Allah nasıl yol gösterir?

Ben kendimden örnek vererek anlatmak istiyorum.. uzun yıllar süren arayışım sırasında, inanıyorum iyilikler de yapıyorum ama neden şöyle tüm şüphelerimi giderecek bir keramet yada şaşırtıcı bir rüya, olay filan yaşamıyorum diye sürekli düşünürdüm.. tabii çok güzel şaşırtıcı şeylerde oluyordu ama hani sanki; şans tesadüf yada evet küçük bir torpil var gibi bazen diye düşünüyordum.. aradığım netlikte bişey olmamasını da, iki sandalye ortasında oturur tarzda sürüp giden inancıma bağlıyordum.. çünkü Kur`anda sürekli Allah size çok yakındır, kulum davet ederse icabet ederim, hak batıla üstün gelecek, ilahi adaletten filan bahsediliyordu.. ama benim başıma gelmiyordu, demek ki ben yeterince iyi bir kul değildim, Allah bu yüzden de yolumu kısaltmıyordu diyordum kendime.. şüphelerimi gidermek hem ihtiyaçtı ama hemde şüpheleniyor olmaktan dolayı suçluluk duyuyordum.

uzun zaman böyle sürüp gitti, ta ki, nasıl oldu bilmem, peygamberimizin hayatını anlatan şu Martin Lings `in kitabını okuyana dek..
çok akıcı dille yazılmış bir kitaptı ve Kur`an`da anlamadığım birçok yer bir anda oturdu.. dahası peygamberimizi hiç tanımadığımı farkettim.. onu tanımakla değişen şey şu oldu:
Diyelim ki, çok iyi tanıdığınız ve sevdiğiniz bir arkadaşınızın başına bir iş gelmiş. O arkadaşınızda bu olay olurken bir günlük tutturmuş( bu çok eksik bir örnek oldu biliyorum), şimdi elimizde o günlük var.. o günlük heryerde, okunuyor ama günlüğün sahibini çok az tanınıyor, üstelikte kulaktan dolma, yalan yanlış bilgilerle.. olayın geçtiği tarih, coğrafya, kültür, sosyal yapı, değerler, olay sırasında yaşananlar.. o kişinin özellikleri vs bilinmeden günlüğü okursak, meramını anlar mıyız?

tv de bir program var, 5n(ne, nerede, niçin, nasıl, ne zaman)1 k(kim)isminde.. bir olayı incelerken bunlara göre inceliyorlar..
bu değişen bakış açımla elime geçen her kitabı okudum, peygamberimizi daha yakından tanımak için.. bir başka bilgi kırıntısına ulaşabilir miyim diye..
sonra ilginç birşey oldu..

nerdeyse her peygamberimizin adının geçtiği, bir olayının anlatıldıgı birşey duysam boğazıma bişey tıkanır oldu, gözlerim dolar oldu.. hiç dinlemediğim halde bir ilahi yada şiir dinlediğimde ağlamamak için 1 dk. dayanabilir hale gelebildim. daha önceleri, dini istirmar ediyolar dediğim ve bu yüzden pekte sevmediğim, ağlayarak vaazlar veren kişilerin samimi olabileceğine inanmaya başladım.. sanırım yıllardır süren zihinsel tatmine yönelik çabalarımın meyvesini, içsel süreç olarak almaya başlayacaktım. Daha sonra bu surede yanıtı buldum:

“Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların O`ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah`ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah`ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur. (ZÜMER SURESİ / 23)”

zihinsel kanıt arayan içsel deneyim yaşayamıyor, içsel deneyim yaşayanın ise, artık zihinsel kanıta ihtiyacı yoktur.

Yazar : pelin guclu

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website