış ya da hâşâ Allah unutmuş da, o boşlukların doldurulma yetkisini almışlar gibi yarışa giren alim yaftalı insanlar, Allah’ın unutkan ve yanılan olmadığını bilmiyorlar mı acaba? Ne oluyor da Kur’an’ın bütün cihana geldiğini unutup bir bölgenin kitabıymış gibi gösterme gayreti sergiliyorlar acaba? Hocam, bu ‘acaba’lar bitmez.

2Bakara Suresi 75 “Bunların içlerinden bir grup vardı ki, Allah’ın kelamını işitiyor, onu kavramalarının ardından, bile bile tahrif ediyorlardı.”
2Bakara Suresi 79 “Kitabı kendi elleriyle yazıp sonra az bir değer karşılığında satmak için ‘Bu Allah katındandır’ diyenlere yazıklar olsun. Vay elleriyle yazdıklarından dolayı onlara, vay kazanmakta olduklarına.”
2Bakara Suresi 85 “… Yoksa siz kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz?…”
2Bakara Suresi 159 “İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.”
2Bakara Suresi 170 “Onlara; ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ denildiğinde ; ‘Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuza (geleneğe) uyarız.’ derler. Ya atalarının aklı bir şeye yetmez, doğru yolu bulamamış idiyseler?”
3Âli İmran Suresi 103 “Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın, fırkalara bölünüp ayrılmayın.”
3Âli İmran Suresi 105 “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın.”
3Âli İmran Suresi 118 “… Size ayetlerimizi açıkladık, belki akıl erdirirsiniz.”
4Nisa Suresi 82 “Kur’an’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkasının katından olsaydı elbette içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.”
4Nisa Suresi 105 “Şüphesiz Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için Kitab’ı gerçek olarak indirdik.”
5Maide Suresi 13 “Onlar kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğüt almak için çağrıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular.”
5Maide Suresi 49 “Sen de aralarında, Allah’ın indirdiğiyle hükmet.”
5Maide Suresi 67 “Ey elçi. Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer yapmayacak olursan elçiliğini tebliğ etmemiş olursun.”
5Maide Suresi 87 “Ey iman edenler, Allah’ın sizin için helâl kıldığı güzel şeyleri haramlaştırmayın, haddi aşmayın. Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez.”
5Maide Suresi 101 “Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur’an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.”
6En’am Suresi 19 “De ki: ‘Sizi ve kime ulaşırsa kendisiyle uyarmam için bana bu Kur’an vahyedildi.’ ”
6En’am Suresi 38 “Kitap’ ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.”
6En’am suresi 50 “De ki ‘Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam.’ ”
6En’am Suresi 65 “Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz (nusarriful).”
6En’am Suresi 114 “Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hüküm koyucu mu arayayım.”
6En’am Suresi 140 “Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları haramlaştıranlar hüsrana uğramışlardır, sapıtmışlardır, doğru yolu bulamamışlardır.”
6En’am suresi 145 “De ki: Bana vahyolunanlar içinde bir kimsenin yiyeceği olarak leş, akıtılmış kan, domuz eti ki bu gerçekten pisliktir, Allah’tan başkası adına kesilmiş bir murdar dışında haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla. Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, merhamet edendir.”
6En’am Suresi 159 “Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.”
7A’raf Suresi 2 “Bu kitap onunla uyarman için ve inananlara hatırlatıcı olarak indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.”
7A’raf Suresi 3 “Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.”
7A’raf Suresi 52 “Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.”
7A’raf Suresi 203 “Onlara bir ayet getirmediğin zaman ‘Şuradan buradan derleseydin ya’ derler. De ki ‘Ben sadece Rabbimden bana vahiy edilene uyuyorum. Bu Rabbinizden olan kavrama yeteneğidir, iman edecek bir toplum için doğruya iletilme ve rahmettir.’ ”
8Enfal Suresi 42 “… Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın.”
10Yunus Suresi 15 “Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar ‘Bize bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir.’ dediler. De ki: ‘Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.’ ”
10Yunus Suresi 59 “De ki: Size ne oluyor ki Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir kısmını haram, bir kısmını helâl yapıyorsunuz. De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
10Yunus Suresi 100 “Allah pisliği aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.”
11Hud Suresi 1 “Bu bir kitaptır ki, Hakîm ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır.”
12Yusuf Suresi 111 “Bu Kur’an uydurulacak bir hadis(söz) değildir. Aksine o önündekini tasdikleyici, her şeyi detaylandırıcıdır. İnanan bir topluluk için kılavuz ve rahmettir.”
12Yusuf Suresi 40 “Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.”
13Ra’d Suresi 30 “Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete, sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.”
14İbrahim Suresi 1 “Bu bir kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura (aydınlığa), O övgüye lâyık, Aziz olanın yoluna çıkarman için sana indirdik.”
15Hicr Suresi 9 “Hiç şüphesiz Hatırlatıcı’yı biz indirdik biz. Onun koruyucuları da gerçekten biziz.”
15Hicr Suresi 91 “Onlar ki Kur’an’ı parça parça yaptılar.”
92 “Rabbine andolsun, onların hepsinden hesap soracağız.”
93 “Yapmakta oldukları şeylerden.”
16Nahl Suresi 89 “Her ümmet içinde, kendi aralarından, aleyhlerine bir şahid getireceğimiz gün, seni de bunların aleyhine şahid getirmiş olacağız. Sana bu Kitabı, her şeyi açıklayan ve müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik.”
17İsra Suresi 41 “Bunları Kur’an’da türlü türlü şekillerde (sarf) açıkladık ki öğüt alıp hatırlasınlar. Fakat bu sadece kaçışlarını artırıyor.”
17İsra Suresi 73 “Onlar neredeyse sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi.”
17İsra Suresi 89 “Andolsun bu Kur’an’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler.”
18Kehf Suresi 26 “Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.”
18Kehf Suresi 27 “Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur.”
19Meryem Suresi 64 “Rabbin asla unutkan değildir.”
21Enbiya Suresi 10 “Andolsun, size hatırlatıcı bir kitap indirdik. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?”
21Enbiya Suresi 45 “De ki: Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”
24Nur Suresi 34 “Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.”
25Furkan Suresi 30 “Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kur’an’ ı devre dışı tuttular.”
25Furkan Suresi 32 “Kafirler dediler ki: ‘Kur’an ona toptan, tek bir defada indirilseydi ya.’ Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça düzenleyip okuduk.”
25Furkan Suresi 33 “Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu (ahsena tefsir) getirmiş olmayalım.”
27Neml Suresi 77 “Ve gerçekten O (Kur’an) iman edenler için bir doğruluk rehberi ve bir rahmettir.”
29Ankebut Suresi 51 “Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?”
30Rum Suresi 32 “Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.”
33Ahzab Suresi 67 “Ve derler ki: ‘Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de, böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.’ ”
36Yasin Suresi 69 “O yalnızca bir öğüt ve Mübin(apaçık) bir Kur’an’dır.”
37Saffat Suresi 154 “Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?”
155 “Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz?”
156 “Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var?”
157 “Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin.”
38Sad Suresi 29 “Bu, ayetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.”
39Zümer Suresi 3 “Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek ‘Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.’ diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah, yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.”
39Zümer Suresi 36 “Allah kuluna yetmez mi? Seni ondan başkasıyla korkutuyorlar.”
42Şûrâ Suresi 13 “Sizin için, dinden, Nûh’a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Mûsa’ya ve İsa’ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: ‘Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!’ Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir.”
43Zuhruf Suresi 43 “Sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen dosdoğru yol üzerindesin.”
43Zuhruf Suresi 44 “Ve şüphesiz O (Kur’an) sana ve toplumuna bir hatırlatmadır. O’ndan sorumlu tutulacaksınız.”
45Casiye Suresi 6 “İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir ki, onları sana gerçek olarak okuyoruz. Hal böyleyken Allah’tan ve ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar?”
54Kamer Suresi 17, 22, 32, 40 “Andolsun ki biz Kur’an’ı öğüt almanız için kolaylaştırdık. Öğüt alacak yok mu?”
68Kalem Suresi 36 “Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”
37 “Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var?
38 “İçinde keyfinize uyanın sizin olduğu.”
69Hakka Suresi 40 “Ki, o (Kur’an) elbette değerli bir elçinin sözüdür.
41 O, bir şa’irin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
42 Bir kahinin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz!
43 Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
44 Eğer o, (Muhammed), bazı laflar uydurup bize iftira etseydi,
45 Elbette onun sağ(elini veya kuvvet)ini alırdık.
46 Sonra onun can damarını keserdik.
47 Sizden hiç kimse buna engel olamazdı.
48 O (Kur’an), korunanlar için bir öğüttür.
49 Biz, içinizde yalanlayanlar bulunduğunu elbette biliyoruz.
50 Doğrusu o, kafirler için hasrettir.
51 O, kesin gerçektir.
52 Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et.”
75Kıyamet Suresi 17 “Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer.”
18 “O halde biz onu okuduğumuzda sen de onun okunuşunu izle.”
19 “Sonra onu açıklamak da bize düşer.”
ayetlerinde de belirtildiği gibi, hiç tefsire lüzum görülmeyecek ölçüde açıklaması da yine başka ayetlerle yapılmış Kur’an-ı Kerimi, sıralamanın sonuna değil, sıralamanın da tâ dışına atarak dinde başka hüküm kaynakları icad etmenin, yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, Allah’ın Rasulünü bile şirkin malzemesi haline getiren bir anlayış olduğunu idrak ederek, bu kişilerin cami kürsülerini ve TV ekranlarını işgal etmesine izin verilmemelidir.
Ehli sünnetin elindeki değişik tefsirlere baktığımızda, herhangi bir ayetin açıklamasında malzeme olarak kullanılan hadisin, her tefsirde ayrı olduğu ve tefsiri yapanların kendi kafalarına göre yorum getirdikleri gözden kaçmamaktadır. Hatta ve hatta, Allah’ın ayetlerde “tek hüküm koyucu”nun kendisi olduğunu ve “hükmünde kimseyi ortak kılmadığı”nı açıkça belirtmesine rağmen, Muazzez Peygamberimiz’i Allah’a ortak kılarak iliklerine kadar şirke batanları görmeye alışmıştık da, El Mevdudi’nin Tefhim-ül Kur’an isimli eserinin Talak Suresi 1’inci ayetinin tefsirinde meseleyi kendi kafasına göre yorumlayıp mesele içinden mesele çıkartmak suretiyle “iddet müddeti Allah’ın emrine hilafen 3 değil 4 olur” diyecek kadar adileşerek, artık Allah’ı da saf dışı kılmaya çalışan ehli sünnet tefsirlerine rastlamak insanı ziyadesiyle üzüyor. Öyle tefsir ve meallere rastlıyoruz ki, Diyanet vakfı’nın yayınladığı ve 6 kişilik komisyon tarafından hazırlanan mealde, Yunus Suresi 15’inci ayetin meali altındaki dipnotta, “bu ayete göre, peygamber de dahil hiç kimseye dinde hüküm koyma yetkisi verilmemiştir.” denilirken, Bakara Suresi 180’inci ayetin dipnotunda ise “bu ayetin getirdiği hüküm, peygamberin filan hadisiyle neshedilmiştir.” denilebilmektedir.
Muhterem Hocam, sizin gibi bir akademisyene ders vermek hadsizliğine düşmekten Allah’a sığınırım. Şurası bir gerçek ki, artık bu hezeyanlara dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile. Peygamberden çok peygamberci kesilerek, Allah Rasulünü şirkin malzemesi yapmaktan ne zaman vazgeçecekler, bunu çok merak ediyorum doğrusu. Tabir caizse galaklı gulaklı insanların, gerek kitaplarında gerekse TV ekranlarında yaptıkları bu üfürmeleri izledikçe, İslam toplumunun sırtının yerden neden kalkmadığına başka bir sebep aramaya gerek yok diye düşünüyorum.
Hocam, bu kadarla yetiniyorum. Başınızı ağrıttıysam özür dilerim. Ama bir Müslüman Türk insanı olarak, bunu kendime bir borç hissettim. Saygılarımı ve selamlarımı sunuyorum. 10.12.2004

Ahmet DARENDELİOĞLU

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website