Kötü, Hoşgörüsüz Konuşmalar ve Hareketler 2. Bölüm

Rahman ve Rahim olan Allah`ın Adıyla!


1. bölümdeki yazımızda yobazın ne olduğunu, yobaz müslümanın nasıl ve neden öyle olduğunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Bu yazımızda bu tür konuşma ve hareketlerin İslam ile bağdaşmadığını, islam felsefesi, ruhu dışında şeyler olduğunu kur`an-ı kerim ayetleri ile kanıtlayacağız. Gerekli yerlerde, bazı kardeşlerimizin kaynak kabul ettikleri için, hadisler de sunacağız. Belki bu şekilde bazı şeyleri kabul ederler. (inşallah!)

Bazı “yobaz” olarak tanımladığımız kardeşlerimiz dinde zorlama yoluna gitmektedirler. Namaz kılmayanı dövmek veya hayıflayarak baskı oluşturmak, oruç tutmayana yine aynı mumale yapmak veya islamı bırakıp inançsız veya başka dini seçen insanları öldürmek gibi hareketler yaparlar. Sorduklarında da “dinden döneni öldürün” sözde, peygamber sözü getirirler. Oysa Kur`an-ı Kerim de açıktır ki dinden dönenin cezası ne öldürülmesidir ne de namaz kılmayan, oruç tutmayan insanlara yapılan şey haktır! Aksine aşırılıktır ve islamda bu yasaktır!

Bakara 256: “Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah`a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir. ”

Maide 77: De ki: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, bir çoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da şaşmış bir milletin arzu ve keyiflerine uymayın. ”

İsra Suresi 33: Haklı bir sebep olmadıkça, Allah`ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

“Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara `zor ve baskı` kullanacak değilsin. ” (Gaşiye Suresi, 21, 22)

“Sizin dininiz size, benim dinim bana. ” (Kafirun Suresi, 6)

Ayet açık iken çocuğunuzu veya bir başkasını ibadet etmesi veya iman etmesi için nasıl zorlarsınız? Nasıl aşırıya gidersiniz? Nasıl Hz. Muhammed efendimizin böyle bir söz söylediğini düşünürsünüz? Kur`ana, islama ters bir söz? Buna inanmak için gerçekten sapıtmış olmak veya akılsız, deli olmak lazım! Dahası bir insanı inancından çıktı diye öldürmeyi hak görmek büyük yanlışlıktır! Doğruyu bulmuşken yanlışa dönenin cezasını Allah verir, biz değil. Kur`an-ı kerimde bunun için cezai hükümler yoktur(dahası içibn bknz: İslamdan Dönenin Sonu Nedir? ).

Bir diğer hususta maalesef iftira atmalarıdır. Evet, maalesef! 1. yazımızda da belirttiğimiz gibi zıt görüş sergilediğiniz anda onun görüşüne göre tüh kaka, fasık oluyorsunuz. Özellikle de hadislerin kaynak olduğunu ret etmek zaten o hadis yazarına göre sappıklık olduğu için size sapık, fasık, günahkar hatta münafık gibi kötü hoş olmayan şeyler ile itham ederek iftira ederler, yalan ederler. (Evet bu bir yalandır. Doğru olmayan birşeyi doğruymuş gibi söyler isen yalandır) İmanına dil uzatırlar. Oysa bu bir müslümana yakışmayan bir harekettir. Dahası bir suçlamadır! Suçun kanıtı yoksa kişi suçlu olup ceza göremez. İslamda haksız yere kimse suçlanamaz!

Açıkcası bu hadis ne kadar doğru bilmiyorum ama hadisi dinin kaynağı olarak görenler için bağlayıcı bir özelliği vardır.

(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar. ) [Ebu Davud]

Bu hadisler de çok yerindedir.

(Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz. ) [İbni Ebi Şeybe]

(Yalan, münafıklıktan bir kapıdır. ) [İbni Adiy]

Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. (C. 3, m. 34)

İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haramdır. İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır. Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır. (C. 3, m. 41)

Müslümanlara suizan, zulüm etmek, mallarını gasp etmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)

Tevbe (9/119) “Ey iman edenler ! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olunuz !”

En kötü huylardan biri de dillerinin bozuk olması, hoşgörüsüz olunması ve saldırgan tavırlardır. Öyle katı ve hoşgörüsüzler ki kafir olarak gördükleri ile her türlü savaşı mübah görüp, herşeyi onlara reva görüyorlar. Herşeyi hak ediyorlar ve bütün bunlar dinene sakıncası olmayan şeylerdir. İşin kötü tarafı aynı şeyi müslüman kardeşlerine karşıda yapmaları. Oysa islama ters düşen, ret edilen hal ve davranışlardır bunlar. Allah kullarının güzel sözlü olmasını, kötülüğü en güzel şekilde kovmalarını ister. İnançlarına bile sövülmemesi gerektiğini belirtmiştir kitapta.

“Andolsun ki biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunları fâsıklardan başkası inkâr etmez” (el-Bakara, 2/99);

“Allah`ın indirdiği ile hükmetmeyenler fâsıkların tâ kendileridirler” (el-Mâide, 5/47);

“İşte Rab olmaya en lâyık olan Rabbinin şu sözü (azâbı) küfür ve inat içinde olan o fâsıklar için öyle sâbit olmuştur. Gerçekten onlar iman etmezler” (Yûnus, 10/33);

Gerçekten ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir? ” (Fussilet Suresi, 33)

İyilikle kötülük bir olmaz, kötülüğü en güzel şekilde önle. O zaman seninle kendisi arasında düşmanlık olan kimsenin, sanki samimi bir dost haline geldiğini görürsün. ” (Fussilet, 34)

– “Rahmanın has kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler laf attığında incitmeksizin “selam” derler geçerler. ” (Furkan: 63)-

“O Allah`ın has kulları yalan söylemezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile oradan geçip giderler. ” (Furkan: 72)

– “O has kullar ki, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri arkadaş edinmek istemeyiz” derler. (Kasas: 55)

Tüm bu ayetlere ilaveten -kabul etmeyenler olur belki diye- birkaç hadiste koyalım.

Hz. Peygamber (as): “Vücutta bir et parçası var, eğer o düzelirse bedenin tamamı düzelir. Eğer o bozulursa bedenin tamamı bozulur, bilesiniz o kalptir. ” (K. Sitte 16/339) buyurur.

Bir sahabi Hz. Peygambere sorar:

– Ya Rasülellah! Benim için en çok korktuğunuz nedir?
Hz. Peygamber, eliyle dilini tutup: – İşte şu! Buyurur. (K. Sitte: 16/339)

Hz. Peygamber’e: “Hangi amel daha hayırlıdır? Denmiş.
– Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsenin amelidir” demiştir. (Buhari İman)

Bu son hadisi her daim en sevdiklerim arasında tutarım. Siz zarar verir iken diliniz ile insanlara nasıl iyi bir müslümanım dersiniz? iyi müslüman olduğunuzu iddia etmiyorsanız karşınızdakine niye laf edersiniz? Ayetler açık seçik iken hala bu tür davranışlar sergileyen kardeşlerimiz aynı hal ve davranışlarını doğru bulup devam ettirmekte ısrar etmeleri iman açısından da çok sakıncalı bir durumdur dememiz yanlış olmaz herhalde.

Yinede en doğrusunu Yüce Allah(c. c) bilir!

Selametle…

Yazar : Ayça MUTLUCAN

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website